Etkin soruşturma yapılmadı

• Narin’in köyüne giden heyet içerisinde yer alan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Üyesi avukat Sevda Demirtaş, soruşturmadaki ihmallerin sorgulanması gerektiğini; birçok sorunun yanıt beklediğini söyledi.

ERDOĞAN ALAYUMAT / İSTANBUL

Olayın 8. gününde keşif için köye giden heyette yer alan Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği'nden avukat Sevda Demirtaş, köydeki izlenimlerini gazetemizle paylaştı. Etkin bir soruşturma yürütülmediğini söyleyen Demirtaş, Narin’in kaybolduğu ilk gün köydeki tüm evlerin ve ahırların titizlikle aranmamasından Jandarma Güvenlik Kulübesi’nin güvenlik kameralarının incelenmemesine kadar soruşturmadaki ‘ihmallerin’ sorgulanması gerektiğini belirtti.

Akrabalar: Devletimize güveniyoruz

Demirtaş ilk olarak köydeki gözlemlerini aktardı: “Tavşantepe, küçük bir köy. Herkes akraba, dışarıdan bir yabancı yok. Siz bugün kalkıp o köye gitseniz ‘Sen kimsin, bu köye neden geldin, kime geldin?’ diye sorarlar. Oradayken meslektaşlarımızla da fikir alışverişi yaptık. Böyle bir köye bir yabancının gelerek bir çocuğu kaçırma ihtimalinin çok düşük olduğu konusunda ortaklaştık. Hepimizin aklına aynı senaryo geldi: Bunu köy içinden biri yapmış olmalı.”

 Güran Ailesi'nden bazı kişilerle de görüştüklerini söyleyen Demirtaş, “Hepsi çok üzgün olduklarını söylediler. Ailenin erkekleri sürekli köklü bir aile olduklarını, soylarının Osmanlı’ya dayandığını söylüyordu. Onun dışında bir bilgi alamadık. Bir de herkesin tekrar tekrar söylediği şey ‘Devletimize güveniyoruz’ oldu” dedi.

Deliller toplanmadı

Etkin soruşturma derken neyi kastettiğini sorduğumuz Demirtaş, “Etkin delil toplama” yanıtını vererek soruşturmadaki eksikliklere dair şüphelerini açıkladı: “Köyde en fazla 50 ev var ve o evlerin tamamının, tüm ahırların didik didik aranması gerekiyordu. Evlerde boğuşma izi olabilirdi veya başka deliller bulunabilirdi. Tüm evlerde 'Luminol' diye adlandırılan özel ışıkla DNA araması yapılmalıydı, ancak herhangi bir evde detaylı bir inceleme yapıldığına dair bilgi alamadık. Yine köyde ikamet eden kişilerin üzerleri aranıp Narin’in DNA’sı saptanabilirdi. Abinin kolundaki ısırık 8. gün ortaya çıktı, deri zaten kendini yenilemeye başlamıştı. Pek çok kişi ilk günden şüpheli olarak ifadeye alınsaydı sağlık kontrolünden geçirildiklerinde pek çok delil bulunabilirdi.”

Kameralar neden incelenmedi?

Kamuoyuna yapılan ‘soruşturma titizlikle yürütülüyor’ söylemine katılmadığını belirten Demirtaş, “İfadelere ve dosyalara erişmeyi çok istedik. Ancak gizlilik kararı nedeniyle bize de göstermediler” dedi ve ekledi: “Biz 8. gün oradayken istihbaratın ve gözetimin o kadar güçlü olduğu bu küçük alanda nasıl hala bir çocuğun bulunmadığını hayretle karşıladık. Jandarma Güvenlik Kulübesi’nin olduğunu ve orada güvenlik kameralarının bulunduğunu köye vardığımızda öğrendik. Ancak bu kameralar, Narin’in cenazesinin bulunduğu gün incelendi. Aslında ilk bakılması gereken şey kameralardı. Dolayısıyla soruşturmanın titizlikle yürütüldüğünü düşünmüyoruz.”

Narin’in köyündeki çocuklar

Demirtaş, Narin’in köyünde yaşayan tüm çocukların travmatize olduğuna da işaret etti: “Köydeki tüm çocuklar Narin’in katledildiğini biliyor. O çocuklar belki hayat boyu bu korkuyla yaşayacak. Bu çocukların ve çevre köylerdeki çocukların tamamına ücretsiz psikolojik desteği verilmesi gerekiyor. İvedilikle koruyucu ve önleyici tedbirler alınması şart.”