Vekiller, halk adına sordu

Kurdistan yangın

Kurdistan yangın

  • DEM Parti milletvekilleri: Mevzubahis Kürt’ün doğası, Kürt’ün canı olunca havalanan yalnızca savaş uçakları oluyor. Bunu biliyoruz ama yine de halk adına, 15 insanımız adına soruyoruz:
  • Ayvalık’ta önceki gün çıkan yangına 4 uçak, 2 helikopter, 5 arazöz, 2 su ikmal aracı, 2 müdahale aracı, 60 personelle müdahale edildi. Niye Çınar’a 1 helikopter havalanmadı?
  • NATO'nun en büyük ordusu olmakla, İHA/SİHA’larla gece gündüz uçmakla, ‘KAAN’ isimli 5’inci nesil uçakla övünen sizler, neden iki tane küçük ilçeye 1 yangın uçağı gönderemediniz?
  • Türkiye'nin her yerine giden ama yangın Kürt illerinde olunca bir anda gözü görmez olan 'NEFES' adını verdiğiniz gece görüşlü helikopterleriniz neden Çınar ve Mazıdağı'nda değildi?

DEM Parti Milletvekilleri, hiçbir sorumluluk almadan DEDAŞ'ı savunan, devletin müdahalesizlik tercihini normalleştiren Türk iktidarı ve bünyesinde beslediği 'Kürt kökenliler'e bıkmadan usanmadan suçların fırlattı. Şemrex ve Xana Axpar arasındaki yangının, can kayıplarının sebebinin önce iktidar, sonra da yandaş şirketi DEDAŞ olduğunu tekrarladı.

Amed’in Xana Axpar (Çınar) ve Mêrdîn’in Şemrex (Mazıdağı) ilçeleri arasında 20 Haziran gecesi çıkan yangında 15 yurttaş yaşamını yitirdi, onlarca kişi de yaralandı. Görgü tanıklarının yanı sıra meslek odaları ve Çınar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ön inceleme raporları, yangının Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin (DEDAŞ) elektrik nakil hatlarından kaynaklandığına işaret etti. Arazi yapısı ve fırtına karadan müdahaleyi zorlaştırırken, “gece görüşlü helikopter yok” denilerek havadan müdahale edilmedi. Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk, 3 bakanlığında "gece görüşlü helikopter yok" dediğini paylaştı. Mêrdîn Tabip Odası Başkanı Şehmus Ekinci, Mêrdîn’de yanık tedavi ünitesi olsaydı can kaybının daha az olacağını söyledi. Elektrik Mühendisleri Odası Amed Şubesi Eşbaşkanı Ufuk Bulut, DEDAŞ'ın uyarılarını dikkate almadığını belirtti. Bütün bunlara rağmen Türk hükümeti, Diyarbakır ve Mardin valileri, DEDAŞ'ı savunup 'anız yakıldı' dişerek halkı suçladı. Afet bögesi ilan edilmedi, iktidarın 'Kürt kökenli' vekilleri aracılığıyla DEMP Parti ve belediyeleri suçlandı.

DEM Parti milletvekilleri, Türkiye Meclisi Genel Kurulu'ndaki tüm söz haklarını bu konuya ayırdı, olanları paylaştı, iktidar ve devleti eleştirdi, Kürt düşmanlığı politikasını sorguladı, halk adına sorular sordu, Meclis'in de sorumluluk almasını istedi. DEM Parti'li vekillerin konuşmalarından bazı bölümler şöyle:

Kürtler yanıt bekliyor

DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, halk adına, yanarak can veren 15 insan adına, bölge insanı adına yanıt aradıkları sorular olduğunu belirterek, zamanında bir helikopter havalansa yangının büyümeyebileceğini, Kürt illerinde yangın söndürme uçak ve helikopterleri bulundurulsa bilançonun ağırlaşmayabileceğini söyledi. Koçyiğit, şunları sordu:

* Neden bölgede gece görüşlü helikopter yok?

* Neden bölgedeki yangınlara etkin bir şekilde, hızlı bir şekilde müdahale edilmiyor?

* Neden bütün arazi yandıktan, neredeyse köyün içine yangın geldikten ve 15 insan yaşamını yitirdikten sonra söndürüldü?

* Orman Bakanlığı envanterinde 26 uçak, 105 helikopter, 10’a yakın İHA, bin küsurdan fazla arazöz, 25 bin cengâver, 25 bin personel, 130 bin de gönüllü vs. varmış. Bunların hepsi bu kadar iyi, bu envanter var da niye 15 insanımız öldü?

* Ayvalık’ta önceki gün yangın çıktı; 4 uçak, 2 helikopter, 5 arazöz, 2 su ikmal aracı, 2 müdahale aracı, 60 personelle müdahale edildi. Niye Çınar’a 1 helikopter havalanmadı?

Siz halklara düşmansınız

İktidar ve DEDAŞ'ın fail olduğunu vurgulayan DEM Parti Riha Milletvekili Dilan Kunt Ayan, göz göre göre bu yangına müdahale etmeyen AKP-MHP iktidarına, "Siz doğaya düşmansınız, siz ekolojiye düşmansınız, siz ötekine düşmansınız, siz halklara düşmansınız. Yaşamını yitirenlerin vebali sizin üzerinizdedir. Geride bıraktıkları, aileleri, evlatları sizleri bu katliamın faili olarak anacaklar" diye seslendi. Acil bir şekilde oraya helikopter gönderilmesi çağrısının yerine getirilmemesine, Kürtlerin aklıyla alay eder gibi “Karanlıktı yollayamadık” denildiğini hatırlatan Ayan, şunları sordu:

* Siz değil misiniz NATO'nun en büyük ordusu olmakla övünen, yerli ve milli İHA/SİHA’larla gece gündüz uçmakla övünen? Daha iki ay önce burada ‘KAAN isimli 5. nesil bir uçak üretebiliyoruz' reklamını yapan? Neden iki küçük ilçeye 1 yangın uçağı gönderemediniz?

Cumhurbaşkanı bir hafta sustu

DEM Parti Amed Milletvekili Cengiz Çandar, 15 can kaybına, binlerce hayvanın telef olmasına, büyük maddi zararla birlikte evlere ateş düştüğüne işaret ederek, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkan Erdoğan, neredeyse bir hafta sonraki konuşmasında başsağlığı dilediğini ama gerisini yanlış kurduğunu söyledi. Erdoğan'ın, "Çıkan anız yangını milletçe hepimizin yüreğini yakmıştır” dediğini hatırlatan Çandar, "Herkesin, savcılık dâhil olmak üzere DEDAŞ’ı tespit ettiği bir yerde Cumhurbaşkanı da ortağı da nedense anızda ısrar ediyor" dedi. Erdoğan'ın “anız” deyip kapatarak, adli makamları da bağladığını kaydetti. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın utanıp sıkılmadan sarf ettiği “Yangına müdahale öncelikle büyükşehir belediyelerinin sorumluluğunda olmasına ve bunlar görevlerini yapmamalarına rağmen…” cümlesini de aktaran Çandar, "Dolayısıyla bu kadar 68 kilometreye yayılmış olan yangının sorumluluğu belediyelerin üssüne yıkılmış durumda. Galip Ensarioğlu’nun burada ileri sürdüğü bütün iddialar bizzat Cumhurbaşkanı tarafından üstlenilmiş durumda. Lafı, polemiği bırakın ve bir an önce o bölgeyi afet bölgesi olarak ilan edin" şeklinde konuştu.

Burada tercih yapılmıştır

Başından itibaren bölgede olan DEM Parti Mêrdîn Milletvekili Beritan Güneş Altın, bunun ne sadece bir yangın ne de bir kader olduğunu söyledi. 40 yıldır değiştirilmemiş, köylülerin tüm dilekçelerine ve tüm itirazlarına rağmen onarımı yapılmamış elektrik direklerinden çıkan yangına 'afet' de denilemeyeceğini vurgulayan Güneş, "DEDAŞ tarafından bu yangının çıkması tercih edilmiştir, devlet kurumları tarafından ise yangına müdahale etmemek, yangını söndürmemek tercih edilmiştir" dedi.

Tek tek izah etti

"Mevzubahis Kürt’ün doğası, Kürt’ün canı olunca havalanan yalnızca savaş uçakları oluyor, biz bunu çok iyi biliyoruz" diyen Güneş, nedenlerini de bunları bire bir gören bir kişi olarak özetle şöyle anlattı:

* Yangının ilk anlarından itibaren itfaiyeyi köye almayan, halkın kendi canını siper ederek yangına koşmasına sebep olan devlet güçleri, “Talimat olmadan köy yolunun açamam” diyerek devletin tercihini orada halka aktarmıştır.

* Ambulansı köye almayan devlet, bir yaralının ambulansla değil, traktörle hastaneye gitmesine göz yumarak aslında halkın orada can vermesini tercih etmiştir.

* DEDAŞ’ı bir zulüm paravanı olarak kullanan devlet, yangını izlemeyi tercih etmiştir. Elektrik direklerinden çıkan ilk yangın da bu değildir. 2015 yılında yine aynı yerde, yine aynı sebeple yangın çıkmıştır ve köylüler tarafından yangın söndürülmüştür, DEDAŞ suçlu bulunmuştur.

* Arife günü itibarıyla o köyde elektrik kesilmiştir ve yangının çıktığı akşam köye elektrik verilmiştir; köye elektrik yüksek bir gerilimde verildiği için elektrik hatları kopmuştur ve ardından alevlerin yükselmesiyle birlikte yangın başlamıştır.

* Bunu gören köylüler, tarımda ekili alanlarını ve hayvanlarını koruyabilmek için can havliyle yangın bölgesine koşmuştur fakat rüzgârın da etkisiyle yangının kontrol altına alınamayacağını fark ettikten sonra komşu köyü Kelekê'yi aramıştı.

* Bu haber Kelekê köyüne ulaştığında, köylülerden can havliyle dışarı çıktıklarında, bir çobanın onları, hayvanlarını ve kendilerini kurtarmak için yardım feryadını duymuşlardır.

* Traktörlerine binen dört genç yangını söndürmek için alana giderken rüzgârla birlikte yangının ortasında kalmıştır ve ardından 6 kişi daha o dört kişiyi kurtarmak üzere yangın yerine gitmiştir. Ne yazık ki itfaiyenin ve ambulansın yapması gereken müdahaleyi halk yaptığı için o 10 kişi, yanarak hayatını kaybetmiştir.

* Dolayısıyla bu bir yangın değildir, bu bir tercihtir; o ölümler de devletin gerekeni yapmaması sebebiyledir.

* Son bir hafta içerisinde Mardin’de üst üste 17 tane yangın çıkmıştır, biz buna asla ve asla tesadüf diyemeyiz. 

* Acilen afet bölgesi ilan edilerek halkın yaralarının bir an önce sarılması gerektiğini söylüyoruz. İktidar bunu duymak istemiyor, adım atmıyor.

* Türkiye'nin her yerine giden ama yangın Kürt illerinde olunca bir anda gözü görmez olan helikopteriniz neredeydi; 'NEFES' adı verdiğiniz gece görüşlü helikopterleriniz neden o gün Çınar ve Mazıdağı’nda değildi?

* Neden insanlar kendi güçleriyle gidip yangını söndürmek zorunda kaldı?

* Ambulansı köye almayan kolluğa kim emir verdi de o köy yolları kapatıldı?

* Yaralılar köyden ayrılırken konuşabilir durumdayken ne oldu da yaralıların yüzde 90'ı hayatını kaybetti?

* Bu açıkça Kürt’e, doğaya, canlıya düşmanlık değil de nedir?

* Sağlık sisteminin de bir gecede nasıl çöktüğünü gözlerimizle gördük. Mardin gibi büyük bir şehirde yanık ünitesi yok. TTB yanık ünitelerinin yetersiz olduğunu ilk dakikalardan itibaren belirtti. HABER MERKEZİ

 

* * *

Mêrdîn’in ilçeleri yanıyor

Mêrdîn’de birçok noktada başlayan yangınlar, dün yerleşim yerlerini tehdit etmeye başladı.  

Mêrdîn’in Dêrik, Nisêbîn (Nusaybin), Artuklu ve Mehsert (Ömerli) ilçelerinde birçok noktada yangın çıktı. Dêrik ilçesinde önceki gece saatlerinde TOKİ mevkiinde bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Rüzgarın etkisiyle yayılan yangın yerleşim yerlerine ulaşırken, itfaiye ekipleri yangına müdahale etti. Yangın sabah saatlerine doğru kontrol altına alınarak, söndürüldü.

Artuklu ve Nisêbîn ilçeleri arasındaki kırsal alanda da dün öğlen saatlerinde yangın çıktı. Dağlık alana yayılan yangına yerden müdahale edilemezken, yangının Qurdîs'e doğru ilerlediği öğrenildi. Yangının söndürülmesi için yurttaşların valilikle yaptığı görüşmelerde helikopterle müdahale edilmesi talep edildi.

Nisêbîn’in Kelehê Mahallesi'nde çıkan yangın da rüzgarın etkisiyle yayıldı.

Omerya bölgesinde Zivingê Mahallesi'nde sabah saatlerinde başlayan yangına, itfaiye ekipleri ve yurttaşlar müdahale etti. Alevler, rüzgârın da etkisiyle yayıldı. Köylüler, müdahalenin mevcut şartlarda yetersiz olduğunu belirterek, bölgeye havadan müdahale edilmesi çağrısında bulundu. Haber hazırlanırken yangının yerleşim yerlerine ulaşmaması için söndürme çalışmaları sürüyordu.

Artuklu ilçesine bağlı Zinnar bölgesinde de sabah saatlerinde çıkan yangına itfaiye ekipleri ve köylüler müdahale etti. Rüzgarın etkisiyle yayılan alevler güçlükle kontrol altına alındı.

Dêrîk ilçesine bağlı Beyrok, Zorava, Fitnê, Xirbêherîyê, Eynterî kırsal mahallelerinde henüz bilinmeyen bir nedenle başlayan yangına, yurttaşlar kendi imkanlarıyla müdahale etti. Yangın, Qubîk kırsal mahallesine doğru ilerlerken, Rewşadê kırsal mahallesinde köylüler, evlerini terk etmeye başladı. Dêrik'teki yangında alevlerin arasında kalan bir araba yanarak küle döndü. Haber hazırlanırken yangın devam ediyordu.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.