Evdeki devlet

• M.P., 22 yıl boyunca evli olduğu H. Polat tarafından şiddet gördü, işkenceye uğradı, evde çocuklarıyla birlikte yakılmaya çalışıldı. Boşanmak istediğinde ise ‘kutsal aile büyükleri’ ona baskı kurarak şiddet ortamına geri gönderdi.
• “Devlet kimdir? Devlet benim, devlet bana ne yapabilir?” diyen şiddet faili H. Polat’tan bir yıldır boşanmaya çalışan M.P., kadınların desteğiyle mücadelesini sürdürüyor. M.P., 4 Aralık’ta görülecek duruşması için dayanışma bekliyor.

Wan’da yaşayan M.P., 22 yıl boyunca evli olduğu erkek tarafından şiddet ve işkence gördü. İşkenceye karşı sesini yükseltmek ve yeni bir hayat kurmak için boşanma davası açtı. Ancak bu kez üç çocuğuyla birlikte tehdit ediliyor. M.P.’yi ölümle tehdit eden şiddet faili H. Polat ise Artemêt’te (Edremit) bir okulda öğretmen olarak çalışıyor ve hakkında herhangi bir yaptırım uygulanmıyor.

Boşanma davası da şiddet şikayetleri gibi sürüncemede bırakılan 43 yaşındaki M.P., aslında tüm kadınların sesi olabilmek için mücadelede kararlı. Hikayesi ise on binlerce kadının hikayesinden farklı değil.

Elimdeki kına kurumamıştı

2002 yılında Erzirom’un bir köyünde hiç tanımadığı H. Polat’la zorla evlendirildi. Nişanlılık sürecinde yüzüğünü attı ancak ailesinin baskılarıyla evlenmek zorunda kaldı. Evliliğin 12’nci gününde ilk şiddeti gören M.P., “Eve gelen misafirlere ‘hoş geldiniz’ dediğim için akşam şiddete maruz kaldım. Ailesine durumu bildirdiğimde ‘kıskandığı’ ve ‘sevdiği’ için yaptığını söyledi. Aileme söylemedim. Kaynanam da aileme söylememem için benimle konuştu. Elimdeki kına kurumadan, gelinliğim duvarda asılıyken ilk dayağımı yedim” diyor.

‘Kutsal aile’ şiddeti seçti

Bir süre sonra Wan’a taşındılar. 2003 yılında ilk çocuğuna dört aylık hamileyken de şiddet devam etti. Gördüğü şiddetin ardından ailesinin evine giderek H. Polat’tan ayrılmak istediğini söyledi ancak “aile büyüklerinin” araya girmesiyle barışmaya zorlandı.

Şiddet ortamına geri döndürülen M.P., Jinnews’e hikayesini anlatmaya devam ediyor: “Şiddeti alışkanlık haline getirmişti. ‘Dayak yedikçe daha da güzelleşiyorsun’ diyerek şiddet uyguluyordu. Çocuklarımı ondan korumaya çalışıyordum. En ufak bir şeyde çocuklara da şiddet uyguluyordu.”

Evi kolonyayla yaktı

Şiddetin zamanla işkence halini aldığını ifade eden M.P., “Bizi bazen evde yakmaya çalışıyordu. Eve kolonya döküp yakmaya çalışıyordu. İşkencelerine dayanamayıp iki defa boşanma davası açtım ama ailelerin araya girmesiyle davadan vazgeçirildim. Şiddet gördüğüme dair darp raporlarım vardı ve mahkemeye sunuyordum. 13 yıl önce ikinci defa dava açtım ve darp raporlarını sundum; beni kesici aletle yaralamıştı. Yine vazgeçirdiler. Çocuğum bana ‘Bizi yine mi ateşe atacaksın?’ diyordu. Çaresizdim. Gücüm yoktu, yanımda kimse yoktu” diyor.

Kadınlar güç verdi

2023’te son defa boşanma davası açan M.P., kadınlardan aldığı destekle davasını sürdürüyor: “Çocuğum üniversiteyi kazanmıştı ama okula gidemiyordu. Yaşam Kadın Çevre Kültür ve İşletme Kooperatifi (YAKAKOOP) diye bir kadın kooperatifi olduğunu öğrendim. Bir arkadaşımın yönlendirmesi ve onların desteği sayesinde dava açabildim. Kadınlar beni yapabileceğime inandırdı. Daha sonra koruma kararı ve uzaklaştırma kararı aldım. Uzaklaştırma kararını ihlal ettiği için iki defa suç duyurusunda bulundum. Bir yere gidip geldiğimde emniyeti arıyordum. Dışarı çıkmak, komşularıma, arkadaşlarıma selam vermek benim için bir lükstü. Şu anda da koruma altındayım. Bir defa polislerin gözü önünde bana saldırmaya çalıştı. Kardeşimle durakta beklerken arabayı önümüze kırıp bizi tehdit etti, polislerin gelmesiyle uzaklaştı. O nedenle bir yere gittiğimde polis eşliğinde gidiyordum. Önceki duruşmada herkesin gözü önünde adliyede bize saldırdı. Biz de hemen suç duyurusunda bulunduk.”

Erkeklerin devleti

Şiddet faili H. Polat’ın, “Devlet kimdir? Devlet benim, devlet bana ne yapabilir?” dediğini hatırlatan M.P., duruşma sonları avukatların gözü önünde tehdit edilmeye devam ettiğini söylüyor: “Evinde silah saklıyordu ihbar etmeme, defalarca şikâyet etmemem rağmen bir şey yapılmadı. Herhalde ölmem bekleniyor. Ben öldükten sonra da birkaç yıl ceza verecekler ve kapatacaklar. Şikâyet ettiğim için de şiddete uğruyordum. Küçük çocuğumu eve çağırıp hazırladığı şiddet malzemelerini gösterip ‘Bununla anneni öldüreceğim’ diyordu.”

4 Aralık’ta dayanışmaya

Boşanma davası bir yıldır sürüncemede bırakılan M.P., “4 duruşmadan bir sonuç alamadık. Beni şiddete maruz bıraktığı görüntüleri CD şeklinde dosyaya sunmuştum. Ancak mahkeme heyeti görüntüleri karıştırdıklarını söylediler. Şimdi de bilirkişi raporu bekleniyor. Bir sonraki duruşma 4 Aralık’ta. Tüm kadınları yanımda görmek isterim” çağrısını yapıyor.

M.P. “Önceden çok korkardım, kimse duymasın diyordum. Ama lütfen kadınlar artık korkmasın” diyor ve ekliyor: “Yapabildiğime inandım, herkes inansın. Benim gibi yüzlerce, binlerce kadın var. İki defa hafıza kaybı yaşadım, şiddet, işkence gördüm. Hiçbir şey dışardan göründüğü gibi değil. Kadınlar yeter ki yapabileceklerine inansınlar. Belki kefenim sırtımda geziyorum. Ancak çığlık attım, sesimi duyurabildim. Adaletin olmadığını bir kez daha gördüm. Ama kadınların yanımda olmasıyla ne kadar güçlü olduğumuzu gördüm.” WAN