Macron'un üçüncü yol arayışı!
Selma AKKAYA yazdı —
- Bağımsız Avrupa ordusu fikri de dahil, Macron asıl olarak da Fransız burjuvazisi, dış politika konusunda özellikle ABD ve Çin kutuplaşmasına karşı üçüncü bir yol arayışında.
Geçtiğimiz hafta Anayasa Konseyi tarafından onaylanan yeni Emeklilik Yasası nedeniyle aylardır süren sokak gösterileri devam ediyor. Ülkede bütün oklar emekçiler tarafından Macron’a çevrilmiş durumda. Emekçilerin gündemi Macron’un eseri olan Emeklilik Yasası olurken, siyasetin gündeminde ise, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un Nisan başında gerçekleştirdiği Çin ziyareti sırasında dile getirdiği sözler bulunuyor.
Çin ve Kuzey Kore'ye karşı Amerika Birleşik Devletleri'nin yanında duran Tayvan ve Japonya gibi bölge ülkelerinin tepkilerini çeken Macron'un Pekin'de dile getirdiği "Avrupa'nın stratejik özerkliği" olarak tanımladığı aslında ABD'nin önderliğini sorgulayan yaklaşımı oldu. Macron’un Avrupa ülkelerinin ABD dışında bir üçüncü yol yaklaşımı oluşturması gerektiği konusundaki görüşlerine NATO konusundaki değerlendirmeleri nedeni ile 2019 yılında da tanıklık etmiştik.
Macron'un, Çin ziyareti sırasında ve sonrasında yaptığı açıklamalar hem Avrupa genelinde hem de ülkesi Fransa'da tartışmalara yol açtı. Özellikle Almanya ve diğer Avrupa ülkeleri tarafından 'Batı’nın üstünlüğünü tehdit eden Çin’e karşı ABD’nin öncülüğünde yürütülen çevreleme politikasının zarar gördüğü' düşünülüyor. Macron'un, ABD'nin Tayvan politikasının "özgürlüğünü korumak isteyen bir demokratik ülkeyi desteklemek" değil de "Çin'e karşı yürüttüğü güç mücadelesinin bir aracı" olarak görülmesine yol açacağı ileri sürülüyor.
Özellikle Rusya ve Çin kaynaklı güvenlik sorunlarında Batı dünyasının ABD ile birlikte hareket etmesini isteyen Polonya, Litvanya ve Çekya gibi ülkelerde Macron'un açıklamalarından çok rahatsız olduğunu ifade edilirken, iç siyasette de söz konusu açıklama tartışmalara neden oldu.
Fransız sağ ve soldan milletvekillerinden gelen açıklamaların ekseninde Macron’un özellikle Çin ve Tayvan hakkında olası bir çatışmaya dahil olmaktan kaçınması gerektiği vurgulanıyordu. Bu nedenle Macron’un yaptığı açıklamaların dönemin dış siyaseti açısından yerinde olmadığını savunan birçok siyasetçi Macron’u eleştirirken, diğer taraftan Macron’u destekleyen açıklamalar da basına yansıdı. Özellikle Macron’un ABD ve Çin arasındaki mücadelede AB'nin tavrına yönelik açıklamaları aslında Avrupa'da uzun zamandır yürütülen bir tartışmanın bir parçası olduğu, söz konusu durumda Avrupa’nın kendi bağımsız politikasını geliştirmesi gerektiği savunuldu.
Avrupa'nın kendi ayakları üzerinde durması ve küresel güç olarak hareket etmesi yönünde görüş bildiren kesimler, aynı bağımsız tutumun NATO içerisinde de yürütülmesi gerektiğini savunuyor. Hatırlarsanız, 2019 yılında Macron, "NATO'nun beyin ölümünün gerçekleştiğine" dair açıklama yapmıştı. Avrupa bağımsız ordusu fikri de dahil, Macron asıl olarak da Fransız burjuvazisi, dış politika konusunda özellikle ABD ve Çin kutuplaşmasına karşı üçüncü bir yol arayışında.
Fransa Cumhurbaşkanı, anlaşıldığı üzere yıllardır hedeflediği Avrupa bağımsız politikası konusunda yeniden harekete geçmiş ama şu an dünyadaki dengelere bakıldığında ABD'den bağımsız bir Avrupa siyaseti için Avrupa ülkelerinin bir rotası gözükmüyor !