• Colemêrg Belediyesi’ne kayyum atanmasına karşı başlatılan “İradeye Saygı Yürüyüşü” devam ediyor. Milletvekili, belediye eşbaşkanları, sivil toplum örgütü temsilcisinin de aralarında olduğu 350 kişi, geceyi Wan’ın Payîzava (Gürpınar) ilçesinde geçirdi, sabah Elbak'a doğru yola çıktı.
• 83 yaşındaki Hafız'dan 12 yaşındaki Nurbanur’a kadar herkes ‘ah’ demeden yürüyor. Stran, slogan ve halayların yanı sıra sohbetlerle geçen yürüyüşün öncüsü ise kadınlar. Antalya'dan katılan Ramazan Yıldız, "Yürümek değil, susmak bizi yoruyor. Sustukça üzerimize gelecekler, susmaycağız" dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU /  WAN

"Aşksız ve paramparçaydı yaşam

Bir inancın yüceliğinde buldum seni

Bir kavganın güzelliğinde sevdim

Bitmedi daha sürüyor o kavga

Ve sürecek

Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!

Saraylar saltanatlar çöker

Kan susar birgün

Zulüm biter,

Bugünlerden geriye bir yarına gidenler kalır!

Bir de yarın için direnenler…” 

Bu şiiri, Payizava (Gürpınar) ve Colemêrg yolu ayrımında kalan keskin ama bir o kadar da umut dolu bir yol kavşağından ulaştırıyorum. Şiiri okuyan ise Dep (Karakoçan) Belediye Eşbaşkanı Songül Düzgün. Mazlum Doğan’ın memleketinden gelerek bu şiiri Colemêrg yolunda okuyan Eşbaşkan, asker ablukasına rağmen yoldaşları ile beraber 'İradeye Saygı Yürüyüşü’nde yerini alıyor. Sadece kayyum değil; İmralı üzerinde devam eden tecrit, özel savaş politikaları ve hukuksuz bütün uygulamalara karşı ses çıkarmak için yüzlerce kişi üç gündür dağ, tepe, ova ve nehir demeden yürüdü. Yürüyüşe Kurdistan ve Türkiye’nin birçok kentinden katılım var.

Kızgın güneş ve yaralara rağmen

Wan'da 3 Temmuz ’da başlayan yürüyüş, Wan’ın Elbak(Başkale) ilçesinde devam etti. 9 saat yürüyenler, akşamları çadırda ya da davet edildikleri köy evlerinde kalıyor. Kızgın güneşe aldırış etmeden yürüyenler, attıkları slogan ve söyledikleri şarkılarla da coşkudan ödün vermiyor.

Çobandan su veren çocuğa

Yol kenarında insan zinciri oluşturarak yürüyen gruba en çok desteği ise yoldan geçen araçlar ve dağlarda bulunan çobanlar veriyor. İstisnasız her aracın zafer işaretiyle selam verdiği yürüyüşçülere, çobanlar da ‘Her bîji’ diyerek desteğini sunuyor. Mola verdikleri mekânlardaki çalışanlar tarafından ise ‘Serkeftin’ denilerek uğurlanıyorlar. Heyetin geçtiği köylerde çocuklar, ellerindeki sürahi ve bardaklarla su taşıyor.

 

 

 

'Ah' demeden yürüyorlar

83 yaşındaki Hafız'dan 12 yaşındaki Nurbanur’a kadar herkes ‘ah’ demeden yürüyor. Stran, slogan ve halayların yanı sıra sohbetlerle geçen yürüyüşün öncüsü ise kadınlar. Yürüyüş nedeniyle ayağında yaraların oluştuğu anneler, ayaklarının altına koydukları peçete ve bezlerle yaralara aldırış etmeden devam ediyor. Yürüyüş listesinde adı bulunmamasına rağmen “Vicdanım el vermedi” diyerek yürüyüşe katılanlar da var. “Kendi davamdan ve mücadelemden dönmem” diyerek kilometrelerce yol yürüyen bu insanlar, yıllardır herkesin söz ettiği ve hasret kaldığı 90’lı yılların ruhunu yeniden hatırlatıyor. Yürüyüşün son durağı 8 Temmuz günü Colemêrg kent merkezi olacak. 

 

 

Kurdistan halkı için

Yürüyüşte, ilk kez Kurdistan’a gelenden tutalım 90’lı yıllarda köyü yakıldıktan sonra göç ettiği topraklarına yeniden dönenlere kadar birçok kişi var. Fatih Taşçı yürüyüş için Siirt’ten gelmiş. “Kurdistan halkı için buradayım” diyen Taşçı, şöyle devam etti: “Kürt halkının gasp edilmek istenen iradesi için yürüyoruz. Biz bu yürüyüşe Siirt’ten katılıyoruz. Bu zorba ve hukuksuz sistemi kabul etmiyoruz. Bu zihniyet, milyonların iradesini yok saymak ve Kürt halkının inkâr etmek istiyor. Biz bu inkâr politikasını kabul etmiyoruz. Ne olursa olsun yolumuzdan dönmeyeceğiz. Bu politikalara sessiz kalmayacağız. Bunun içinde elimizden geleni yapacağız.”

 

 

Antalya’dan geldi

Elinde yeşil, kırmızı ve sarı şalı ile yürüyüşe katılan Ramazan Yıldız da çoşkusunu hiç kaybetmeden yürüyen isimlerden. Halaylarla ve sloganlarla her yürüyüşün sonunu getiren Ramazan Yıldız, neden yürüyüşe katıldığını şöyle dile getirdi: “Halkımın iradesi için geldim. Ben bu yürüyüş için Antalya’dan geldim. Oradan Adana, Batman ve sonrasında Wan’a geldik. Şimdi de yoldayız. Ben bu irade gaspını kabul etmiyorum. Bunun için yürüyüşteyiz. Ne olursa olsun belediyelerimizi almak için çaba göstereceğiz. Bu yürüyüş sadece kayyum yürüyüşü de değil, tecride, bütün baskılara ve bu sisteme dur deme yürüyüşüdür. Dağların arasından ovalardan slogan atarak ilerliyoruz. Evet ayaklarımız 3. günün sonunda yara aldı, zorlandık ama yorulmadık. İrademiz hepsinden daha üstündür. Gerekirse belediye önünde nöbet tutarız ama kayyumu asla kabul etmeyiz. Yürümek değil, susmak bizi yoruyor. Onlar, ‘Kürt halkını susturacağız’ diyorlar ama asla susmayacağız. Biz sustukça daha da üzerimize gelecekler.”

 

 

Kürt halkının yanındayım

Kürt halkı ile dayanışmak için Ankara’dan yürüyüşe katılan Berkay Uluçay, “Kürt halkının yanında olduğumuzu göstermek için buradayız. Ankara’dan buraya gelmemdeki en büyük sebep bu, buradaki halka destek vermeye ve iradeleri için yanlarında durmaya geldik. ‘Bana dokunmayan bin yaşasın’ felsefesi daha fazla devam edemez. Halkların beraber mücadelesi gerekiyor. Bunu da göstermek için buradayız. Ortak mücadele şart” dedi.

 

* * * 

Nûda Karker anıldı

Wan’ın Elbak (Başkale) sınırlarına giren yürüyüşçüler, burada HPG Askeri Konsey Üyesi Nazan Bayram’ın (Nûda Karker) doğduğu yerde TJA öncülüğünde bir anma gerçekleştirdi. Saygı duruşunun ardından “Şehîd namirin” sloganı atıldı. Burada açıklama yapan Dêrsim Milletvekili Ayten Kordu, “Uzun soluklu bir mücadelemiz var. Kadın özgürlük mücadelesi bu arkadaşlarımız şahsında hem Türkiye’ye hem Kurdistan’a hem de tüm dünyaya yayıldı. Bu kadınlar, toplumsal dinamiklerin en öncüleri olarak rol aldı. Biz de bu mücadelede yol alıyoruz. Kadın özgürlük mücadelesi topraklarımızda büyük anlamlar ifade ediyor. Örgütlülüğümüzü kadınlar olarak daha fazla büyüteceğiz; kazanımlarımızı koruyacağız” diye konuştu. 

Açıklamanın ardından tekrar 5 kilometre yürüyüş ile yürüyüşçüler Ova Dinlenme Tesisleri’ne vardı. Dinlenme ve yemek molasının ardından yürüyüşçüler Elbak ilçesine doğru yola koyuldu.