Beşinci sömürgeci!
Medya DOZ yazdı —
Kürdistan öyle bir ülke ki sosyolojik, ideolojik, stratejik ve hatta psikolojik tanımlama yapmak için insanın elinde binlerce veri var. Ama gelgelelim eldeki verileri bir tanıma kavuşturmak dünyanın en zor işi, siyasi çıkarlara malzeme olmaya elverişli Kürdistan’ın bu konumu insanı kahreden bir gerçekliktir. Tarihten bu güne bu konuma bakıp bakıp kafayı yiyecek bir hale gelmemek işten bile değil.
Kürdistan, yüzyılı geçkin bir süredir 4 sömürgeci devlet tarafından sömürülüyor, deyim yerindeyse her saniye kanı emiliyor, her an katliama gebe bir halde nefes alıyor. Ölümlerden ölüm beğendiriliyor. Bin bir kirli politikanın, soykırımın ve asimilasyonun pençesinde can çekişiyor. Tarihin şu cilvesine bakın ki Kürt halkına 4 sömürgeci ve inkârcı devlet yetmedi, bir de 5. Sömürgeci olmaya soyunan KDP, tüm basiretsizliğiyle karşımızda duruyor ve egemenlerle aynı masaya oturmanın verdiği sarhoşlukla her gün Kürdistan işgalcileriyle yeni bir ferman imzalıyor. Her gün yeni bir ihanete, utanca ve geri dönülmesi mümkün olmayan bir felakete imza atıyor.
Son zamanlarda da “Şengal Anlaşması” olarak lanse edilen ama içeriği ayrıntısıyla bilinmeyen yeni bir işgal anlaşması imzalandı. KDP, sömürgecilerin masasında Kürdistan lime lime yenilirken hazmı kolaylaştırıcı bir rol oynuyor, bu anlamda en önemli ve can alıcı konular katakulliye getirilmek istendiğinde, yağlı sömürgeciler yağı çekilmiş, akıldan, duygudan, yurtseverlikten arınıp kurutulmuş KDP ye “sende sömürgeciksin” duygusunu enjekte edip, ne oldum delisi haline getirip, istedikleri her imzayı attırıyorlar. Sonra arkalarını dönüp “Her şey çok kolay oldu bunlar sandığımızdan da akılsızmış” deyip gülüyorlar ve arkalarını dönüp gidiyorlar. Geriye acı, gözyaşı, ölüm bırakıp gidiyorlar. Geriye iradesiz, halkının yok oluşundan sorumlu ama sorumsuz bir KDP bırakıp gidiyorlar. Geriye sömürgenin de sömürgesi bir KDP bırakıp gönlü rahat bir şekilde gidiyorlar. Bunları yazmak ne kadar zor ama ne kadar doğru olduğunu biz sahada her şeyi çıplak gözle görenler bilir ancak.
Şimdilerde de KDP’nin yetiştirdiği ahlaktan soyunmuş sözde gazeteciler neye mal olacağını bilmedikleri “Şengal Anlaşmasını” cansiperane bir şekilde savunuyorlar. Savunurken de argümanları şu; “Birleşmiş Milletler, Bağdat, ABD, AB ve Arap ülkeleri ve Kürdistan Bölgesel hükümeti de anlaşmayı doğru buluyor, o zaman doğrudur.” Kimse de demiyor bu saydığınız güçler, Şengal Katliamı olunca yok muydu? Vardıysalar neden kıllarını kıpırdatmadılar. Üzgünüm ama safderun sorular sormayacağım artık, gerçekleri her şeye rağmen yazmak ise işimiz onu yapalım bari, acısının, ihanetinin, kahramanlığının tanımı bile yapılamayan bir ülkede gerçeğini yazmak ne kadar imkan dahilindeyse artık…
Savaş zamanlarında savunmakla yükümlü olduğu Şengal’i bırakıp kaçanlar şimdi Şengal için anlaşmalar yapma hakkını kendisinde görüyor, bu ironi değil, bu KDP’nin gerçekliği… Kim olsa tarih karşısında, Êzîdî halkı karşısında, insanlık karşısında başını kaldıramazdı. Ama KDP ye sorsan işgalcisine izcilik yapmak onursuzluk değil, kaçmak onursuzluk değil, düşmanla işbirliği yapmak onursuzluk değil, ihanet onursuzluk değil, bunların hepsi siyasi hamle, bunların hepsi stratejik plan. Kamyon kasalarına can havliyle atlayıp kaçan peşmergelerin tarihin objektifine yakalanması kimin umurunda. O utancın kalıcı bir leke olmasıyla kim uğraşır... Şengal den fellik fellik kaçan KDP, şimdilerde ise peşmergeye üs kurma bahanesiyle Bradost alanına, Geliyê Şêxzade mıntıkasına, Kanî Mêrgareş’e Kifredol köylerine ve Medya savunma alanlarının kırsalında yeni üsler kuruyor. Bu da ironi değil, KDP gerçeğidir.
KDP’nin kalıp savaştığını şimdiye dek gören olmadı. Mahabatta Rusya’ya, 75 te İran’a, 88 de Türkiye’ye, İŞİD geldiğinde bilinmezliğe, Haşdi- Şahbi geldiğinde Kerkükten Hewler’e kaçan bir geleneğin ürünüdür KDP… KDP tarihinde Şu ana dek sadece kardeşim dediklerine karşı başarılı savaş vermiştir. Bir kere KDP Kürt halkı ve insanlık tarafından yargılanmak durumundadır. Hesap vereceği çok şey vardır. Cevap bekleyen çok soru vardır. İŞİD çetelerine yol verilip koridor açıldı, Şengal de katliamın zeminleri hazırlandı, halkın silahları toplandı, peşmergelere geri çekilme talimatı verildi. Neden? Musul merkez bankasına kadar giden yol açık tutuldu, İŞİD’in bütün cephanelere ulaşımı için engeller ortadan kaldırıldı, bunlar yapılırken Barzaniler Türk devletiyle İŞİD’i büyütmenin neresinde görev alıyordu ve nasıl bir ortaklık içindeydi? İŞİD Irak’tan aldığı cephane, para ve elamanla Kobanê’ye saldırdı ve şimdi sömürgecinin sömürgesi KDP bu cevaplanmayan sorularla nereye varmak istiyor, Kürt halkının hafızasından ne bekliyor?