Dersim’de 10 bin mayın

Toplum/Yaşam Haberleri —

Mayınlı saha / Dersim

Mayınlı saha / Dersim

  • İHD Dersim Şube Başkanı Gürbüz Solmaz, Dersim’de 10 binin üzerinde mayın olduğunu belirterek, kara mayını sıralamasında Dersim’in ilk sırada yer aldığını söyledi. Solmaz, mayınların zaman içinde yer değiştirmesinden ötürü durumun daha da riskli hale geldiğini söyledi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

Dersim’de yoğun mayınlı araziler sebebiyle yurttaşlar istedikleri yerde arıcılık, hayvancılık yapamıyor. Sözleşmeye rağmen mayınlardan temizlenmeyen kent, kara mayını sıralamasında ülkede birinci sırada yer alıyor.

Dağlık bir coğrafyaya sahip olan Dersim’in neredeyse her ilçesinde mayınlı araziler bulunuyor. Etrafı tellerle çevrili, “Mayınlı arazi, giriş yasaktır” yazılı tabelalarla sivil giriş çıkışına kapatılan bu araziler kentin birçok yerinde var. Ottowa Sözleşmesi’ne rağmen mayınlardan temizlenmeyen kentte bugüne kadar mayın patlaması sonucu 6’sı çocuk olmak üzere 12 sivil yurttaş hayatını kaybetti.

Mayınlı arazilerin kentte ciddi bir yaşam hakkı ihlaline neden olduğunu aktaran İHD Dersim Şube Başkanı Gürbüz Solmaz,  mayınlı arazilerin temizlenmesi çağrısında bulundu.

 

İHD Dersim Şube Başkanı Gürbüz Solmaz

 

Kentte yıllardır varolan bu sorunun yeni olmadığını ve yaklaşık yüz yıldır sürdüğünü belirten Gürbüz Solmaz, Dersim’in sınırda bir il olmamasına rağmen mayın yoğunluğunun bu kadar yüksek olmasının dikkat çekici olduğunu aktardı. “Bunu anlamak için geçmişe bakmak gerekiyor” diyen Gürbüz Solmaz şunları aktardı: “Çünkü geçmişle yüzleşmeden bugünün hak ihlallerinin sebebini anlayamayız. Cumhuriyet Türkiyesi’nin Kurdistan coğrafyasında hakimiyet kurma yöntemlerinden biri de belirli bölgelerin yerleşime yasaklanmasıdır. Kanun ve kararlarda eski tabirle ‘memnu mıntıka’ diye anlatılan ‘yasak bölgeler’ insanların yerleşim ve yaşam kurmalarına kapatılan yerlerdir. En temel insan haklarına aykırı bu uygulama 1934’te çıkarılan 'İskân kanunu' ile yasallaşmıştır. Tümüyle insandan arındırılması istenen bu yerlerden biri de Dersim’dir. İskân kanunu 2006’da yürürlükten kaldırılmıştır.”

38’den bu yana

Mayınlı arazilerin, 1938’de soykırım, 1994’te köy yakmalarının yaşandığı yerlerde bulunduğunu söyleyen Solmaz, son olarak 2015’ten itibaren sık sık “askeri ve özel güvenlik bölgesi” ilan edilen alanlara da mayınlı arazilerin eklendiğine işaret etti. Solmaz, Ovacık, Pülümür ve Dersim merkeze bağlı köylerde mayınlı arazilerin yer aldığını, eski karakolların bulunduğu alanlarda ise mayınların yoğunluk gösterdiğine dikkat çekti.

 

 

Dersim ilk sırada

Türkiye’de 1 milyon 389 adet mayın bulunduğunu, Dersim’de ise 10 binin üzerinde kara mayın sayısı olduğunu aktaran Solmaz, kentin kara mayın çokluğunda ilk sırada yer aldığını kaydetti. Kentte 12 kişinin yaşamını yitirmesine rağmen Ottowa Sözleşmesi’nin uygulanmadığına değinen Gürbüz Solmaz, “Ottawa Sözleşmesi olarak bilinen mayınların yasaklanması ve bunların imhası ile ilgili sözleşme 1 Mart 1999 yılında yürürlüğe girmiştir. Türkiye ise bu sözleşmeye 2003 yılında taraf olmuş ve 1 Mart 2004’te yürürlüğe koymuştur. Ancak geçen süre zarfında mayınların temizlenmesi hususunda herhangi bir gelişme olmamıştır. Elimizdeki kayıtlara göre Dersim’de mayın ve savaş artıkları patlaması sonucu 6’sı çocuk olmak üzere 12 sivil yurttaş yaşamını yitirmiş, 4 kişi ise yaralanmıştır. Ayrıca yerleşim yeri içerisinde mayın patlaması sonucu uzuvlarını kaybeden bir çocuğun ailesi olayda sorumlu olanlar hakkında dava açmıştır” dedi. 

Mayınlar yer değiştiriyor!

Kentte mayınlar nedeniyle çok sayıda can kaybı ve yaralanmanın meydana geldiğini belirten Solmaz, kimi patlamaların uyarı tabelası dışındaki bölgelerde yaşandığı söyledi. Karakolların mayından zarar gören yurttaşlara, “Mayınlar zaman içinde yer değiştirmiş” olabilir bilgisini verdiğini, bu durumun ise süreci daha da riskli hale getirdiğini aktaran Solmaz şöyle devam etti: “Özellikle savaş artıkları dediğimiz patlamamış, serbest bulunan mühimmatlar tehlike oluşturmaktadır. 2019’da Ovacık’ın Bilgeç köyünde iki kardeş yaylada oyun oynarken bu savaş artığı patlayıcıların infilak etmesi sonucu yaşamını yitirdi.  1980 ile 1990’lı yıllarda karakol etraflarında ve çatışma alanlarında ne kadar mayın olduğuna, bunların ne kadarının temizlendiğine ilişkin elimizde net bir veri bulunmamaktadır. 2023’te Pülümür ilçesinin Bozağakaraderbendi köyüne bağlı Balpayım mezrasında bir vatandaş, hayvanlarını otlatırken ineğinin mayına basması sonucu yaşamını yitirdiğini, 'mayınlı alan' tabelasının olduğunu ancak hangi alanı kapsadığını bilmediğini beyan etti.”

 

 

Ölüm tarlaları

Mayınların temizlenmiyor oluşunun yaşam hakkını ihlal ettiğini belirten Solmaz, “Yaşam hakkı en temel insan haklarındandır. Mayınlı bölgelerin temizlenmemesi, hak ve özgürlüklerin askıya alınması anlamına gelmektedir. Dersim’deki bu bölgelere seyahat edilmeyecek, il dışından gelenler tatil yapamayacak, hayvancılık ve arıcılık yapılamayacaktır. Ayrıca bu bölgelerde herhangi bir yangın çıkması durumunda yangına müdahale dahi edilemeyecektir” diye konuştu.

Solmaz, Dersim’in mayın temizliği noktasında ilk sıraya alınması gerektiğini belirtti ve ekledi: “Derneğimiz konuya dair dönem dönem basın açıklamaları yapıp, çağrılarda bulunmuştur. Bir kez daha yetkilileri sorumluluk almaya davet ediyoruz. Bölgeyi insansızlaştırmanın önünü açan bu sorun özellikle arıcılık ve hayvancılık alanlarındaki üretime dönük ciddi bir engeldir. Sayısı tam olarak bilinmeyen bu ölüm tarlaları ile ilgili yetkililerce somut bir adım atılmış değil. Bu alanların temizlenmemesi durumunda yeni ölüm ve yaralanmaların olması kaçınılmaz” sözleriyle daha fazla can kaybı yaşanmadan arazilere müdahale edilmesi gerekiyor.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.