Toplum baskısını mahkûm etti
Kadın Haberleri —
- Evde yaptığı yemekleri satarak ekonomik özgürlüğünü kazanan Nefise Altun, çalışma hayatında kadın kimliğinden dolayı toplum baskısıyla karşılaştığını söyledi. Altun, “Kadını eve mahkûm eden zihniyeti mahkûm ettim” dedi.
Nefise Altun, Sağlık Kurumları İşletmeciliği mezunu ancak atanamadığı için mesleğini yapamıyor. 6 yıl önce açtığı işletmesinde ev yemekleri yaparak geçimini sağlıyor. Devletin çalışan kadınlara istihdam alanı açmaması ve işletmecileri desteklememesi Altun’u da etkiliyor.
28 yaşındaki Altun, aslen Qers’in Qaxizman ilçesinden. Evlendiği erkek, “ortak yaşam” sorumluluklarını yerine getirmediği için anlaşmalı boşandı. İkinci çocuğuna hamileyken çocuğu ile birlikte kendisine yeni bir yaşam kurma kararı aldı.
Yeni yaşamında kendi ayakları üzerinde durabilmek için evde meze, kek, çörek, börek benzeri atıştırmalıklar yaparak satmaya başladı. Bir süre birikim yaptıktan sonra işletme açtı. Altun, MA’dan Ruken Polat’a çalışma hayatına atılma serüvenini anlattı.
Kendine inanacak gücü var
“Talepler güzeldi, insanlar yaptığım yemekleri beğeniyordu. Birikim yaptım ve 6 yıl önce bir işletme açtım. Zamanla işletmeyi büyüttüm, yanımda çalışan iki kadın arkadaş daha var. Daha çok özel günlerin hazırlıklarını yapıyoruz, evlere sipariş yapıyoruz. En azından kendi ayaklarımın üzerinde durabilecek bir güce sahibim.”
Organik lezzetler
Ürünlerinde katkı maddesi kullanmadığını dile getiren Altun, şöyle devam etti: “Katkı maddesi kullanmadan organik ürünler yapıyorum. Maliyet yüksek oluyor ve yaptığımız işin karşılığını alamıyoruz. İnsanlar gidip kafelerde hazır, dondurulmuş bir ürüne ne kadar para verdiklerini umursamazken, buradan el yapımı ürünleri almıyorlar, fiyatı çok buluyorlar. Ürünlerimiz sağlıklı, çocukların da rahatlıkla tüketebileceği ürünlerdir. Vergi, kira, gider derken çoğu zaman kar etmeden ayı kapatıyoruz. Ama bir kadın işletmeci olarak ayakta durmak zorundayım.”
Özgür kadından korkuluyor
Çalışma hayatında kimliğinden ötürü toplum baskısına maruz kalan Altun, “Kadını eve mahkûm eden zihniyeti mahkûm ettim” dedi ve kadınların birbirinden güç alarak zorlukları aşabileceklerini söyledi.
“Toplumun yarısı bir kadının çalışmasını iyi bulurken, diğer yarısı ise ‘kadın özgür olursa tehlikelidir’ bakış açısına sahip. Kadının kendi ayaklarının üzerinde durmasından bile korkan bir toplum gerçekliği var.” ÎDIR
* * *
Aile işçisi kadınlar
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2023 verilerine göre; çalışma çağındaki toplam 65 milyon 683 bin kişinin 33 milyon 175 binini kadınlar oluşturuyor. Ancak buna karşılık kadınların sadece 11 milyon 894 bini işgücüne katılıyor. Türkiye, kadının iş gücüne katılımı sıralamasında Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkeleri içinde en son sırada yer alıyor.
Erkeklerde yüzde 66,7 olan istihdam oranı kadınlarda yüzde 31,4’e düşerken aktif iş arayanlara göre erkeklerde yüzde 8,9 olan işsizlik oranı, kadınlarda yüzde 12,3’e çıkıyor. 2023’ün son çeyreği itibarıyla 10 bin 546 olan çalışan kadınların 1 milyon 864 bini tarımda, 8 milyon 682 bini tarım dışı alanlarda istihdam ediliyor. Ancak “çalışıyor” gözüken kadınların 1 milyon 371 bini tarımda olmak üzere toplam 1 milyon 618 bini, gerçek bir istihdam şekliyle ilgisi olmayan “ücretsiz aile işçisi” konumunda.