Barış için Öcalan özgür olmalı
Dünya Haberleri —

Heinz Fischer
- “Barış ve Demokratik Toplum” çağrısı ile tarihi bir fırsat oluştuğunu söyleyen Avusturyalı siyasetçiler ve diplomatlar, Rêber Apo'nun derhal serbest bırakılması ve Türk devletinin barışa yönelik adım atması gerektiğini vurguladı.
- Avusturya eski Cumhurbaşkanı Heinz Fischer: “Bir taraf bir adım attığında, diğer taraf da karşılık vermelidir. Öcalan, birinci adımı atmıştır. Eğer hükümet de kamuoyuna açık şekilde bir karşılık verirse, kalıcı bir barış için önemli bir yol alınabilir.
Avusturya eski Cumhurbaşkanı Heinz Fischer, Viyana Yeşiller Partisi Milletvekili Heidi Sequenz, Viyanalı Avukat Clemens Lahner, Siyasetçi ve Dış Politika Uzmanı Ewa Ernst-Dziedzic, Avusturya Yeşiller Partisi Milletvekili Berivan Aslan, Önder Apo’nun serbest bırakılması ve Türk devletinin bu konuda adım atması için çağrıda bulundu. Başkent Viyana’da yapılan Newoz resepsiyonunda Rozerin Altınışık’a konuşan siyasetçiler Rêber Apo’nun çağrısının cesur ve tarihi oluğuna dikkat çektiler.
Fischer: Öcalan cesur bir adım attı
Avusturya eski Cumhurbaşkanı Heinz Fischer, Rêber Apo'nun barışa yönelik attığı adımın önemli olduğunu vurgulayarak, Türk hükümetinin de buna karşılık vermesi gerektiğini ifade etti. Heinz Fischer: "Öcalan cesur bir adım attı. Türk hükümeti de Kürt halkına doğru yaklaşmalı. Ben 86 yaşındayım ve Öcalan’ın tutuklanmasından önceki süreci hatırlıyorum. O dönem her iki taraftan da çok sayıda insan hayatını kaybetti. Sonrasında ise Öcalan, İmralı’ya hapsedildi ve bu durum yıllarca çözümsüz bir problem olarak kaldı. Ancak Öcalan, geçmişte mümkün olmayan önemli bir adım atıyor ve PKK ile Kürtlere ‘silahı bırakma’ çağrısında bulunuyorsa, bu fırsat değerlendirilmelidir. Türk hükümeti de bu çağrıya olumlu bir yanıt vererek barışa yönelik bir adım atmalıdır.”
Bu gerçek bir fırsattır
“Bir taraf bir adım attığında, diğer taraf da karşılık vermelidir” diyen Fischer, “Öcalan, birinci adımı atmıştır. Eğer hükümet de kamuoyuna açık şekilde bir karşılık verirse, kalıcı bir barış için önemli bir yol alınabilir. Öcalan’ın mesajı dikkate alınmalı ve buna uygun bir çözüm yolu bulunmalıdır" dedi.
Son 20 yılda birçok girişimin sonuçsuz kaldığına da dikkat çeken Heinz Fischer: “Şimdi elimizde gerçek bir fırsat var ve bu değerlendirilmelidir. En sert taş bile üzerine sürekli su aktığında şekil değiştirir. Yıllarca süren çabaların çoğu sonuçsuz kaldı, ama bugün bir şans doğdu. Eğer bu fırsat değerlendirilmezse, büyük bir kayıp olur."
Ortak çağrı: Türkiye gereğini yapmalı
Viyana Yeşiller Partisi Milletvekili Heidi Sequenz: "Öcalan’ın attığı bu adım sadece önemli değil, aynı zamanda son derece cesur… Ancak Türkiye tarafından da karşılık gelmesi gerekir. Gerçekten önemli olan, Avrupa Birliği devlet başkanlarının ve Avrupa’nın, genel olarak Öcalan’ın bu barış teklifini gündeme alması ve geniş bir kamuoyuna duyurmasıdır. Öcalan’ın acilen serbest bırakılmasını sağlamalıdır. Daha ne kadar İmralı’da tecrit altında tutulacak?"
Viyanalı Avukat Clemens Lahner: “Umuyoruz ki Türkiye, bu fırsatı değerlendirerek Kürt Özgürlük Hareketi'yle ciddi müzakerelere başlar. Öcalan uzun yıllardır tecrit altında tutuluyor. Türkiye onu terörist olarak tanımlıyor ancak Kürt halkı için Öcalan, bir temsilci ve güçlü bir sembol. İnsan hakları ya herkes için vardır ya da hiç kimse için yoktur. Kürt halkının hakları da bizim haklarımız kadar önemlidir. Bu yüzden birlikte durmalı, konuşmalı ve ortak bir çözüm bulmalıyız."
Avusturyalı Siyasetçi ve Dış Politika Uzmanı Ewa Ernst-Dziedzic: "Türkiye’de yargı bağımsız değil ve bu bir tesadüf değil. Erdoğan, her zamanki gibi muhalefeti baskı altına alıyor ve Kürt bölgelerini bombalamaya devam ediyor… Öcalan, çok uzun süredir hukuksuz bir şekilde ağır tecrit altında tutuluyor ve artık serbest bırakılmalı. Kürtler, müzakerelere ve ateşkese hazır olduklarını defalarca ifade etti. Türkiye, hala barış için somut bir adım atmıyor. Kimse Erdoğan’ın gerçekten barışla ilgilendiğine güvenmemeli."
Avusturya Yeşiller Partisi Milletvekili Berivan Aslan: "Gerçek şu ki, ölerek kardeş olamayız. Kürt halkı ve diğer halklar, onurlu bir yaşam hakkına sahiptir. Daha güçlü bir barış süreci için uluslararası aktörlerin sürece dahil olması gerektiğine inanıyorum. Diplomasi, bu sürecin merkezine yerleştirilmelidir. Kürt halkı çok mücadele etti, çok yoruldu ve çok kayıp verdi. Dünyanın onlar için bir yetimhaneye dönüşmesine izin vermemeliyiz. Artık bu dünyada çocukların yetim muamelesi görmesini engellemeliyiz." HABER MERKEZİ