Ekinler direniş giydi
Kadın Haberleri —
- Ekin Wan, işkence edilen bedeni teşhir edilen onurlu kadın gerilla. Ekin’e karşı işlenen savaş suçunun üzerinden 8 yıl geçmesine rağmen Kürt kadına yönelik saldırılar durmadı. Dönemin tanıklarından Tuğba Hezer, Ekinlerin mücadelesinin karşılıksız kalmadığı belirtti.
Tarih 10 Ağustos 2015’i gösterirken, Mûş’un (Muş) Gimgim (Varto) ilçesinin meydanında birkaç üniformalı erkeğin arasında bedeni çıplak şekilde ifşa edilen bir kadının bulunduğu fotoğrafın servis edilmesiyle duydu herkes Ekin Wan (Kevser Eltürk) adını.
Ekin’in cenazesine işkence yapıldığı tespit edilmiş ve olayla ilgilenen İHD bunu ‘savaş suçu’ olarak tanımladı. Cenazeyi yıkayan görgü tanıkları da aynı şekilde Ekin’in boynunda ip izi bulunduğu, sürüklenmiş veya işkence edilmiş olabileceğini söyledi.
Ekin’e dair yapılan işkenceye dair dönemin Halkların Demokratik Partisi (HDP) WanMilletvekili Tuğba Hezer JINNEWS’e değerlendirmelerde bulundu.
Her kesimden tepki
2015 yılında Ekin’in çıplak bedeninin teşhir edildiği görüntüler dijital medya dolaşıma girmesiyle gelen büyük tepkileri hatırlatan Hezer, sadece Kürt kadınlardan değil genel anlamda feminist ve diğer birçok çevreden kadınlardan büyük tepki geldiğini belirtti.
Gelen tepkiler üzerine Muş valisinin görüntülerin HPG gerillası Ekin Wan’a ait olduğunu söylediğini kaydeden Hezer, “Asıl vahim durumu burada gördük, çünkü fotoğrafı servis eden hakkında soruşturma başlatılacağından bahsediliyordu. Yani bu suçu işleyenden, işkenceyi yapanlar ile ilgili herhangi bir cezai yaptırımdan bahsetmiyordu” ifadelerini kullandı.
Boynunda ip izleri
Ekin’e yapılan işkencenin devletin Kürt kadınına yönelik kirli savaş politikasının bir parçası olduğunu kaydeden Hezer, yapılan işkenceyi ise şöyle anlattı: “Fotoğrafların paylaşımından sonra cenaze otopsi işlemlerinin ardından ailesinin bulunduğu Wan iline gönderilmiş ve kitlesel bir şekilde karşılanmıştı. Cenaze dini vecibeleri sırasında yıkamaya giden arkadaşların söylediği çok açık bir şey vardı. Ekin’in vücudunda korkunç işkence izleri vardı. Boynunda ip izi ve vücudunun diğer yerlerinde işkence izi vardı. İHD’nin de o dönem hazırladığı raporunda aslında Ekin’in kalçasından aldığı kurşunla düştüğü ve sonrasında işkence sonucu yaşamanı yitirdiğini ortaya koymuştu. En azından kalçasından aldığı kurşunla ölmediğini biliyoruz. Boynunda iz olması ise araç peşinden cansız bedeninin sürüklendiği mi yoksa yaşarken boynuna ip asılarak mı işkence edildiğini bilmiyoruz.”
UCM suça ortak
“Bir savaş suçu işleniyor. İnsanlığa karşı suç işleniyor” diyen Hezer, uluslararası ceza mahkemelerinden de Ekin’e yönelik işkence suçunun işlendiğini söyledi.
Konuşmasının devamında kadınların savaşlarda her türlü şiddetin aracı olarak kullanıldığına işaret ede Hezer, “Devlet Kürtlere ve Kürt kadınlara karşı her türlü savaş suçunu işleyebileceğini ortaya koydu. Yaşadığımız süreçte de en somut haliyle yaşandı. O gün o servis edilen fotoğrafta da duran birkaç sivil görünümlü kişi vardı. Bir yıl sonra Cizre’de de kamuflaj giymiş kişilerce Kürt kadının bedeni teşhir edilmeye devam edildi. Devlet savaşı kadın bedenini teşhir ederek yürüteceğini gösterdi” dedi.
‘Neden bu hakareti yaptılar?’
Hezer değerlendirmesinin devamında, “KJA (Kongreya Jinên Azad) ile Ekin’in taziyesine aileye yaptığımız ziyarette anne ‘öldürdüler öldürdüler neden bu hakareti yaptılar’ şeklinde tepki göstermişti. Ekin’e yapılan işkenceye ilişkin devletin insanlık dışı bir yönteme başvurmasına insanlık tarihinde ayrı bir yere koymak gerekiyor. Çünkü 2015 tarihine geldiğimizde ‘Rojava Devrimi’ Kürt kadının öncülüğünde Kürtler insanlığı İŞİD barbarlığından kurtararak, insanlık tarihine isimlerini yazdırdılar hem de dünya tarihine mücadeleleriyle bir kez daha not düştüler. Yine o dönemde Bakurê Kurdistan’da Kürt kadınların mücadelesi, 7 Haziran seçimlerindeki başarı aslında devletin karşısında Kürt halkı büyük bir kararlılık gösterdi. Devlet MGK toplantısıyla birlikte aslında Kürt halkına karşı büyük bir çöktürme planı önlerine koymuşlardı. Kadınlar bu mesaja karşı ‘devlet zulmü soyunduğunda, Ekinler direniş giyinir’ sloganıyla Ekin’in çıplak bedenine sahip çıkıldı. Bir kez daha Ekin Wan’lar mücadeleden bir adım olsun geri durmadılar. Geçtiğimiz süreç zarfında Ekinlerin verdiği mücadelesi karşılıksız kalmadı. Ekinlerin yürütmüş olduğu mücadele, tüm dünyaya Ekin’in anadilinden ‘jin jiyan azadî’ sesleriyle yayıldı ve yanıtsız kalmadı” dedi. MUŞ