‘Yapamazsınız’ dediler, yaptılar
Kadın Haberleri —
- Nazlıcan Güneş, Xarpêt’te yaşıyor. “Cay ma” isimli yöresel kıyafet mağazasıyla Kürdistan ve Türkiye’nin her yerine kıyafet kiralama hizmeti veriyor. Çoğunlukla Colemêrg yöresine ait dikimler yapıyor ve ‘yapamazsın’ söylemlerine karşı kendi ayakları üzerinde duruyor.
- Müzeyyen Baran ise Amed’de yaşıyor. 8 yıldır yöresel kıyafet satarak 5 çocuğuna bakıyor. Mağazasını evi görüyor ve yaşadığı tüm zorluklara rağmen erkeklere muhtaç olmadan çalışmaya devam edeceğini söylüyor. Baran, ekonomik krizin satışlarını vurduğunu belirtiyor.
Ülkede derinleşen ekonomik krizden etkilenen kesimlerin başında kadınlar geliyor. Çeşitli işlerde çalışarak ayakta kalma mücadelesi veren kadınlardan 20 yaşındaki Nazlıcan Güneş ile 45 yaşındaki Müzeyyen Baran, iki ayrı kentte yaşasalar da aynı mücadelede buluşuyor. Güneş, Xarpêt’te, Baran ise Amed’de yöresel kıyafetleri satarak, yaşamını idame ettiriyor.
Kürtçe’nin Kirmanckî lehçesinde “Bizim yer” anlamına gelen “Cey ma” isimli mağazayı açan Güneş, burayı ablası ve halasıyla işletiyor. Mayıs ayında işe başladıklarını belirten Güneş, “Günlük hayatta ulusal kıyafet giymeyi tercih ediyorduk. Ama Xarpêt’te satışı yapılan bir yer yoktu. Genellikle Şirnex, Amed ve Çewlîg’ten sipariş ediyorduk. Yöresel kıyafetleri neden buraya da getirmeyelim diyerek işimizi kurduk” diye belirtti.
4 kıyafetle onlarca kadına ulaştı
İlk olarak 4 kıyafetle işe başladıklarını söyleyen Güneş, “Xarpêt’te bu iş tutar mı, rağbet olur mu?” kaygısı taşıdıklarını ancak gelişen ilginin bu kaygılarını giderdiğini kaydetti.
Sattıkları kıyafetlerin çoğunlukla Colemêrg yöresine ait olduğunu belirten Güneş, sanal medya üzerinden müşterilerle iletişim kurarak, Türkiye ve Kürdistan’ın dört bir yanına kiralama hizmeti verdiklerini söyledi: “Özel dikim de yapıyoruz. Örneğin kına geceleri için ağır taşlı kumaşlar kullanıyoruz. Kira fiyatlarımız modele göre değişiyor ancak ortalama 850 TL civarında. Xarpêt’te olmayan dikimleri Şirnex’te bir terziye yaptırıyor, elbise başı 400 TL ödeme yapıyoruz. Fiyatlar kumaştan kumaşa göre değişiyor. 300 TL’ye de 3 bin TL’ye de kumaş var.”
Hayalleriniz için cesaret edin
Kadınların ekonomik özgürlüğünü kazanmasının önemine değinen Güneş, “Kadınlar kendilerine güvensinler ve yetenekleri doğrultusunda üretime dahil olsunlar. ‘Yapamazsın’ dediler ama hayal ettim ve gerçekleştirdim. Kadının özgürlüğü kendi elindedir. Asla ‘yapamam’ demeyin. Hayatın her alanında yer alın çünkü ancak bu şekilde esaretten kurtulabiliriz. Bir fikriniz ve düşünceniz olduğunda, her şeyi başarabilirsiniz. Yeter ki kendinize inanın. Hayallerinizi gerçekleştirmek için cesaret edin" dedi.
Her şey ateş pahası
Amed’de de aynı işle geçimini sağlayan Müzeyyen Baran ise 2016’dan bu yana yöresel kıyafet dikip satıyor. Ekonomik zorluklardan kaynaklı 17 yaşında çalışmaya başlayan Baran, o günden bu yana çeşitli işlerde çalışmaya devam etti. Ekonomik zorluklarla mücadele ederek, 5 çocuk büyüttüğünü söyleyen Baran, krizden kaynaklı işlerinin zorlaştığını ifade etti.
Kıyafetleri 300 ila 600 TL arasında kiraya verdiklerini kaydeden Baran, satışın ise bin ila 4 bin TL arasında değiştiğini aktardı: “Günümüz koşullarında bırakın kumaşı, iplik almakta dahi zorlanıyoruz. Her şey ateş pahası. Eskiden 3-4 elbiselik kumaşı 300 TL’den alırken, şimdi kumaşın metresini 300’den bulamıyoruz. O kadar kötü.”
Zamanın çoğunu iş yerinde geçiren Baran, mağazasının artık evi gibi olduğunu dile getirdi: “Burada mutfağım var, yemekte yapıyorum. Deprem döneminde evimden çıkıp, çocuklarımla birlikte buraya geldim. 26 gün boyunca 5 çocuğumla burada uyudum. Burası ikinci evim. Her türlü işi burada yapabiliyorum.”
Hem anne hem işçi
Baran, devamında şunları belirtti: “Çalışıp kendi ayaklarının üzerinde durabilme çok güzel bir şey. Anneyim, yeri gelince babayım, ablayım, abiyim. Burada çalışıyorum, evime bakıyorum, çocuklarımın ihtiyaçlarını karşılıyorum. Evime gidiyorum, yemeğimdir, temizliğimdir… Her şey benden soruluyor. Kolay değil ancak kadınlar bir erkeğe de muhtaç olmamalıdır. Gücüm yettiğince çalışmaya devam edeceğim.”
Rukiye Adıgüzel/MA-AMED