Çıplak arama işkencesi
Kadın Haberleri —

Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi
- Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’ndeki tutsaklar, görüşlerde çıplak aramaya maruz kalıyor, hastane sevklerinde çift kelepçe uygulanıyor, kitap ve mektuplarına el konuluyor, sosyal aktiviteleri engelleniyor ve hijyen paketleri verilmiyor. Avukat Eylül Özgültekin, yaşanan ihlallere dair hukuki süreci başlatacaklarını söyledi.
ZELAL ATEŞ/AMED
Diyarbakır cezaevinde kalan kadın tutsaklar sağlık, hijyen ve iletişim haklarına erişemiyor. Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’ni ziyaret eden Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Amed Şube Üyesi Eylül Özgültekin, cezaevindeki hak ihlallerine dikkat çekti. Kadın tutsakların özellikle gıda ve hijyen malzemelerine erişmediğini aynı şekilde verilen yemeklerin de sağlıksız olduğunu belirten Özgültekin, “Hem tutsaklar hem de tutsak yakınlarına görüş giriş ve çıkışlarında çıplak aramaya varacak, hukuka aykırı arama yapılıyor. Tutsakların kitap ve mektuplarına el konuluyor” dedi.
'Verilen pedler hastalık saçıyor'
Cezaevi idaresiyle sorunların çözümü konusunda diyalog kurulamadığını ve tutsakların mektup ile iletişim kurmalarının da kısmen engellendiği ve sansürlendiğini ifade eden Özgültekin şu bilgileri verdi: “Tutsaklara açılan disiplin soruşturmalarında gözlem kurulu tarafından orantısız ve hukuksuz bir şekilde hücre cezalarının verildiği ve bu hücre cezalarının tutsakların infazlarının uzatılmasına veya yanmasına neden olduğu aktarıldı. Tutsakları sosyal aktivitelerinin engellendiği, hijyen paketinin verilmediği, sadece kalitesiz bir ped verildiği, bu pedleri kullanan tutsakların hastalandığı bilgilerini aldık.”
Çift kelepçe uygulaması
Tedaviye erişimde de tutsakların baskı ve zorluklarla karşı karşıya kaldığını aktaran Eylül Özgültekin bu konuya dair ise şunları aktardı: “Hastane sevklerinde çift kelepçe uygulaması devam ediyor. Yine doktor muayenesinde jandarma personelin dışarı çıkarılmadığı, ayrıca hastaneye veya adliyeye giriş çıkışlarda bazı tutsakların işlemlerinin bitmesine rağmen saatlerce hapishaneye götürülmediği aktarıldı. Tutsaklar personelin keyfi muamelesine göre muayeneye götürülüyor. Bu baskıları kabul etmeyen tutsaklar da sevk edilmiyor. Bu nedenle sağlık haklarına erişemiyorlar.”
Yaşanan ihlallere dair gerekli hukuki süreci başlatacaklarını ifade eden Eylül Özgültekin, savcılık ve gerekli mercilerle görüşeceklerini de belirtti.
‘Sürece dair heyecanımız yüksek’
Tutsakların 27 Şubat’ta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrıya ilişkin fikirlerini de paylaştığını söyleyen Eylül Özgültekin şunları aktardı: “Tutsaklar çok heyecanlı olduklarını, koşulsuz destek sunduklarını bu çağrının sadece Türkiye açısından değil bütün Ortadoğu açısından barışa büyük katkı sunacağını ifade ettiler. Demokratik siyasetin ve yasal düzenlemelerin önünün açılması için kapsamlı bir yol haritası olduğunu ve tarafların sorumluluklarını yerine getirmeleri gerektiğini belirttiler. Yine kendi üstlerine düşen her türlü sorumluluğu yerine getirmeye istekli olduklarını paylaştılar. Sayın Öcalan’ın umut hakkından faydalandırılması için çalışmaların gecikmeksizin başlaması gerektiğine vurgu yaptılar. Ayrıca mahpuslardan biri çağrı sonrası muhalif yayın kanallarından birkaçının da izletilmeye başlandığını paylaştı.”