Beynimiz eriyor mu?

Toplum/Yaşam Haberleri —

Küresel ısınma / foto:AFP

Küresel ısınma / foto:AFP

  • Birçok bilimsel çalışma, küresel ısınmanın insan davranışlarını nasıl etkilediğine dair endişe verici sonuçlar ortaya koyuyor.  Özellikle yüksek sıcaklıklar, beyindeki sinirsel bağlantıları ve beyin ağlarının işleyişini değiştirebiliyor.

TİJDA YAĞMUR

Küresel iklim değişikliği, sadece gezegenimizi değil, aynı zamanda insan sağlığını da ciddi şekilde etkileyen bir kriz haline geldi. Bu kriz, sağlık üzerindeki doğrudan fiziksel etkilerinin yanı sıra, insan beynine olan potansiyel etkileriyle de dikkat çekiyor. Clayton Page Aldern’in "The Melting Brain" başlıklı makalesi, bu bağlamda, küresel ısınmanın insan beyni üzerindeki olumsuz etkilerini analiz etmektedir.

1884 yılında, İngiliz sanat eleştirmeni ve çok yönlü bir entelektüel olan John Ruskin, Londra Enstitüsü'nde hava durumu üzerine iki konferans verdi. Bu konferanslar, onun "19. Yüzyılın Fırtına Bulutu" olarak adlandırdığı, sanayi devriminin bir sonucu olarak ortaya çıktığına inandığı karanlık bir bulutla ilgiliydi. Ruskin, sanayileşmenin sadece çevresel değil, aynı zamanda ruhsal bir kasvet yarattığını savunuyordu. O dönemde, sanayi devriminin getirdiği çevresel değişikliklerin insan psikolojisi üzerindeki etkileri hakkında çok az bilgi vardı; ancak Ruskin, çevresel değişikliklerin zihin sağlığını olumsuz etkilediğini öngörmüştü.

Küresel ısınma ve zihinsel sağlık

Günümüzde, Ruskin'in "plague-clouds" olarak adlandırdığı bu karanlık bulutlar, küresel ısınma bağlamında yeniden karşımıza çıkıyor. Küresel sıcaklıkları, sanayi öncesi döneme göre yaklaşık 1.1°C (2°F) artmış durumda ve bu sıcaklık artışı, son 40 yıl içinde daha da hızlanmıştır. İklim krizinin etkileri, genellikle çevresel değişiklikler ve biyolojik çeşitlilik kayıpları gibi dış dünyadaki olaylar üzerinden ele alınsa da, bu değişikliklerin insan zihni üzerindeki potansiyel etkileri de giderek daha fazla incelenmektedir.

Beynin içindeki fırtına bulutları

Birçok bilimsel çalışma, küresel ısınmanın insan davranışlarını nasıl etkilediğine dair endişe verici sonuçlar ortaya koymaktadır. Örneğin, göçmenlik hakimlerinin daha sıcak günlerde sığınmacılar lehine karar verme olasılığının daha düşük olduğu, öğrencilerin sıcak günlerde eğitim performanslarının düştüğü ve ev içi şiddet gibi olumsuz davranışların sıcak hava koşullarında arttığı gözlemlenmiştir. Sıcak havalarda beyzbol oyuncularının rakiplerine top fırlatma olasılıklarının arttığı ve bu durumun dış çevrenin insan davranışları üzerindeki etkilerini gösteren örneklerden sadece birkaçını oluşturduğu belirtilmiştir.

Migren, felç, nöbetler

Bu davranışsal değişikliklerin yanı sıra, küresel ısınmanın sinir sistemi hastalıkları üzerindeki etkileri de giderek daha fazla araştırılmaktadır. 2024 yılında Sanjay Sisodiya'nın liderliğindeki bir grup nörolog, küresel ısınmanın nörolojik hastalıkların görülme sıklığını ve şiddetini artırabileceğini öne sürmüşlerdir. Bu çalışmada, migren, felç, nöbetler ve multipl skleroz gibi hastalıkların sıcaklığa bağımlı olduğu bulunmuştur. Ayrıca, farklı bölgelerdeki sıcaklık dalgalanmalarının şizofreni, intihar ve diğer zihinsel sağlık sorunlarının artışına neden olabileceği belirtilmiştir.

Küresel ısınma hafızayı etkiliyor

Küresel ısınmanın beyindeki etkileri sadece davranışsal değişikliklerle sınırlı kalmamaktadır. Yüksek sıcaklıklar, beyindeki sinirsel bağlantıları ve beyin ağlarının işleyişini değiştirebilir. Örneğin, aşırı sıcaklıkların beynin prefrontal korteksindeki işlevsel ağları rastgele bir aktiviteye yönlendirdiği ve bu durumun insanların daha az rasyonel kararlar almalarına yol açtığı gösterilmiştir. Ayrıca, sıcak havaların beynin hafıza merkezi olan hipokampusta iltihaplanmaya yol açtığı ve bu iltihabın uzun vadede beyin hücrelerine zarar verebileceği de belirtilmiştir.

Beynimiz nasıl tepki veriyor?

Son yıllarda "iklim anksiyetesi" kavramı, giderek daha fazla tartışılan bir konu haline gelmiştir. Bu terim, yaklaşan çevresel yıkımdan duyulan endişe ve korkuyu tanımlamak için kullanılır. Yapılan araştırmalar, iklim anksiyetesinin beyin üzerindeki etkilerini incelemeye başlamış ve bu durumun beyinde ölçülebilir değişikliklere yol açabileceğini göstermiştir. Örneğin, Michigan Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada, iklim değişikliği hakkında daha yüksek seviyede anksiyete bildiren kişilerin beyin yapılarında ve fonksiyonlarında belirgin farklılıklar gözlemlenmiştir.

Bu farklılıklar, iklim anksiyetesi olan bireylerin tehdit algılama sistemlerinin daha hassas olduğunu ve çevresel tehlikelere karşı daha duyarlı olduklarını göstermektedir. Bu durum, iklim anksiyetesi olan bireylerin gelecekteki tehditlere karşı daha hazırlıklı olabilecekleri gibi, aynı zamanda bu tehditler karşısında daha fazla strese maruz kalabilecekleri anlamına gelir.

İç dünyamızı da şekillendiriyor

Küresel ısınmanın insan beyni üzerindeki etkileri, sadece çevresel değişikliklerle sınırlı kalmamakta, aynı zamanda zihinsel sağlık üzerinde de derin etkiler yaratmaktadır. Clayton Page Aldern'in "The Melting Brain" başlıklı makalesinde ele aldığı bu konu, iklim değişikliğinin insan sağlığı üzerindeki kapsamlı etkilerini daha iyi anlamamıza yardımcı olmaktadır. Bu bağlamda, çevresel değişikliklerin zihin sağlığı üzerindeki etkilerini daha iyi anlamak ve bu etkileri en aza indirmek için daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. İklim değişikliğinin sadece dış dünyamızı değil, iç dünyamızı da şekillendirdiği gerçeği, bu krizin ne kadar derin ve kapsamlı olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.