Evler katliam yuvası
Kadın Haberleri —
- Kürdistan’da artan erkek-devlet şiddeti, kadınları intihara sürüklüyor, katlediyor ve yaşam alanlarını daraltıyor. Son bir yılda en az 114 kadın katledildi ve bunlardan 57’si evlerinde öldürüldü. Kadınların yaşam hakkının en çok ihlal edildiği iller ise Riha, Amed, Mêrdin, Wan ve Dîlok .
- Cezaevlerindeki tutsak kadınlara yönelik fiziksel ve psikolojik şiddet artarken, failler ise devletin kolluk görevlileri. Kadınlar, devletin cezasızlık politikasından bir an önce vazgeçip anayasa ve uluslararası sözleşmelere uygun bir şekilde görevlerini yerine getirmesini talep ediyor.
Kadına yönelik şiddetin sadece fiziksel olmayıp psikolojik, cinsel, ekonomik, sosyal ve sınıfsal şiddet durdurulmazken, şiddet ve hak ihlallerinin failleri ise erkekler. Söz konusu Kürdistan olduğunda ise erkek şiddetinin yanında devlet şiddeti de her alanda katmerleşerek karşımıza çıkıyor. İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi Kadın Komisyonu, Kürdistan kentlerinde yaşanan 1 yıllık Kadın Hak İhlalleri Raporu’nda devlet, ev içi ve toplumsal şiddete dair önemli veriler paylaştı.
Kamuoyuyla paylaşılan raporu okuyan İHD Amed şube yönetim kurulu üyesi Esra Saçaklıdır , “Bu şiddet biçimleri sonucunda toplumsal baskı altında ezilen ve kamu otoriterlerini yanında göremeyen kadınlar intihara sürüklenir. Bu tür intiharlar toplumsal cinayettir ve önlenmesi için sorumluluk devlete aittir. Raporumuz vesilesiyle tekrar dile getiriyoruz; şüpheli kadın ölümü yoktur, etkin yürütülmeyen soruşturmalar vardır. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesinde okurken kaybolan ve kaybolduktan 18 gün sonra cansız bedeni bulunan Rojin Kabaiş’in ölümünün aydınlatılması ve sorumluların ortaya çıkarılması gerekmektedir” dedi.
Ev içi şiddetin, toplum ve devlet tarafından "aile içi meseleler" adı altında geçiştirilip görmezden gelindiğini belirten Saçaklıdır, bu durumun kadınların toplumsal hayatta daha da yalnızlaşmasına ve seslerini duyuramamalarına neden olduğunu söyleyerek, yakın zamanda katledilen ve katilleri hala ortaya çıkmayan Narin Güran cinayetini örnek verdi.
Saçaklıdır, Kürt sorunun çözülmemesinin bir sonucu olarak iktidarın Kürt kadın siyasetçiler ve aktivistlerine yönelik hukuksuz tutuklama ve yargı süreçlerindeki baskılarının da kadının uğradığı başka bir şiddet biçimi olarak kendini gösterdiğini söyledi.
Kayyum çöküştür
Öte yandan kayyum gaspının da şiddetin artmasında etkili olduğuna dikkat çeken Saçaklıdır, şunları söyledi: “Yine iktidarın üç dönemdir devam eden kayyum politikaları sonucu Eşbaşkanlar Devrim Demir, Gülistan Sönük, Saniye Bayram, Birsen Orhan’ın seçilme hakkı ihlal edilmiş ve yerlerine kayyum atanmıştır. İktidarın bir politikası haline gelen kayyum uygulaması toplumsal yapıyı da derinden etkilemekte, kadınların toplumsal yaşamdaki haklarını ve toplumsal hayata katılımını belirgin bir şekilde ihlal etmektedir. Bu durum, kadınların toplumsal, ekonomik ve siyasi hayatta söz sahibi olmalarını engelleyen, demokratik haklarını kısıtlayan ve cinsiyet eşitliğine aykırı bir ortam yaratmaktadır. Aynı zamanda kayyum atamaları toplumun her kesiminden büyük tepki alırken, kadınlar ve çocuklar bu protestolar sırasında kolluk tarafından orantısız güç kullanımına maruz kalmış, işkenceyle gözaltına alınmış ve tutuklanmışlardır.”
Devletin en çıplak şiddeti
Kadına yönelik şiddetin yaşandığı bir diğer yer olan cezaevlerinde tutsak kadınların hem görevliler hem de hastane ve mahkemeye yapılan sevkleri esnasında kolluk tarafından fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığının altını çizen Saçaklıdır, hak ihlalleri ve şiddetin sona ermesi için talepleri şöyle sıraladı:
*Devletin cezasızlık politikasından vazgeçip etkin bir yargılama sürecini sağlaması
*Kadınlara ve diğer dezavantajlı gruplara yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla yasal değişiklikler ve yeni düzenlemelerin yapılması
*Kadına yönelik şiddetin ana sebeplerinden olan toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması
*Devletin anayasa ve uluslararası sözleşmelere uygun bir şekilde görevlerini yerine getirmesi
*Toplumda cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesi için kamu kurumlarında çalışanlara konu hakkında farkındalık kazandıracak eğitim ve seminerler düzenlemesi
*Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için Eğitim Bakanlığı müfredatına kadına yönelik şiddete karşı öğrencilere farkındalık yaratacak derslerin eklenmesi gerekmektedir.”
114 kadın katliamı
Raporda kadınların yaşam hakkının en çok ihlal edildiği iller sırasıyla Riha (21), Amed (16), Mêrdin (13), Wan (10) ve Dîlok (10) ile yer aldı:
*En az 39 kadın şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmiştir.
* En az 7 kadın intihara sürüklenerek yaşamına son vermiştir.
*Aile içi şiddet sonucu en az 49 kadın yaşamını yitirirken, en az 12 kadın yaralanmıştır.
*Toplumsal alanda şiddet sonucu en az 19 kadın yaşamını yitirirken, en az 16 kadın yaralanmış, en az 1 kadın ise cinsel istismara maruz kalmıştır.
* Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, 1’i trans olmak üzere en az 68 kadın aile içi ve toplumsal alanda gerçekleşen erkek şiddeti sonucu, 7 kadın da intihara sürüklenerek katledilmiştir.
* Böylece 1 yılda en az 114 Kadının yaşam hakkı ihlal edilmiştir.
* En az 57 kadın en güvende hissedilen mekanda ‘EVDE’ öldürüldü veya ölü bulundu.
* Kadınlar en çok baba, oğul ve evli oldukları kişiler tarafından katledildi.
* Kadınlar en çok boşanmak istedikleri veya bir konuda tartıştıkları için öldürüldüler. Kimi kadın uykusunda kimi kadın ise sadece su getirmediği için en yakınları tarafından öldürüldü.” AMED
* * *
En yoğun şiddet cezaevlerinde
Amed Şiddetle Mücadele Ağı bileşenleri, 2024 yılında Amed’de 9 kadın cinayetinin basına yandığını ancak rakamların bunun üzerinde olduğunu kaydetti. Dijital şiddet gibi yeni şiddet türlerinin, kadınların yaşam alanlarını daraltıp, kontrol altına almaya çalıştığına işaret ederek, 6284 sayılı Kanun’un uygulanmasındaki eksiklikler ve İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme kararının şiddeti arttırdığını ifade etti.
Şiddetin en yoğun yaşandığı yerlerin başında cezaevlerinin geldiğine dikkat çeken bileşenler, Diyarbakır Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kadın mahpusların, çıplak arama, kötü muamele, sağlık hizmetlerinden mahrum bırakılma gibi uygulamalarla insanlık onuruna aykırı koşullarda yaşamaya zorlandığını söyledi.
Raporda yer alan veriler ise şöyle:
* Psikolojik şiddet: Bin 204
* Ekonomik Şiddet: 861
* Fiziksel Şiddet: 969
* Cinsel Şiddet: 265
* Dijital şiddet: 261
* Mobbing: 334
* Kasten öldürme: 2
* Kasten öldürmeye teşebbüs: 2
* İntihara teşebbüs: 26
* İşkence ve kötü muamele: 6
* Ajanlaştırma: 7
* Kolluk baskısı: 7
* Açlık grevi: 8
* Hapishane ihlalleri: 3
* Ev baskını:1
* Sürgün: 2
* Sağlık hakkı ihlali: 1