Çocuklarını tanıyamıyor

Abdulalim Kaya

Abdulalim Kaya

  • Hasta tutsak Abdulalim Kaya’nın oğlu Feremez Kaya, babasının koğuş arkadaşlarının yardımı olmadan ayağa bile kalkamadığını belirterek, ''Bizi tanımakta bile zorlanıyor'' dedi.

ERDOĞAN ALAYUMAT / İSTANBUL

Acilen tahliye edilmesi gereken ağır hasta tutsakladan biri olan 86 yaşındaki Abdulalim Kaya, 2008'de Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) düzenlediği basın açıklamasına katıldığı gerekçe gösterilerek gözaltına alındı. Bir gece gözaltına kaldıktan sonra serbest bırakıldı. Hakkında dava açıldı ve kısa sürede 8,5 yıl hapis cezası verildi. Yerel mahkemenin verdiği bu ceza, Yargıtay tarafından kısa bir süre içinde onandı; hakkında tutuklama kararı çıkarıldı ve aranmaya başladı.

Yarası kapanmadan tutuklandı

O zaman 70 yaşında olan Kaya, cezaevinde kalamayacağı için yurt dışına çıkmak zorunda kaldı. Bir süre yurt dışında kaldıktan sonra yalnız yaşayamadığı için ülkeye geri dönüş yapmak zorunda kaldı. Türkiye’de Ankara, Aydın ve Bursa gibi kentlerde kaldı. 7 yıl Bursa’da yaşadı. Bu süreçte iki kere kalp ameliyatı ve bir kez de fıtık ameliyatı oldu. Kaya, ameliyat olduktan sonra kaldığı eve baskın yapıldı ve ameliyat dikişleri daha sökülmeden açık yarayla 14 Ekim 2020'de cezaevine gönderildi.

Tek başına karantinada

Pandemi döneminde tutuklanan Kaya, 60 gün tek başına karantinada tutuldu ve bu süre içinde mide kanaması geçirdi. Bursa Şehir Hastanesi’nde kaldırıldı, 12 gün yoğun bakım ünitesinde kaldı. Hastalıklarının gerektirdiği tedavi ve bakımdan yoksun bırakılan Kaya, yoğun çabalar sonucunda 4 Ocak 2021'de cezası 6 aylığına ertelenerek serbest bırakıldı.

Hastane raporuna rağmen

Verilen 6 ay infaz ertelemesi bitimine kısa bir süre kala tedavisinin devamı için başvurduğu Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından 12 Ekim 2022'de düzenlenen Sağlık Kurulu raporunda, hastalıklarının yaşamına yüzde 93 engellilik oluşturduğu, hayatını yalnız devam ettiremeyeceği, sürekli bakım ve tedaviye ihtiyacı olduğu için cezaevi koşullarında kalamayacağı belirtildu. Buna rağmen 31 Mart 2023'te tekrar tutuklanarak Siirt Cezaevi’ne gönderildi. 

ATK'den 'kalabilir' raporu

Uzun süre tek başına tutulan Kaya, bu süre zarfında demans hastalığına yakalandı. Burada tek başına kaldığı için Batman Beşiri T Tipi Cezaevi’ne sevkini istedi. Bir süre sonra Batman Beşiri T Tipi Cezaevi’ne sevki gerçekleştirildi. Kaya, cezaevinde kaldığı sürede sağlık durumu ile ilgili iki kez İstanbul Adli Tıp Kurumu’na (ATK) götürüldü. ATK, her seferinde cezaevinde kalabilir raporu vererek geri gönderdi.

Arkadaşları yardımıyla ayakta

86 yaşında olan babasının yüzde 93 engelli raporu olduğunu hatırlatan Feremez Kaya, kalp, prostat, böbrek yetmezliği ve demans hastalıkları yanında yüzde 80 işitme kaybı ve yüzde 50 görme kaybı yaşadığını; koğuş arkadaşlarının yardımıyla ayakta durabildiğini ve kişisel ihtiyaçlarını karşıladığını ifade etti. Feremez Kaya şunları söyledi: “Babam koğuş arkadaşlarının yardımı olmadan ayağa kalkamıyor, yürüyemiyor, yemeğini yiyemiyor, temizliğini yapamıyor. Bizi tanımakta bile zorlanıyor. Demans ilerlediği için kişisel ihtiyaçlarının farkına varamıyor. Babamın cezası Şubat 2026'da doluyor. Ama bu tarihe kadar hapishanede dayanamaz. Bir an önce tekrar infaz ertelemesi için başvuru yaptık, serbest bırakılmasını istiyoruz”

5 yılda 2 bin 258 kişi yaşamını yitirdi

İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre; son 18 ayda  toplam 58 hasta tutsak yaşamını yitirdi.

Adalet Bakanlığı ve Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü, yaşamlarını kaybeden mahpuslara dair bir veri açıklamadığı için net bir veri yok. Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül'ün 21 Haziran 2023'te Adalet Bakanlığına verdiği soru önergesine verilen yanıtta; 2018 ila 2023 yılları arasında cezaevlerinde toplam 2 bin 258 kişinin yaşamını yitirdiği belirtiliyor.

Konuya ilişkin gazetemize değerlendirmelerde bulunan İHD Merkezi Hapishaneler Komisyonu Üyesi Nuray Çevirmen, sürekli olarak artan hapishane sayısı ve bu doğrultuda da hapsedilen insan sayısı olduğuna işaret ederek, iktidarın tamamen yalnızlaştırma, hak arama mekanizmalarından uzak tutma ve yapılan tüm ihlaller için bir cezasızlık politikası yarattığını söyledi. Çevirmen, şunları ifade etti: ''Hasta mahpuslara yaşatılanı da bu çerçevede değerlendirmek gerekiyor. Mahpuslar sağlığa erişim haklarını hapishane idareleri vasıtasıyla kullanabiliyor. 3’lü protokolden kaynaklı hiçbir problem çözülmüyor. Revire çıkmak başlı başına bir sorun iken hastane sevklerine çok zor çıkabiliyorlar. Ağır hasta mahpuslar ya hapishanelerde ölüyor ya da çok az bir kısmı ölümün kıyısında tahliye ediliyor ki bunlarda ‘burada ölmesin’ mantığı ile son zamanlarında tahliye ediliyor.” 

Eşitlik ilkesi çiğneniyor

Tahliye edildiğini bilmeden yoğun bakımda yaşamını kaybeden tutsakların bile olduğunu söyleyen Çevirmen, şunları ekledi: Ağır hasta mahpuslara dahi ‘toplum güvenliğini tehdit eder’ mantığı ile yaklaşılıyor. Çıkarılan çeşitli yasalar ve yasal düzenlemeler ise çıkartmak istedikleri kişiler için çıkarılıyor, amaç gerçekleşince de geri kalanlar için bu yasalar uygulanmayarak eşitlik ilkesi de çiğneniyor.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.