Tutsak mektubu 4,5 yıl sonra sakıncasız

Cihan Alkan

Cihan Alkan

  • Tutsak Cihan Alkan’ın 4,5 yıl önce gönderdiği mektup, muhatabına yeni ulaştı. 

Eskişehir H Tipi Cezaevi’nde tutulan Cihan Alkan’ın, Yeni Yaşam gazetesi yazarına 16 Ocak 2020'de gönderdiği mektup, “sakıncalı” olduğu gerekçesiyle teslim edilmedi. İdarenin aldığı karara karşı Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) yapılan başvurudan sonra, “hak ihlali” kararı verilerek “sakıncalı” kararı iptal edildi.  Tam 4,5 yıl sonra yerine ulaşan mektupta yazılanlar ise hem cezaevlerindeki durum hem de ülkedeki başta ekonomi olmak üzere birçok sorun açısından güncelliğini koruyor. Alkan, cezaevinde yaşadıkları sorunlara dair hazırladıkları dilekçelere yanıt alamamalarını, “Sanki dipsiz bir kuyunun dibine taş atıyoruz” sözleriyle tarif etmiş. Abone oldukları Yeni Yaşam gazetesinin günlük temini konusunda yaşadıkları sorunlara değinen Alkan, “Bir bakıyorsun bir hafta, on günlük gazeteyi toplu getiriyorlar. Garip bir uygulama” diye nitelemiş. 

Jandarma kıyafetli polis

Mektubunda, “Bu aralar mektuplarımız sık sık ‘kayboluyor’ ama sorumlu kim belli değil” diyen Alkan, yaşadığı diğer sorunları ise şöyle sıralamıştı: “Sıcak su ihtiyacı karşılanmıyor. Kantin fiyatları dersen ateş pahası! Televizyonlarda enflasyonun yıllık olarak yüzde 11 olduğu söyleniyor ama burada haftalık enflasyon yüzde 30’u bulmuş durumda. Her hafta rutin zam var. Bu gidişle alışveriş yapamayacak duruma geleceğiz. Bir de uzun süredir karşılaşmadığımız bir uygulamayla karşılaştık. Polisler jandarma elbisesi giyerek aramaya katıldı. Polisin jandarma kıyafetiyle gelip aramaya katılmasının hukuki bir yanı yok. Neden yapılıyor, bilemiyoruz tabii. Diğer bir sorunumuz da dilekçelerimizin kaybolması ve dilekçelerimize yanıt verilmemesi. Havalar soğuk. Bunun için pek fazla spor yapma imkânımız olmuyor. Zaten sosyal-sportif faaliyetler ‘sayının kalabalık olması’ gerekçesiyle seyrek aralıklarla yapılıyor. Baharın gelmesi belki biraz spor imkanını yaratacak.”

O sorunlar duruyor

Mektubunu gönderdiği Yeni Yaşam yazarı Hüseyin Aykol’dan kısa sürede yanıt alan Alkan, bu kez 26 Eylül 2024'te MA'ya da bir mektup gönderdi. Sözlerine, “O mektupta yazdığım tüm sorunlar hala olduğu yerde duruyor” diyerek başlayan Alkan, 2020 tarihli mektubunun güncelliğini koruduğunu ifade etti. 14 kişi ile aynı koğuşta bulundukları bilgisini veren Alkan, birçoğunun yaşlı ve engelli olduğunu, az sayıdaki “genç” tutsağın ise hastalıklarla mücadele ettiğini aktardı. Alkan, mektubunda bu durumu “Bir nevi revir koğuşundayız” benzetmesiyle anlattı.

Tahliye ve tedavi yok

Yanında bulunan tutsak arkadaşlarının yaşadığı sorunlara dikkat çeken Alkan, şunları paylaştı: “Şartlı salıverilme tarihi üç yıldır dolmuş olan Mehmet Paksoy arkadaşımız hep aynı gerekçelerle tutulmaya devam ediliyor. Kadir Kurnaz arkadaşımız aylardır ‘kırık şüpheli’ ayak parmağı üzerinde yürüyor. Ağız içi aramayı reddettiği için hastaneye götürülmediği gibi bir de aramaya karşı çıktığı gerekçesiyle bir ay ziyaret cezası verildi. Herhangi bir kurs, kültürel ve sanatsal etkinlikten yararlanamıyoruz. Bu yönlü taleplerimiz ‘güvenlik gerekçeleriyle reddedildi. Son talebimize yanıt dahi verilmedi. Kısacası bizim yakada yeni bir şey yok.” ANKARA

 

* * *

Tutuklanan Boğurcu katledildi

Qoser'de şartlı tahliye kurallarını ihlal ettiği iddiasıyla tutuklanan 32 yaşındaki İbrahim Boğurcu cezaevinde katledildi. 

Mêrdîn’in Qoser (Kızıltepe) ilçesinde şartlı tahliye kurallarını ihlal ettiği iddiasıyla 5 gün önce tutuklanan İbrahim Boğurcu tutulduğu Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi'nde yaşamını yitirdi. Cezaevinde kalp krizi geçirdiği iddia edilen Boğurcu'nun hastaneye kaldırıldığı, ardından tekrar cezaevine götürüldüğü belirtildi. 

Cezaevinde bir kez daha rahatsızlanan Boğurcu, önceki gün tekrar hastaneye kaldırıldı. Boğurcu yapılan bütün müdahalelere rağmen kurtarılmayarak yaşamını yitirdi. Boğurcu'nun cenazesi, ailesi tarafından cezaevinden alınarak ilçe merkezi mezarlığında defnedildi. MÊRDÎN

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.