Güncel

Annelerin yüreği de talebi de bir

Kadın Haberleri —

Nazire Birlik - Nazire Birlik - Emine Çağırga

Nazire Birlik - Nazire Birlik - Emine Çağırga

  • Hacı Lokman Birlik’in annesi Nazire Birlik: Her şey birlik olmakla başlar.Bugünden itibaren inancımız daha da arttı. Şu ana kadar barışa inanmayanlar oldu, fakat Sayın Abdullah Öcalan'ın atmış olduğu bu adımdan sonra inanmaları ve umutlanmaları gerekir.
  • Cemile Çağırga’nın annesi Emine Çağırga: Çocuklarımızı yaktılar, öldürdüler, tutsak ettiler. Çocuklarımızın cenazeleri bozulmasın diye buzdolaplarında saklamak zorunda kaldık. Onca acıya rağmen kimsenin bu acıları yaşamasını istemiyoruz. Anne birdir, yürek birdir. Bütün halklar adına çok mutlu olduk.
  • Hacer Aslan'ın annesi Heznê Aslan: Onca acıya maruz kalan ve yıllardır çocuklarının cenazelerini bekleyen anneler olarak savaşın son bulmasını istiyoruz. Herkesin kendi toprağında özgürce yaşaması gerektiğini savunuyoruz. Umarım devlet doğru adımlar atar.

Hacı Lokman Birlik… 2015 yılının Ekim ayında Şirnex’te özyönetim direnişleri sürecinde Türk polisleri tarafından katledildi, bedeni zırhlı bir araca bağlanarak sürüklendi. Aradan 10 yıl geçmesine ve katillerinin cezasız bırakılmasına rağmen, Birlik’in annesi Nazire Birlik’inadalet ve barış talebi değişmedi.

MA’ya konuşan Nazire ana, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta yaptığı "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"nı destek vererek, herkesin çağrıdan mutlu ve umutlu olması gerektiğini belirtti.

Asker anneleri de desteklemeli

“Zamanı geldi artık. Kürtler ve annelerden isteğim bu çağrıya destek vermeleridir. İnanın ve birliğinizi kurun. Her şey birlik olmakla başlar. Birlik sağlanmadığı sürece hiçbir şey gerçekleşmez. Bugünden itibaren inancımız daha da bir artmış durumda. Umudumuz bu sürecin doğru şekilde ilerlemesi yönündedir. Aynı zamanda halkımızın diğer halklar gibi özgürleşmesi ve haklarına sahip olmasıdır. Bu haklar korku ikliminin olmadığı ve kendini iyi bir şekilde ifade etme, yaşama ve hayatını idame ettirme özgürlüğüdür. Artık yeter. Çok acılar çekildi, bedeller ödendi. Bizler bu acıyı yaşadık, temennimiz bundan böyle hiç bir annenin yüreğinin yanmamasıdır. Bir çağrımda asker annelerinedir. Bizler bu acıyı yaşadık diğer anneler yaşamasın demeliler. Kendi aralarında bu meseleyi konuşmalılar. Tüm annelere sesleniyorum; 'Benim yüreğim yandı başkasının yanmasın' söylemini her daim tekrar etmeliler. Şu ana kadar barışa inanmayanlar oldu, fakat Sayın Abdullah Öcalan'ın atmış olduğu bu adımdan sonra inanmaları ve umutlanmaları gerekir. Umudum akan kanın durması yönündedir.”

Herkes sahiplensin

Cemile Çağırga, 13 yaşındaydı. Cemile, 7 Eylül 2015’te evinin önünde oynadığı sırada katledildi. Yasaklar gerekçe gösterilerek defnedilmesine izin verilmediği için ailesi cenazesini 10 gün boyunca buzdolabında sakladı.

Annesi Emine Çağırga, Önderliğin adım attığını, adım atma sırasının devlette olduğunu söyledi: “Sadece Abdullah Öcalan değil, bütün halkların bu çağrıyı sahiplenmesi gerekiyor çünkü barış için atılan adımlardan daha güzel bir şey olamaz. Abdullah Öcalan yıllardır tutsak edilmesine rağmen yine kendileri gidip görüşmek istedi. Tekrardan belirtmek istiyorum, bu çağrı bizi çok mutlu etti. Çünkü acının, kötülüğün kimseye bir hayrı yok. Yüreğimiz yanmasına rağmen hiçbir annenin bu acıyı yaşamasını istemiyoruz. Bütün annelerin yüreği birdir ve hiç birinin birbirinden farkı yoktur. Çocuklarımızı yaktılar, öldürdüler, tutsak ettiler. Çocuklarımızın cenazeleri bozulmasın diye buzdolaplarında saklamak zorunda kaldık. Onca acıya rağmen kimsenin bu acıları yaşamasını istemiyoruz. Anne birdir, yürek birdir. Bütün halklar adına çok mutlu olduk. Artık bundan sonra AKP-MHP ve CHP'nin de adım atması gerekiyor. Sayın Abdullah Öcalan sorumluluğunu yerine getirdi, şimdi sıra devlette. Devletin atacağı adım Sayın Abdullah Öcalan'ın attığı adımdan daha da büyük olmalı. Anneler konuştuğu zaman herkesin susması gerekiyor.”

Kızının cenazesini arayan anne olarak…

Heznê Aslan’ın da kardeşi ve iki çocuğu Cizîr’de katledildi. Kızı Hacer’in cenazesini hala arayan Heznê, devletin bu kez doğru adım atmasını istiyor.

“10 yıl oldu fakat kızım Hacer ile birlikte 10-13 kişinin cenazesi yok. Hepsi de sivildi. Kemiklerini bulmak ve mezarları olsun istiyoruz. Her yerde de 'Çocuklarımızın kemiklerini istiyoruz' çağrısında bulunduk. 48-49 yaşındayım ve kendimi bildim bileli güzel bir gün yaşamadık. Köylerimizde yaşadığımız baskılardan dolayı buraya yerleştik. Çocuklarımız burada doğdu ve büyüdü. Burada da gün yüzü göremedik. Bu yaptığım konuşmalar dahi suç sayılabiliyor. Televizyondan takip ediyoruz ve umut ediyoruz ki güzel şeyler yaşanacak. Onca acıya maruz kalan ve yıllardır çocuklarının cenazelerini bekleyen biz anneler savaşın ve akan kanın son bulmasını istiyoruz. Herkesin kendi toprağında özgürce yaşaması gerektiğini savunuyoruz. Umarım bu süreç önceki süreçlere benzemez ve devlet doğru adımlar atar. Tutsakların bırakılmasını ve ailelerine kavuşmasını istiyorum. Yüreğimizin yanmasına rağmen güzel şeylerin yaşanmasını istiyoruz ve hiçbir zaman savaş yanlısı olmadık.” ŞIRNEX

paylaş

   

Güncel

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.