Bölgesel savaşlar küresel savaş riskini tetikliyor

Forum Haberleri —

Savaş

Savaş

  • Savaş bütçelerinin artması da gösteriyor ki mevcut sorunların çözümü yönünde adım atılmadığı sürece sorunların katlanarak büyüme ihtimali çok yüksek. Bu durum Avrupa başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesini etkileme potansiyeline de sahip.

ALİ GÜNDEM

Egemen güçler arasında tırmanan gerilim neticesinde savaşların giderek yayılacağı ve nükleer bir savaş yaşanabileceği endişesi artıyor. Bazı kesimler bu gelişmeleri “3. Dünya Savaşı başlıyor" sözleriyle tarif ediyor. Ancak şimdiye kadar hegemonik güçler doğrudan karşı karşıya gelmemiş olsa bile, esasen bir süredir devam eden 3. Dünya Savaşı yeni cephelerle genişliyor. Yakın gelecekte hegemonik güçler doğrudan doğruya karşı karşıya gelir mi bilinmez ancak, artan gerilim özellikle Avrupa ülkelerindeki endişeleri artırmış durumda.

1991 Körfez Savaşı ile başlayan zamana yayılmış savaş, dört bir yanı sarmış durumda. Günümüzde ise gerilimin tırmandığı alanlardan biri Rusya ile Ukrayna arasında devam eden savaş. Elbet İsrail'den Filistin'e, Rojava'dan Başûrê Kurdistan ve Suriye'ye, Yemen'den İran'a birçok nokta daha gerilim alanları olarak tanımlanan coğrafyalar arasında yer almış durumda.

Görünen şu ki hegemonik güçler karşı karşıya gelmeme noktasında çaba gösterirken, devam eden savaşların son bulması için de adım atmaya yanaşmıyorlar. Bu, bir yanıyla hegemonik güçlerin savaş rantından beslenmesinin yansımasıdır. Bir diğer yanıyla ise özgürlük ve demokrasi şiarının halklar ve farklı inançlar arasında yer edinmesinin getirdiği korkudur. Bunun önüne geçmenin yolu olarak ise hegemonik güçlerin öncülüğünde savaşların sürmesi teşvik ediliyor. Savaş harcamalarının ve silahlanmaya ayrılan bütçelerin ve yoksulluğun artmasının başlıca nedenlerinden birisi budur.

Egemenlerin savaş histerisi askeri harcamaları rekor düzeyde artırdı

Devletler artan askeri bütçelerini finanse etmek için daha fazla borçlanma, vergi ve kamu sektörü kesintileriyle karşı karşıya. Avrupalı NATO üyeleri bu yıl savunma için 380 milyar dolar gibi rekor bir harcama yapacak. Küresel askeri bütçeler geçen yıl 2,45 trilyon dolara ulaşarak, 2022 yılına kıyasla yaklaşık yüzde 7 artış gösterdi. Ortadoğu ve Asya'da tırmanan gerilimler, savaş harcamalarını rekor düzeye ulaşmasına neden oldu. ABD, son iki yılda savaşa yüzde 8'den fazla bir artışla 886 milyar dolar ayırdı. Almanya, özel fon yardımıyla ordusunu geliştirmek için 109 milyarla diğer NATO üyeleriyle arayı kapatmaya çalışırken, NATO'nun doğu kanadında yer alan diğer ülkeler de sınırlarında artan güvenlik tehdidi gerekçesiyle yüzde 2'lik hedefi çoktan aştı.

Savaş harcamalarında rekorlar kıran ve ekonomik olarak daralan devletlerden biri de Türkiye. Türk devletinin askerî harcamaları 2023 yılında 2022 yılına göre yüzde 37, 2014-2023 arası dönemde ise yüzde 59 artış gösterdi. Kürt halkına karşı kirli bir savaş yürüten AKP-MHP, savaşa bütçe ayırmak için zamlar yapıyor, vergileri artırıyor, halka ait taşınmazları yabancı sermayeye peşkeş çekiyor. Dünya üzerindeki birçok narko-mafya örgütü ile kirli pazarlıklar yapan faşist iktidar, başta uyuşturucu olmak üzere birçok kirli ticarete imza atmaktan da çekinmiyor.

Çözüm karşıtlığı tüm dünyada diktatörleri güçlendiriyor

Savaş bütçelerinin artması da gösteriyor ki mevcut sorunların çözümü yönünde adım atılmadığı sürece sorunların katlanarak büyüme ihtimali çok yüksek. Bu durum Avrupa başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesini etkileme potansiyeline de sahip. Avrupa ülkeleri ile ABD bir yandan da Ukrayna'nın savaş harcamalarına destek olarak, büyük savaş tekellerini beslemeye devam ediyor. Bu destek için Rusya'nın yaptırım uygulanarak dondurulan rezervlerinden elde edilen faiz gelirleri de kullanılıyor.

Bu durumun Rusya aleyhine neden olduğu olumsuzlukların önüne geçmek isteyen Putin yönetimi ise Kuzey Kore'den Çin'e, oradan Vietnam'a yaptığı ziyaretlerle destek arayışlarını ve iş birliğini arttırıyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin geçtiğimiz haftalarda önce Kuzey Kore'yi ardından ise Vietnam'ı ziyaret etti. Putin, Kuzey Kore devlet Başkanı Kim Jong Un'dan Ukrayna savaşında tam destek alırken, iki ülke arasında "saldırıya uğrama" durumunda ortak savunma anlaşması da imzalandı. G7 Liderler Zirvesi sırasında bir araya gelen ABD Başkanı Biden ile Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy ise ABD ile Ukrayna arasında 10 yıllık savunma iş birliği anlaşmasına imza attı. İki lider, anlaşmanın hem NATO'nun güvenliği hem de Ukrayna'nın savunma zemini için önemine vurgu yaptı. G7 zirvesine katılan Ukrayna lideri Belçika'dan Fransa'ya birçok ülkeden daha savunma ve güvenlik alanında ikili işbirliği ve destek anlaşmaları imzaladı.

Bu tablo çok açık ki hegemonik güçler kadar diktatoryal rejimlerin de işine yarıyor. Türkiye gibi ülkeleri yöneten zorba rejimler hegemonik güçler arasındaki çelişkileri kendi lehlerine kullanarak baskı ve zorbalıklarını her geçen gün artırıyorlar. Bu, bir yanıyla savaşları -şimdilik de olsa- kontrol altında tutanların hesabına da geliyor. Diktatörlükleri ihtiyaç duyduklarında kendi lehlerine kullanabilecekleri pozisyonları elden çıkarmak istemeyen egemenler aynı zamanda bu diktatörlüklerin, faşist rejimlerin zorbalıklarına da göz yumuyorlar.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.