Yılmaz en kıymetlimizdi
Kültür/Sanat Haberleri —
- Menderes Samancılar: “Onunla bir filmde oynamak birçok sanatçının hayaliydi. Onunla büyüdük.”
- Nur Sürer: “O bizim en kıymetlimizdi. Sinemanın kilometre taşı ve kırmızı çizgimizdi.”
- Kazım Öz: “Türkiye’de sinema yapacaksınız önce Yılmaz Güney’in okulunu bitirmeniz gerekir.”
M. ZAHİT EKİNCİ/HAMBURG
Yılmaz Güney, ölümünün 40. yılında Hamburg'da düzenlenen kitlesel bir törenle anıldı. Nur Sürer, Kazım Öz ve Menderes Samancılar, Yılmaz Güney’in sinemasını anlattılar.
Hamburg Bürgerhaus Kültür kompleksindeki anma etkinliğinde ilk sözü alan yönetmen Kazım Öz aldı. Yılmaz Güney’in “Sürü” filminin sinema serüvenindeki etkisine vurgu yapan Öz, “Sürü aynı zamanda ilk izlediğim sinema filmiydi. İzlerken ağladığımı hatırlıyorum. Yılmaz Güney sadece bir sinema yönetmeni değil aynı zamanda yazar, şair ve bir aydın olarak da ruhumuza dokundu. O bizim için bir ekoldu” dedi.
Önce Yılmaz Güney’in okulu
“Türkiye’de sinema yapacaksanız öncelikle Yılmaz Güney'in okulunu bitirmeniz lazım. Güney sadece Türk ya da Kürt sineması için değil dünya sineması için de bir mihenk taşıdır” diyen Öz şöyle devam etti: “Kendisi güçlü bir sinemacı olmasaydı mutlaka güçlü bir edebiyatçı olurdu. Türkiye Cumhuriyeti her ne kadar anti propagandasını yapsa da o her zaman mazlumların ve emekçilerin yüreğinde çirkin kral olarak kalmaya devam edecektir.”
Asla taviz vermedi
Gazeteci Can Dündar da anma etkinliğinde yaptığı konuşmada “40 yıl önce Yılmaz Güney için devletimizi kötülüyor” diyen zihniyetin bugün de aydınlar ve yazarlar için aynısını söylediğine dikkat çekti. Dündar, “Devletin bu zihniyetine karşı aydın ve vicdanlı insanlar olarak elbette duruşumuzdan taviz vermiyoruz” dedi.
Dündar şöyle konuştu: “Yılmaz Güney sinemaya başladığında sürekli film izliyor. Seyircinin duygu ve refleksleri sürekli kendisine bir zenginlik katıyor. Bu aynı zamanda edebiyatın da yolunu açıyor. Ama kendisi genç yaşta devletin zorbalığını yaşıyor. Hapise atılıyor ama hapishane kendisi için bir okul oluyor. Halkı burada daha iyi tanıyor. Kendisi tam bir Anadolu insanı. Sussun ve bir daha film çekmesin diye dört duvar arasına atılan Yılmaz Güney en güzel eserlerini burada ortaya çıkarıyor. Onu vatandaşlıktan çıkardılar ama vatan sevgisini asla yüreğinden çıkaramadılar. Bu da devletin bir utancı olsun.”
Her zaman onur duydum
Tele konferansla anma etkinliğine katılan sinema sanatçısı Menderes Samancılar ise Yılmaz Güney ile yol yürümüş olmaktan her zaman onur duyduğunu söyleyerek onun bir sinema efsanesi olduğunu söyledi. “Onunla bir filmde oynamak birçok sanatçının hayaliydi. Onunla büyüdük” diyerek duygularını dile getirdi.
Kırmızı çizgimiz
Sinema oyuncusu Nur Sürer ise Yılmaz Güney'ın sinemacı tarafının haricinde toplumsalcı yanının çok güçlü bir sanatçı olduğunu söyleyerek, “O bizim en kıymetlimizdi. Güney, sinemanın kilometre taşı ve kırmızı çizgimizdi” dedi.
Nur Sürer'in konuşması salonda tarafından uzun süre alkışlandı.
Hamburg Avrupa Türkiyeli İşçiler Federasyonu (ATİK) ve ATİK-Yeni Kadın tarafından organize edilen gecenin kültür programında ise Metin-Kemal Kahraman kardeşler, Deniz Türkan ve ATİK şiir grubu yer aldı.