Halk seçer, denetler, hesap sorar
Dosya Haberleri —
- Adayların halk oylamasıyla belirlenmesini çok olumlu bir gelişme olarak değerlendiren DEM Parti Van Edremit Belediye Eşbaşkan adayı Rabia Başak Koç, “Bu ülkede herkes demokrasiden söz ediyor, herkes demokrat olduğunu söylüyor ancak gerçek demokratlık söz ile değil pratik ile belli olur. Biz bunu bütün ülkeye göstermiş olduk" diye konuştu.
- Amaçlarının İpekyolu’nu tekrardan halka teslim etmek olduğunu belirten Parti Van İpekyolu Belediye Eşbaşkan adayı Canan Uzunay, “Kayyumun elimizden aldığı kazanımları geri almak için beraber ve omuz omuza mücadele edelim. Defalarca kazandığımız ancak kayyum marifetiyle el konulan belediyemizi tekrar geri almak istiyoruz” vurgusu yaptı.
- DEM Parti Van Tuşba Belediye Eşbaşkan adayı Hanım Akkuş da, “Ben bu yöntemi sadece bir seçim yöntemi olarak değil, halkın seçtiği kişileri denetlemesinin de bir yöntemi olarak hayat bulacağını düşünüyorum. Özgür toplum böyle ortaya çıkar. Seçer, denetler, hesap sorar, yapamazsa bir daha görev vermez” dedi.
HAVAR DERYA
Eşit temsiliyet üzerinden bir politika izleyen Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan yerel yönetimler seçimi için adaylarını doğrudan demokrasi anlayışı çerçevesinde delegelerin yapacağı ön seçim ile belirleme kararı aldı. Yerellerde yapılan halk oylaması demokrasiyi savunanlara da örnek teşkil etti. Halk bulunduğu merkezlerde büyük bir coşku ile ön seçime katılım gösterirken, adaylar da bir bir belirlendi. Her ne kadar bazı bölgelerde partinin seçim sonuçlarına ilişkin resmi açıklaması olmasa da, halkın seçtiği adayların resmi olarak da aday olacaklarına kesin gözüyle bakılıyor. Van’ın üç merkez ilçesi olan Edremit, İpekyolu ve Tuşba kadın adaylarıyla ile konuştuk. DEM Parti Van Edremit Belediye Eşbaşkan adayı Rabia Başak Koç, DEM Parti Van İpekyolu Belediye Eşbaşkan adayı Canan Uzunay ve DEM Parti Van Tuşba Belediye Eşbaşkan adayı Hanım Akkuş'a Van ve ilçelerinin temel sorunlarını, aday belirleme yöntemini ve eşbaşkanlık sistemini sorduk.
Kayyum satılmadık yer bırakmadı
DEM Parti Van Edremit Belediye Eşbaşkan adayı olan Rabia Başak Koç, 1993’de yurtsever bir ailenin çocuğu olarak Edremit ilçesinde dünyaya geldi. 10 kardeşten en küçüğü olan Koç, 2016 yılında mahalle çalışmalarında yer aldı. 2019 tarihinde de Edremit belediyesine meclis üyesi olarak seçildi. 3 dönem Edremit ilçe yönetiminde yer alan Koç, şimdi ise ön seçimlerde halkın oylamasıyla Edremit belediye eşbaşkan adayı olarak çalışmalarına aralıksız devam ediyor. Gazetemize konuşan Koç, Edremit ilçesinin en temel sorunlarının yapılaşma ve rant sorunları olduğunu, bunun da kayyumun gelmesiyle başladığını ifade etti. Kayyum öncesi HDP belediyesinin birçok projesinin olduğunu söyleyen Koç, “Edremit için, Edremitliler için çok önemli projelerimiz vardı. Bugün gördüğünüz Edremit sahil yolu, halkın dinlenebileceği alanların yapımı vb. birçok proje, bizim dönemimizde yapılan ancak kayyumun gelmesiyle birlikte bir süre rafa kaldırılan bir proje. Tabi kayyum bunu kendine mal etti. Bir yandan bunu yaparken, bir yandan da neredeyse satılmadık yer bırakmadı. Çeşitli dönemlerde basına da yansıdığı gibi Edremit ilçemiz neredeyse bir rant elde etme ilçesine dönüştürüldü” diye konuştu.
Kürtlerin demokrasisinin dinamosu
Adayların halk oylamasıyla belirlenmesini de çok olumlu bir gelişme olarak değerlendiren Koç, “Olması gereken de buydu zaten. Bu ülkede herkes demokrasiden söz ediyor, herkes demokrat olduğunu söylüyor ancak gerçek demokratlık söz ile değil pratik ile belli olur. Biz bunu bütün ülkeye göstermiş olduk” dedi. Kürtlerin bu ülkenin demokrasisinin dinamosu olduğunu da söyleyen Koç, “Kürtler, bütün yaşadıkları zulümlere ve baskılara rağmen, yine de bu ülkeye en hayırlı olanı, yani demokrasiyi getirecektir" vurgusu yaptı.
El ele verelim
Son olarak eşbaşkanlık sistemine de değinen Koç, “Partimiz, erkek egemen sisteme karşı eşit temsiliyeti programına alarak bunu her alanda yaşatmaya çalıştı. Bu alanlardan biri de belediyeler oldu. Bizler, hem halk olarak, hem eşit temsiliyeti önemseyen bir yerde olarak kendimizi ve kentimizi birlikte yöneteceğiz” dedi. Kadınlara da bir çağrıda bulunan Koç, hem kadın özgürlüğü, hem de halkın özgür ve demokratik yaşamı için, aynı paralelde erkek egemen zihniyeti alaşağı etmek için kadınların el ele verip güçlü bir dayanışmayla hareket etmesi gerektiğini ifade etti.
***
İpekyolu demek Van demek
En genç adaylardan biri olan DEM Parti Van İpekyolu Belediye Eşbaşkan adayı olan Canan Uzunay ise 1998 Van-Çatak doğumlu. Lise yıllarında gençlik, kadın ve mahalle komisyonlarında yer alan Uzunay, 2019-2023 yılları arasında İpekyolu ilçe eşbaşkanlığını görevini yürüttü. Şimdi ise ön seçim yöntemiyle 31 Mart seçimlerinde belediye eşbaşkan adayı olmaya hak kazandı. İpekyolu’nun Van’ın en büyük ilçesi olduğunu söyleyen Canan Uzunay, sözlerine şöyle devam etti: “İpekyolu demek adeta Van demek. Hem nüfus yoğunluğu itibariyle, hem de resmi kurumların çoğunun yer aldığı ilimizin merkez ilçesi. Bu nedenle bizler için olduğu kadar iktidar için de önemli bir konumda. Fakat maalesef kayyumlardan beri bu merkezi ilçemize neredeyse hiçbir hizmet götürülmemiş, göstermelik yapılan hizmetler ise bazı çevrelerin çıkarlarına paralel bir çalışma olmuştur.”
Amaçlarının İpekyolu’nu tekrardan halka ait kılma olduğunu belirten Uzunay, “Halka ait olanı halka vermek, onun takdirine sunmak temel politikamızdır. Bu nedenle daha önceleri defalarca kazandığımız ancak kayyum marifetiyle el konulan belediyemizi tekrar geri almak istiyoruz” dedi.
Bu radikal demokrasi
Halk oylamasıyla adaylığının belirlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Uzunay, “Radikal demokrasi dediğimiz durum bu. Bu halk gerçek anlamda demokrasiye susamış. Köle gibi yaşamak istemeyen hiçbir toplum demokrasiden vazgeçmez. Bizim halkımız da köle olmak istemiyor. Kendisine ait olanı kendisi belirlemek, yönetmek ve kendisi için yaşamak istiyor. Adayları halkın belirlemesinin temel mantığı bu” diye konuştu.
Eşbaşkanlık biçimsel değil
Eşbaşkanlık sisteminin önemine vurgu yapan Uzunay, “Eşbaşkanlık dediğimiz yönetim biçimi biçimsel bir konu değil. Geçmişte bazı yanlış pratiklerden kaynaklı böyle bir durum ortaya çıkmış olsa da, tecrübe ve buna uygun anlayış kazandıkça daha doğrusu ortaya çıkmaya başlıyor haliyle. Bu toplum, artık eşbaşkanlığın gerekli olup olmadığını değil, nasıl olması gerektiğini tartışıyor. Eşit temsiliyet sadece kadın ve erkeğin eşit oranda görev alanlarında olması değil, eşit temsiliyet, aynı zamanda yönetim ve halk ayrımının en minimize edildiği bir yönetim biçimidir aslında. Bunu diğer alanlarda uyguladığımız gibi yerel yönetimlerde de uygulamakta kararlıyız” ifadelerini kullandı.
İrademize sahip çıkalım
Kadınlara yönelik bir çağrıda da bulunan Canan Uzunay, bütün kadınları kendi iradelerine sahip çıkması gerektiğini vurgulayarak şöyle devam etti: “Kayyumun elimizden aldığı kazanımları geri almak için beraber ve omuz omuza mücadele edelim. Büyük emeklerle elde ettiğimiz kazanımlarımızı tekrardan bizim kılalım.”
***
Hep beraber mücadele ediyoruz
DEM Parti Van Tuşba Belediye Eşbaşkan adayı Hanım Akkuş ise 1980 Hakkâri doğumlu. 1994 yılından bu yana Van’da yaşıyor. 2009-2016 yılları arasında mahalle çalışmaları ve kadın çalışmalarında yer aldı. Yine 2016 yılında HDP Tuşba ilçe yönetiminde yer aldı. 2018 yılından bu yana üç dönem ilçe eşbaşkanlığı ile birlikte belediye meclis üyeliği de yapan Akkuş, halk oylamasıyla Tuşba Belediye Eşbaşkan adayı olmaya hak kazandı. Halkın teveccühü ile aday olarak belirlendiğini söyleyen Hanım Akkuş, bütün aday adaylarının kendileriyle aynı minvalde mücadele ettiklerini, bu anlamda bütün aday adaylarının aynı zamanda aday olarak da görülmesi gerektiğini ifade etti.
Özgür toplum böyle ortaya çıkar
Halk oylamasının Türkiye'ye örnek olması gerektiğine dikkat çeken Akkuş, “Türkiye gibi siyasi partilerin çok merkezileştiği bir ülkede halkın kendisine öncülük edecek kişileri belirlemesi ve partinin de bunu programı olarak ortaya koyması, sanırım dünyada örneği az olan bir durum. Bu nedenle bu seçim yöntemini halkın iradesine saygının bir gereği ve pratiği olarak değerlendiriyorum. Umarım kendilerine sözde demokrat diyen ancak konu Kürtler olunca bu kavramı ağzına almaktan bile kaçınan kesimlere hem ders hem de örnek olur. Ben bu yöntemi sadece bir seçim yöntemi olarak değil, halkın seçtiği kişileri denetlemesinin de bir yöntemi olarak hayat bulacağını düşünüyorum. Özgür toplum böyle ortaya çıkar. Seçer, denetler, hesap sorar, yapamazsa bir daha görev vermez. Bizim ahlaki ve politik toplum olarak değerlendirdiğimiz bir husus bu” şeklinde konuştu.
Eşbaşkanlıkta ısrarcıyız
Hanım Akkuş, parti programlarında olan ve yerel yönetimlerde de uygulamakta ısrar ettikleri eşbaşkanlık sistemi hakkında da şunları söyledi: “Eşbaşkanlık sistemi, elbette iktidar zihniyeti ile yaşamaya alışmış, bu zihniyetle politika yapan kesimlerin ne anlayabileceği, ne de kabul edebileceği bir sistem. Çünkü bu sistemde eşit temsiliyet ile birlikte bir demokrasi inancı var. Aynı zamanda tarihsel olarak cinsler arası adaletsizliklerin ortadan kaldırılarak, özellikle de kadının kamusal alanda yer almasını sağlayan bir sistem ortaya çıkıyor. Kadınlar, partimizin her alanında kendini var etme, görünür kılma mücadelesi veriyor. Hepsinden de önemlisi toplumun yarısını oluşturan kadınlara ulaşabilme, onların sorunlarıyla ve talepleriyle daha yakından ilgilenebilme açısından olmazsa olmaz bir sistem.”
Kayyumları gönderelim
Topluma, özellikle de kadınlara çağrıda bulunan Akkuş, eşit temelde demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigmayı yaşamsal kılmak, kadın kazanımlarına düşman kesilen kayyumları göndermek ve demokratik toplumu yaratmak için başta kadınlar olmak üzere bütün özgürlükçü düşünceye sahip olanların bu mücadele etrafında kenetlenmesi gerektiğini söyledi.