Fransa basınında 28 Mayıs seçimi!
Selma AKKAYA yazdı —
- Fransa basını seçim sonrasında özellikle Avrupalının Türkiye ile ilişkilerini güvenlik, göç ve enerji üzerinden yeniden şekillendireceğinin altını çizerek, Erdoğan’ın elinin güçlendiğini belirtiyor!
Fransa’da Türkiye gündemi seçim nedeni ile yakından takip edildi. Le Monde, BFM ve ülkenin sayılı basın yayın organları günlük olarak analiz yayınlarken, TV programlarının da tartışma konusu Türkiye ve seçim oldu. 28 Mayıs akşamı Erdoğan’ın zaferini ilanının ardından Fransız basını "Türk muhalefeti için Erdoğan'a karşı seçim yenilgisi her şeyden önce ahlaki ve etik bir yenilgidir" diyerek bu saatten sonra AB’nin Türkiye ile önümüzdeki dönem olası ilişkilerine yöneldi.
İlk turda %87 ve ikinci turda %85'lik bir katılım oranıyla Türkiye'de örnek bir iyi yurttaşlık sergilendiği yorumunu yapan Le Monde gazetesi, sonuç olarak, Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki çok sayıda muhalefet partisinin oluşturduğu karmakarışık koalisyonun, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı görevden almayı başaramadığını ve Türkiye'de demokrasinin geleceği konusunda sosyal demokrat cephede hayal kırıklığının büyüdüğünü ifade etti.
Halkın garanti olmayan, kurtarıcı bir demokratik değişim vaadine bahse girmek yerine, sandık yoluyla açıkça otoriter bir statükoyu seçtiğini hatırlatan Fransız basını özellikle iki tur arasında muhalefetin Suriyeli mültecileri hedefleyen, milliyetçi ve göçmen karşıtı söyleme odaklanmasının koalisyona bel bağlayan geniş bir kesiminin derin özlemleriyle çelişki yarattığını ifade etti.
Tüm beklentilerin aksine, bu koalisyonun kimliği ve birleştirici gücü hakkında şüphe ve kafa karışıklığı yaratarak, yabancı düşmanı milliyetçilik üzerindeki bu gerilim, ülke için çok daha acil ve alakalı olan diğer tüm konuları gölgede bıraktığını hatırlatan Fransız basını, derin ekonomik kriz, sancılı enflasyon, depremin travması, gücü yerinde cezalandırmak için yeterli olabilecek bir düşünce olmadı yorumunu yaparken, tam tersi daha da kontrol edilemez bir istikrarsızlaşma korkusu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ikinci turda zaferi getirdiğini yazdı.
Sicilindeki kusurlara rağmen, Erdoğan'ın seçim taktik becerisi bozulmamış durumda olduğu, dikkatleri ekonomik zorluklardan, satın alma gücünün baş döndürücü ve endişe verici düşüşünden uzaklaştırmayı, öncelik vermeyi ve Türklerin ilgisini çekmeyi başardığını yazan Fransız basını, diktatörlükler ile demokrasiler arasındaki gri bölgenin daha da büyüdüğünü ifade etti.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de milliyetçi zemindeki büyümeye dikkat çeken Fransız basını şimdi şu soruya odaklandı : Avrupa Birliği, Türkiye ile yeni bir belirsizlik dönemine mi giriyor ?
Siyaset bilimci Nicolas Manceau, "Monde"daki bir köşesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeni görevinin şafağında, Avrupalıların Türkiye konusunda güvenlik alanlarında işbirliği ile otoriter aşırılıkların kınanması arasında bir ikilemle karşı karşıya olduğunu ifade ederek, 28 Mayıs Pazar günü, milliyetçi oylarda olağanüstü bir artışın damgasını vurduğu bir kampanyanın sonunda, birinci turdan önceki tüm tahminlere meydan okuyarak yeniden seçilmesi, Avrupa liderleri için yeni bir meydan okuma anlamına geldiğini ifade etti. AKP'nin seçimlerdeki bu yeni seçim zaferi, Avrupalıların Türkiye karşısında ihbar şartı ile işbirliği ihtiyacı arasındaki ikilemine ışık tuttuğunu ifade eden basın, 2011'de Suriye'de başlayan ve Avrupa'da İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana görülmemiş bir göç krizine yol açan binlerce mülteci akınından bu yana AB, Ankara rejimi ile ilişkilerini yeniden düşünmek zorunda kaldığını hatırlattı.
AB üyeliğine aday bir ülke olarak, marjinalleştirilmiş ve hatta neredeyse yok sayılmış bir ülke olarak Türkiye'nin, göç krizini yönetmek ve uluslararası terörizme karşı mücadele etmek için kendisini AB için temel bir muhatap olarak kabul ettiğini ifade eden basın, "bugüne kadar insan hakları ihlallerini ve otoriter suistimallerini düzenli olarak kınadıkları bir ortakla tartışmak zorunda kalan Avrupalılar, kendilerini kendi çelişkileriyle karşı karşıya buldular: Kopenhag kriterlerini (insan haklarına ve azınlıklara saygı dahil) terk edip etmemek ve onları feda etmek, göç krizinin mihrabı mı?" sorusunu sordu.
Fransa basını seçim sonrasında özellikle Avrupalının Türkiye ile ilişkilerini güvenlik, göç ve enerji üzerinden yeniden şekillendireceğinin altını çizerek, Erdoğan’ın elinin güçlendiğini belirtiyor! Diğer taraftan Türkiye’nin insan hakları ihlalleri ve daha da katılaşan yapısının Avrupa tarafından çıkarları gereği görmezden gelineceği ifade ediliyor! Nitekim ilk tebrikler de onlardan geldi.