Hamle etkili ama yeterli değil
Yurt Dışı Haberleri —
- “Dem Dema Azadiyê ye” hamlesini daha önceki hamlelerden farklı kılan en önemli boyut, düzenlenen eylem ve etkinliklere Kürt dostlarının yoğun katılımı oldu. Hamleyi sahiplenen Kürt dostları, omuz omuza eylemlerde yer aldı ve kimi dönemlerde inisiyatif geliştirerek özel kampanyalar düzenledi.
- Yoğun eylemlere rağmen yapılanlar yeterli mi, Kürt halkının sesi dünya kamuoyuna duyurulabildi mi?” sorularına Yüksel Koç, “Elbette hayır, yeterli değil. Eğer tecrit kalkmış olsaydı, Önder Apo özgürlüğüne kavuşsaydı, Kürdistan’daki ilhak ve katliamlar son bulmuş olsaydı yaptıklarımızı yeterli görebilirdik” dedi.
ERKAN GÜLBAHÇE
Faşist Türk devletinin, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a uyguladığı ağırlaştırılmış tecrit ve dört parça Kürdistan’da sürdürdüğü imha ve işgal saldırılarına karşı 2020 Eylül ayında başlatılan “Dem Dema Azadiyê ye” hamlesi birinci yılını tamamladı.
Bir yıllık süreçte dört parça Kürdistan ve yurt dışında hamle kapsamında sayısız eylem ve etkinlik düzenlendi. Hamlenin en önemli boyutunu Kürdistan özgürlük gerillaları üstlenirken, dünyanın birçok bölgesinde koronavirüs salgınına rağmen sanatçı, aydın, akademisyen, siyasetçi, tanınmış şahsiyetler ve her kesimden milyonlarca insan hamleye katılım sağladı. “Dem Dema Azadiyê ye” hamlesi çerçevesinde binlerce eylem gerçekleştirildi. Dünyanın her ülkesinde diplomasinin kapıları zorlandı.
“Dem Dema Azadiyê ye” hamlesini daha önceki hamlelerden farklı kılan en önemli boyut, düzenlenen eylem ve etkinliklere Kürt dostlarının yoğun katılımı oldu. Hamleyi sahiplenen Kürt dostları, omuz omuza eylemlerde yer aldı ve kimi dönemlerde inisiyatif geliştirerek özel kampanyalar düzenledi.
“Dem Dema Azadiyê ye” hamlesi birinci yılını geride bırakırken, hamlenin nasıl yürütüldüğünü, etkilerini, getirdiklerini, eksikliklerini ve gelecek dönem takvimini hamlenin koordinasyonunda yer alan KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç ile konuştuk.
Hamle neden başlatıldı?
Hamleye 12 Eylül 2020 tarihinde Strasburg’da start verildiğini hatırlatan Koç, “Önder APO’ya uygulanan tecrit ve Kürdistan’da yaşanan katliamlar paralel yürütülüyor. Çökertme planının ilk aşaması, Önder APO’ya uygulanan ağır tecrit ile başladı. Bu tecrit ile Kürt halkının iradesi yok edilmek istendi” diyerek hamlenin neden geliştirildiğinin arka planını anlattı.
Koç, “Dem Dema Azadiyê ye” hamlesinin merkezinde Kürt Halk Önderi’nin özgürlüğü olduğunu belirterek bu kapsamda Kürdistan’da yaşanan bütün gelişmeleri içine alan kapsamlı bir eylem sürecinin başlatıldığını kaydetti.
Küresel çapta eylemler düzenlendi
Hem yerelde hem de küresel çapta Kürt halkının ve dostlarının yoğun bir eylemsellik sürecine girdiğini dile getiren Yüksel Koç, ”Bu eylemlerle ilk etapta Önder APO üzerindeki tecrit ve Kürdistan’da uygulanan imha politikası teşhir edildi. 9 Ekim uluslararası komplosu yapılan eylemlerle protesto edildi. 10 Ekim’de Öcalan’a özgürlük günü çerçevesinde dünyanın hemen hemen her bölgesinde çok kapsamlı etkinlikler gerçekleştirildi” diyerek düzenlenen eylemleri şu şekilde özetledi:
- Dünyanın birçok ülkesinde belediyelere, metrolara ve şehir merkezlerinde bulunan panolara Öcalan’a özgürlük isteyen ilanlar verildi. Ağırlaştırılmış tecrite dikkat çekmek için lazer ışıkları ile gösteriler yapıldı.
- Almanya, Fransa, Avusturya, Kanada, Avustralya, Güney Amerika ve benzeri bir çok ülkede gazetelere Önder APO’nun özgürlüğünü isteyen ilanlar verildi. Tirajı yüksek ve saygın gazeteler tercih edildi.
- 15 Şubat komplosunu protesto etmek için Almanya’nın birçok bölgesinde dostlarımızın katıldığı uzun yürüyüşler gerçekleştirdik. Öte yandan yerellerde ve ülkeler düzeyinde yoğun katılımların olduğu protesto eylemleri düzenlendi.
- Güney Afrika sendikaları öncülüğünde Önder APO’nun özgürlüğü için Birleşmiş Milletler’e (BM) mektup kampanyası başlatıldı. Bizler de örgütlü bütün meclislerimizle bu eyleme destek sunduk. Şimdiye kadar toplamda 150 bin mektup BM’ye gönderildi.
- Önder APO’ya özgürlük talebiyle neredeyse her hafta dünyanın farklı ülkelerinde ve kentlerinde çadırlar kuruldu.
Korona süreci hamlemizi etkiledi
“Dem Dema Azadiyê ye” hamlesinin başlamasından bir kaç ay sonra koronavirüs salgını tüm dünyada kısıtlamalara neden oldu. Karantina süreçleri ve alınan tedbirler en fazla da toplanma hakkını etkiledi. KCDK-E Eşbaşkanı Koç, bu durumun hamlelerini de etkilediğini belirterek “İki yıldan beri bütün dünya koronavirüs belasıyla boğuşuyor. Elbette ki bu süreçte biz de zorlandık. Zaman zaman sokağa çıkma kısıtlamaları nedeniyle eylem yapamadık. Düzenlediğimiz eylemlere de koronavirüs tedbirleri nedeniyle sınırlama getirmek zorunda kaldık. Tüm bunlar hamlemizi etkiledi” diye konuştu.
Eylem yapmadığımız kent kalmadı
Yüksel Koç, “Dem Dema Azadiyê ye” hamlesinin hedeflerine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Kürdistan’daki gelişmeler ve Türk devletinin soykırım saldırıları karşısında kitleleri mobilize ettiklerini kaydeden Koç, “Neredeyse eylem yapmadığımız ülke ve şehir kalmadı, hemen hemen eylemsiz geçen bir günümüz olmadı” dedi.
İmha ve soykırım siyasetine karşı ülke başkentlerinde ve büyükşehirlerde haftalık bilgilendirme çadırları ve stantlar açıldığını belirten Koç, “Tabii bütün bu eylemler Kürt halkı, kurumları ve dostları ile ortaklaşa gerçekleştirildi” dedi.
Koç, devamla şunları dile getirdi: “Son olarak Türk devletinin Güney Kürdistan’ı işgal saldırılarına karşı dostlarımızın içinde bulunduğu barış gurupları “Defend Kürdistan” adıyla örgütlendi ve seslerini yükseltti. Barış grupları daha sonra Avrupa’ya dönerek seminer, toplantı ve farklı etkinliklerle Kürdistan’da yaşanan katliamları Avrupa kamuoyuna aktardı. Türk devletinin kirli politikaları böylece bir kez daha deşifre edildi.”
Yaptıklarımız yeterli değil
KCDK-E Eşbaşkanı Yüksel Koç, hamlenin başarı düzeyine ilişkin de görüşlerini paylaştı. “Yoğun eylemlere rağmen yapılanlar yeterli mi, Kürt halkının sesi dünya kamuoyuna duyurulabildi mi?” sorularına Koç, “Buna verilecek cevap elbette hayır, yeterli değil. Eğer tecrit kalkmış olsaydı, Önder Apo özgürlüğüne kavuşsaydı, Kürdistan’daki imha, ilhak ve katliamlar son bulmuş olsaydı yaptıklarımızı yeterli görebilirdik. Bu noktada kendimizi başarılı görebilirdik” diye yanıt verdi. Koç, hamlenin henüz bitmediğini, ikinci aşamasına ilişkin planlamanın Ekim ayında kamuoyuna duyurulacağı bilgisini verdi.
Önder APO’nun felsefesi halklarla buluşturuldu
Bütün eksikliklere rağmen “Dem Dema Azadiyê ye” hamlesinin önemli sonuçlar doğurduğuna vurgu yapan Yüksel Koç, son olarak şunları belirtti: “Türk devletinin imha ve katliamları bir bütünen boşa çıkarılmasa da önemli oranda bu hamle ile durduruldu. Önder APO’nun üzerindeki tecrit teşhir edildi. Yine Önder APO’nun paradigması geniş çevrelere ulaştırıldı, bu amaçla Önderlik Kütüphanesi Avrupa’nın bütün ülkelerini dolaştı. Önderliğin farklı dillere çevrilen kitapları ve makaleleri farklı kesimlerle buluşturmaya çalışıldı. Başkan APO’nun fikirleri ve felsefesinin sadece Kürtler için değil, dünyadaki bütün insanlar için önemli olduğu anlatılmaya çalışıldı. “Dem Dema Azadiyê ye” hamlesinin Önder APO’nun felsefesini tanıtmada önemli bir etkisi oldu. Ekim ayında açıklayacağımız hamlenin ikinci aşamasının Önder APO’yu özgürleştirme ve düşmanın Kürdistan’da geliştirdiği imha ve ilhak politikaların boşa çıkarmada belirleyici rol oynayacağını düşünüyoruz.”