Düşman hukuku uygulanıyor

Sincan Cezaevi

Sincan Cezaevi

  • 28 yıllık tutsak Gülşan Adet'in tahliyesi bir kez daha ertelendi. Adet, cezaevlerinde düşman hukuku uygulandığını söyledi.

Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan tutsak Gülşan Adet, cezasının infazını tamamlamasına rağmen tahliyesi iki kez ertelendi. 1996'da gözaltına alınan ve ardından Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yargılanan Adet’e, “Devletin birliğini ve bütünlüğü bozmak” iddiasıyla müebbet hapis cezası verildi. Adet, verilen cezanın infazını 28 Mart’ta bitirdi. Ancak İdare ve Gözlem Kurulu, Adet’in tahliyesini bir kez üç ay, bir kez de 6 ay erteledi. Tahliyesi engellenen Adet, kurulların tutsakların “iyi halli” olmadığı yönünde gerekçeler ürettiğine dikkat çekerek, tahliyelerin engellendiğini belirtti. 

MA'nın yazılı sorularını yanıtlayan Adet, “Aslında infaz hakimliği, idareleri onaylama kurumudur. Kurul, kuruluşundan beri hiçbir başvurumuza olumlu yanıt vermedi. Yargı konusunda mahkemeler ve İdare Gözlem Kurulları senkronize bir şekilde aleyhimize çalışıyor. Zaten Ankara bu konuda pilot bölge seçilmiş. Bunun nedeni de bütün devlet mekanizmalarının merkezinde yer almasıdır. Cezaevi idaresi ve diğer tüm yargı kurumları, politik tutsaklara karşı tamamen düşman hukukunu uyguluyor” ifadelerini kullandı. 

Nefessiz bırakma düzenlemesi

Adet, hakimlik ve mahkeme kararları nedeniyle kurulun verdiği bu kararları Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) taşıdıklarını hatırlatarak, ancak AYM’nin de bugüne kadar olumlu veya olumsuz bir karar vermediğini kaydetti. Adet, şöyle devam etti: “9. Yargı Paketi olarak gündeme getirilen sözde düzenlemeler tamamen politik tutsakların aleyhinedir. Bu düzenleme daha fazla tecrit, daha fazla ağır cezalar içermektedir. Kısacası politik tutsakları nefessiz bırakma, umutlarını kırma ve teslimiyete zorlama düzenlemeleridir. Bu uygulamalar, Kürt halkına yönelik yürütülen savaştan ve Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uygulanan tecritten bağımsız değildir. Tecrit ve uygulanan hukuksuzluklar tüm toplumu kapsayacak bir düzeye ulaştı. İmralı işkence sistemiyle tüm toplum teslim alınmak istenmektedir. Dolayısıyla iktidar dünyanın neresinde insanlık dışı bir yöntem bulursa, politik tutsaklar üzerinde uygulamaya çalışıyor.”

40 yıldır çözümsüzlük

Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) normlarına göre hareket ettiği iddiasında bulunduğunu anımsatan Adet, şunları söyledi: “Eğer bugün hapishaneler hınca hınç doluysa ve sürekli yeni hapishaneler inşa ediliyorsa bu rejimin, Kürt sorununun çözümsüzlüğünden kaynaklanmaktadır. 40 yıldır aynı yol ve yöntem denenmektedir. Bunlar, özel savaş rejiminin 40 yıldır biz tutsaklar üzerinde yürüttüğü temel politikalarındandır. Özgürlük, demokrasi ve insan hakları mücadelesi süreklilik isteyen bir mücadeledir. Dolayısıyla iktidar politik tutsaklar şahsında farklı uygulamalarla bu mücadeleyi kırmak istiyor.”

Sincan'ı MHP kadroları yönetiyor

Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde özel bir tutumun olduğunu ve cezaevinin MHP kadrolarıyla yönetildiğini söyleyen Adet, “Cezaevi birinci müdürü olan şahıs başta olmak üzere cezaevi savcısına kadar hepsi de MHP kadrosu. Cezaevinden kimlerin bırakılıp bırakılmayacağını Devlet Bahçeli belirliyor. Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nin gardiyanlığını Bahçeli yapmaktadır. Bu nedenle politik tutsakların ‘iyi halden’ bırakılmaları beklenemez” şeklinde konuştu. 

Korkunç bir tecrit

Yaşananlara karşı kamuoyunun duyarlı olması gerektiğini aktaran Adet, şunları ekledi: “Başta İmralı olmak üzere, cezaevlerinde korkunç bir tecrit uygulanıyor. Tutsaklar kendi kaderlerine terk edilmiş durumda. Çeşitli tipte yeni hapishaneler inşa ediliyor.  Tutsaklar hücrelerde tutuluyor ve bu sistem giderek yaygınlaştırılıyor. Aslında tutsaklar bu yöntemlerle yavaş yavaş idam ediliyor. Herkes, bunu görsün ve ona göre harekete geçsin. Ne yapılacaksa şimdi yapılsın, yarın çok geç olabilir.” ANKARA

 

* * *

Tahliyesi 5. kez ertelendi

Hasta tutsak Naif İşçi'nin tahliyesi 5. kez ertelendi.

Şirnex'in Cizîr (Cizre) ilçesinde Eylül 2010’da gözaltına alındıktan sonra tutuklanan Naif İşçi (28), yargılandığı davada "Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek", "Örgüt propagandası yapmak", "Toplantı, gösteri ve yürüyüş kanununa muhalefet" iddialarıyla 24 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Yargıtay, İşçi’nin yaşını göz önünde bulundurarak cezayı 16 yıla düşürdü. Ancak İşçi, infaz süresini tamamlamasına rağmen koşullu salıverilme hakkından yararlanamıyor. İşçi'nin tahliyesi, 5. kez, “Açlık grevine girmek” ve "Pişmanlık duymamak" gerekçesiyle ertelendi. Ahlat T Tipi Cezaevi İdari ve Gözlem Kurul’u, İşçi’ye dair, 1 Ağustos’ta verdiği kararla tahliyesini 3 ay erteledi. 

İdare ve Gözlem Kurulu, tahliye erteleme gerekçesinde İşçi’nin kullanmadığı ve reddettiği beyanları gösterdi. Kurul kararın gerekçesinde İşçi’nin, 18 kez “Açlık grevi yapmak”, 10 kez “Gereksiz olarak marş söylemek veya slogan atmak", dört kez "Kurumda korku, kaygı veya panik yaratabilecek biçimde söz söylemek veya davranışta bulunmak - kapıya vurmak”, bir kez "Olumsuz davranışa yönelik gruplaşmaya neden olmak veya bu amaca yönelik gruba katılmak”, bir kez "Kurumda gereksiz gürültü yapmak", bir kez "Kurumda korku kaygı veya panik yaratabilecek biçimde söz söylemek veya davranışta bulunmak- sözlü tartışma”, bir kez "Suç örgütlerinin eğitim ve propaganda faaliyetlerini yapmak veya yaptırmak” eylemlerini yaptığı iddialarına yer verdi. 

İşçi, iddiaları reddederek karara itirazda bulundu. İşçi’nin avukatları da kurulun kararına karşı itirazda bulunacaklarını söyledi. 

Naif İşçi, henüz 14 yaşındayken evlerinin bahçesinde patlayıcı madde bulunduğu iddiasıyla 26 Şubat 2010'da Şirnex'in Cizîr (Cizre) ilçesinde gözaltına alınarak tutuklandı. Gözaltına alınmasından sonra ilçedeki gösterilere katıldığı iddia edilen İşçi hakkında, Anayasa Mahkemesi'nin iptal ettiği "Örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek", "tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurmak" suçlamalarıyla hakkında dava açıldı. Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan davada, İşçi'ye toplam 14 yıl 2 ay hapis cezası verildi. Tutuklanmadan kısa bir süre önce trafik kazası geçiren ve sol bacağında platin bulunan İşçi, 14 yıldır cezaevinde tutuluyor. Bu nedenle sol bacağı kısalan İşçi, yürümekte zorluk çekiyor. ŞIRNEX

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.