İktidar eşiği aşmalı

Tülay Hatimoğulları
- DEM Parti Eşbaşkanı Tülay Hatimoğulları, ikinci kritik eşiği aşması gerekenin iktidar ve devlet olduğunu söyledi.
Eşbaşkan Hatimoğulları, partisinin dünkü Grup Toplantısı'nda konuştu. Newroz alanlarını dolduran milyonların, barış, demokrasi ve adalet istediğini hatırlatan Hatimoğulları, "Sayın Öcalan'ın koşullarının acilen düzenlemesiyle ilgili en güçlü mesajı verdi milyonlar. İktidar, Newroz alanlarında milyonlarca insanın sesini duymalıdır. Bu taleplere kulak vermelidir. Barış talebini hiçkimse görmezden gelemez, oyalama siyasetine başvuramaz" dedi.
Rotası barışa, demokrasiye, adalete ve özgürlüğe çıkmayan bir yola tevessül etmenin, toplumsal barışı imkansız hale getireceğini vurgulayan Hatimoğulları, şöyle devam etti: "Palyatif çözümlerle, oyalayıcı tutumlarla, bütünlüklü olmayan bakışlar peşinde olarak, böl-yönet yönteminden medet ummak bu ülkedeki barış umuduna yapılacak en büyük kötülüktür. Temel bazı hususlar vardır ki acil bir şekilde adımlar atılmalıdır;
* Sayın Öcalan’ın çağrısının örgütü tarafından hayata geçirilebilmesi, kongrenin toplanabilmesi için acil bir şekilde güvenli zeminin oluşturulması lazım. Bunlar Sayın Öcalan ile kurulacak bir diyalogla çözülür. Sayın Öcalan'ın özgür çalışma koşullarının sağlanmasıyla yol alınabilir.
* Sayın Erdoğan 'Kritik bir eşik aşıldı' demişti. Evet, bu süreç açısından baktığımızda birinci kritik eşik aşılmıştır. Ancak ikinci kritik eşiği aşması gereken iktidardır, devlettir. Bu çağrının zeminin toplumsal karşılığının olması için, hayata geçebilmesi için ikinci kritik eşiği aşacak olan zeminin oluşturulması iktidara ve devlete düşmektedir. Bu eşik ortak bir akılla, toplumsal barış mantığıyla, antidemokratik uygulamaları bırakarak, demokratik zemini güçlendirerek pekala aşılabilir. Bizlerin en büyük temennesi ve beklentisi bu eşiğin, yani ikinci eşiğin aşılmasıdır.
* İktidar ve devlet, barıştan ve demokrasiden korkmamalıdır. Zemin oluşturan adımları hızlı ve ivedilikle atmalıdır. Sayın Öcalan’ın çağrısı demokratik hukuki ve adil bir geleceğin davetidir. Bu çağrı herkesten önce Türkiye’de yaşayan 85 milyonadır. İşçisiyle, emekçisiyle, yoksuluyla, kadınları ve gençleriyle, doğa ve insan hakları savunucularıyla, bütün farklı halk ve inançlardan her kesimi kapsayan bir çağrıdır. Bu çağrının hitap ettiği bütün bu toplumsal ve siyasal zeminleri gören bir yerden herkesin uzlaşıya yakın olduğu bir zeminde pekala demokratik bir Türkiye’yi inşa edebilir. Barışı hep birlikte bu ülkeye armağan edebiliriz.
Bayramdan sonra görüşme
Hatimoğulları, toplantının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapılacak görüşmeye dair konuşan Tülay Hatimoğulları, "Bayramdan sonra bir görüşme yapabileceğimize dair bir bilgi bizimle paylaşıldı" dedi.
Tülay Hatimoğulları, İmralı'ya gidiş için henüz kendilerine bir yanıt verilmediğini belirterek, "Newroz’dan bir gidiş beklenmekteydi ama bu gerçekleşmedi. Bizler bu talebimizi burada sizlerin huzurunda bir kez daha yineliyoruz. Tabii ki adaya heyetimiz gitmek istiyor ve bu konuda da yetkilileri görevlerini yapmaya davet ediyoruz” dedi.
Süreç devam etmelidir
"Kent Uzlaşısı" üzerinden yapılan operasyonları kabul etmediklerinin altını çizen Tülay Hatimoğulları, şunları söyledi: "Uzlaşıya dava açılamaz. Kent Uzlaşısı bir kentin içerisinde yaşadığı, bütün dinamiklerin bir araya gelerek ortaya koyduğu bir ortak irade ve yaşam modelidir. Bu operasyonları tek başına Kent Uzlaşısı'na yönelik ele almamak gerekir. Bunlardan yola çıkarak görüşmelerin tıkandığını ifade etmek için çok erkendir. Bunu şimdilik biz böyle ifade etmiyoruz. Biz müzakerelerin ve görüşme sürecinin devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’nin ortada bekleyen demokratikleşme ve Kürt sorunu gibi çok önemli sorunlar var. Sürecin ilerlemesi, İmralı Adası’ndaki görüşmelerin oluşması, aynı zamanda Abdullah Öcalan’ın fiziki koşullarının iyileştirilmesi ve kendi kongresini toplayabilecek koşullarının sağlanması gerektiğini bir kez daha buradan belirtiyorum. Bizim açımızdan halen bu süreç devam ediyor.” ANKARA