Türk saldırganlığını durdurun

• ABD merkezli beş insan hakları, barış ve uzlaşı örgütü, Dışişleri Bakanı Marco Rubio’ya gönderdikleri açık mektupla, Türk devletinin Kürtlere karşı işlediği savaş suçlarının durdurulmasını talep etti.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio’ya yazılan mektup, “Türk devletinin Kürt halkına karşı savaş suçlarını durdurun” başlığını taşıyor. Mektupta Uluslararası Barış Araştırmaları Derneği, Savaş Direnişçileri Birliği, Uzlaşma Kardeşliği, İşgal Altındaki Halklar Forumu ve Direnç Çalışmaları İnisiyatifi’nin imzası yer alıyor. Yayınladıkları mektupla, yeni ABD yönetiminin barışa yönelik çağrıya sağduyulu yaklaşmasını talep ettiler.

Bu Türkiye istikrara tehdittir

Mektup şöyle: “Suriye diktatörü Beşar Esad'ın devrilmesinin ardından, geçtiğimiz haftalarda Kuzey ve Doğu Suriye ile Rojava, Türkiye'nin şiddetli saldırılarına maruz kaldı. Barışçıl bir diyalog ve demokratik geçiş sürecinin başlangıcı olması gereken bu dönem, yabancı çıkarlar için bir savaş alanına dönüşerek bölgenin istikrarını tehdit etti – özellikle de yalnızca Türkiye tarafından.

Türk güçlerinin saldırıları iki kritik noktaya odaklanmış durumda: her ikisi de Kuzeydoğu Suriye/Rojava'da bulunan Qereqozax Köprüsü ve Tişrin Barajı. Bu iki nokta, Menbiç ve Kobani arasındaki hayati bağlantıları temsil ederken, bu noktaların kontrolü, Türk devletinin istediği işgali gerçekleştirmesi için kritik önem taşıyor. Barajın altyapısının zarar görmesi, akıntı yönündeki bir milyon insan için felaketle sonuçlanma riski taşıyor ve Rakka gibi kent merkezlerinde ve çevre bölgelerde yaşamları ile geçim kaynaklarını tehdit ediyor.

Türk devleti, insansız hava araçları, F-16 savaş uçakları ve toplarla barajda toplanan sivilleri ve yakınlardaki sivil alanları hedef alarak saldırılarını artırdı ve birçok can kaybına yol açtı.”

Hâlâ bir şans var

Şu anda, Kürt halkına yönelik Türk saldırganlığını durdurmak için hâlâ önemli bir fırsat var. Türkiye'nin Kürt karşıtı politikasının nedeni, Ankara'nın Kürt sorununu çözmeme konusundaki ısrarında yatıyor. Öte yandan, Türk devletinin bazı kesimleri, 26 yıldır hapiste olan Kürt halk önderi Abdullah Öcalan ile görüşmeler yürütüyor. Öcalan, Halkların Eşitlik ve Demokrasi (DEM) Partisi'nden iki milletvekili ile yaptığı görüşme de dahil olmak üzere, Kürt sorununa barışçıl bir çözüm bulunması yönündeki arzusunu defalarca ve yakın zamanda dile getirdi. Bu görüşme 28 Ocak tarihinde gerçekleşti.

Öcalan’ın çalışma koşulları sağlanırsa

Öcalan, Kürt sorununun yapıcı diyalog ve parlamenter girişimler yoluyla ele alınmasının acil bir ihtiyaç olduğunu vurguladı. Türk-Kürt birliğinin geliştirilmesine olan bağlılığını yineledi ve süregelen çatışmalara demokratik bir çözüm vizyonu sundu. Abdullah Öcalan'ın güvenliği, sağlığı ve çalışma koşulları sağlanabilirse, siyasi çözüme yönelik uzlaşma ve iletişimi geliştirebilir. Türk devletinin devam eden saldırılarına rağmen, bunun eşsiz bir fırsat dönemi olduğuna inanıyoruz.

Kalıcı barışı dört gözle bekliyoruz

Bu fırsatın gerçekleşmesi, özellikle Türkiye'nin ABD'nin stratejik bir müttefiki ve NATO ortağı olduğu göz önünde bulundurulduğunda, Washington DC'nin siyasi baskısıyla sağlanabilir. Bu nedenle, Kuzey ve Doğu Suriye'deki Türk saldırılarının derhal durdurulması için elinizden gelen her şeyi yapmanızı saygıyla rica ediyoruz. Türk devletini, tüm bölgede diyalog yoluyla kalıcı bir barışa yönlendirebileceğiniz bir geleceği dört gözle bekliyoruz. NEW YORK

İmzacılar:

• International Peace Research Association

• War Resisters League

• Fellowship of Reconciliation

• Occupied Peoples Forum

• Resistance Studies Initiative