Değersiz görmeyelim, abartmayalım da
- Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk, Bahçeli ve Erdoğan'ın açıklamaları için "Ne değersiz görelim ne de abartalım" dedi.
Sözcü gazetesinden Aytunç Erkin'e konuşan Türk, "Bildiğiniz gibi ötekileştiren, yok sayan anlayış var. Yapılan açıklamalara değer veriyoruz. Kürtlerin bir halk olduğunu, hakları olduğunu içselleştiremezseniz hiçbir şey çözemezsiniz. İkincisi; Ortadoğu’nun ateş çemberi içinde olduğu bir dönemde kucaklayıcı bir politika şart. Biz de buna katılıyoruz. Demokratik bir anayasa gerekli! Bu sadece sözde olmaz. Bir tarafta siyasilerin toplumu da hazırlaması lazım. Toplumu, medyasıyla hazırlayamazsınız çözemezsiniz. Samimiyet testinden geçilmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.
Her adım değerlidir
Ahmet Türk, “İki taraf için de geçerli değil mi bu durum?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Evet. Bizim içinde geçerli. Bu dönemde ortak demokratik değerler etrafında toplanmaktan başka çare yok. Silahla bu sorunları çözemezsiniz. Diyalogla olmalı. Gerçekten Kürtler tarihi boyunca Türkler’i arkadan hançerlememiştir. ‘Bunlar bölücüdür’ doğru değil. Diline, kültürüne saygı gösterilmesi gerekiyor. Bugün Suriye’de de Kürt sorunu var. Kürtler’i kucaklayacak bir siyaset izlenseydi Ortadoğu’da en güçlü devlet olurdu. Potansiyel tehlike gören bir anlayıştan vazgeçmek gerekiyor. Her kelime, her adım bizim için değerlidir. Önemli olan bunun arkasını getirmek gerekiyor. Bu açıklamalara değer verdik. Siyasetçilerin birbirleriyle sohbet edeceği bir ortamın olması değerli. Atılacak doğru adımlar sonucunda sıkıntı da olmaz.”
Ahmet Türk, Bahçeli'nin kullandığı 'Türkiye partisi' ifadelerini de şöyle değerlendirdi: “Biz başından bu yana Türkiye partisiyiz. Meclis’te ne işimiz var, belediyelerde ne işimiz var! Türkiye’nin gerçeklerini ortaya koymak da bir sorumluluktur. Farklı kimlikler, inançlar var... Bunu savunduğunuz zaman Türkiye partisi olmaktan çıkıyor musunuz? Hayır! Demokratik bir cumhuriyet için bunları tartışmak gerekir. Bunları söylediğiniz zaman ‘bölücüsünüz’ deniyor. 33 yıldır siyasetin içindeyim. Toplumu ortak değerlerde buluşturmaktan başka bir düşüncemiz olmadı.”
Yeni bir açılım mı?
"Herkesin aklındaki soru, yeni bir açılım-çözüm süreci başlar mı?” sorusuna ise Türk şöyle yanıt verdi: "Bilemiyoruz. Zaman gösterecek. Bu açıklamaları ne değersiz görelim ne de abartalım."
Türk, Erkin'in "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da ılımlı açıklamalarını gördük. Erdoğan, ‘Milletin faydasına olacak hiçbir konuda diyalogdan kaçınmayız’ dedi. Bu cümle sanki sizlerle de görüşebileceği izlenimi verdi" denilince de şunları söyledi: "İyi olur. Şahıs önemli değil. Kucaklayıcı bir siyaset, bu toplum tarafından benimsenmiş kişilerle görüşülmesi, fikirlerinin alınması olumlu olur. Bunun yapılması gerekiyor, biz de bekliyoruz. Ateş çemberinin olduğu Ortadoğu’da iç içe geçmiş halkların daha fazla kenetlenmesi adeta zorunluluktur. Bu zorunluluk bilinciyle hareket ettik ve edeceğiz.”
* * *
Rojava'nın statüsü korkusu var
Amed Barosu eski başkanlarından Mehmet Emin Aktar, Bahçeli ve Erdoğan'ın açıklamalarını, “Aslında söylediği şey yeni dönemde Kürt siyasetinin teslim olmasıdır. Bizimle çıtası çok düşük belli çözümler karşılığında, kayyum atanmaması, Kürtçenin belli ölçüde yaygınlaşması gibi, tek ses olarak oraya katılması gibi öneriler var, benim gördüğüm öyle” dedi. Rojava’da Kürtlerin bir statü sahibi olma endişesinin etkili olduğuna ve bunun önüne geçilmeye çalışıldığına dikkat çeken Aktar, “Kürt siyasetini kendi yedeğine alma çabası var. Kobanî davasında 6-8 Ekim olaylarından dolayı Demirtaş dahil bütün Kürt siyasetçiler aklanmıştır. Bütün çabalara rağmen ceza verememişlerdir” şeklinde konuştu.