Hukuktan ırak, işgalciye jest

Tevgera Azadî açıklama

Tevgera Azadî açıklama

  • Irak hükümetinin, Türk devletine yaranmak için yargıyı kullanarak Êzidî Özgürlük ve Demokrasi Partisi (PADÊ), Tevgera Azadî ya Civaka Kurdistanê (Kurdistan Özgürlük Hareketi) ve Demokratik Mücadele Cephesi Partisi hakkında kapatma kararı vermesine tepkiler sürüyor. PADÊ, Tevgera Azadî, KNK ve KCK, Irak'ın bu haksız karardan vazgeçmeye çağırdı.

PADÊ yaptığı açıklamada, tüzüklerinin 40. madde kapsamında hazırlandığı ve 2017'da Irak Siyasi Partiler Kanunu'na göre kurulduklarını; üç defa Irak’ta yapılan seçimlere katıldıklarını hatırlattı. Tüm çalışmalarının yasalar çerçevesinde olduğunu ve bugüne kadar herhangi bir suçlamayla karşılaşmadıklarını hatırlatan PADÊ, Irak Yüksek Yargı Konseyi’nin kararını özellikle Ferman’ın yıl dönümünde aldığına dikkat çekti. Karar alınmadan önce soruşturmanın yapılması gerektiğini belirten PADÊ, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Hukuki bir karar alınmadan önce neden herhangi bir soruşturma yürütülmedi? Hangi esaslar üzerinden partimiz hakkında kapatma kararı alındı? Biz partimizin finansmanı için tek bir kuruş çalmadık ve devletten tek bir kuruş yardım da almadık. İlgili mahkemeye başka hiçbir güçle ilişkimizin olmadığını gösteren tüm delil ve belgeleri sunacağız. Umut ediyoruz ki yasalar ayırım yapılmaksızın herkese eşit bir biçimde uygulanır.”

Tevgera Azadî: Karar, yasal değil

Tevgera Azadî Eşbaşkanı Tara Hüseyin de düzenlediği basın toplantısında, Irak Yüksek Yargı Konseyi’nin kararını sanal medya platformlarından öğrendiklerini belirterek, “ Tevgera Azadî, kurulduğu 17 Haziran 2014’ten beri sivil bir mücadele yürütmektedir. Aynı zamanda Siyasi Çalışmalar Kurumu ve Irak Yüksek Seçim Komisyonu’ndan resmi olarak izin almıştır. Bu kararı duyduğumuzda şaşkınlık içinde kaldık.”

Karar alınmadan önce kendilerinin bilgilendirilmediğine dikkat çeken Tara Hüseyin, kararın yasal olmadığını söyledi. Tara Hüseyin, Tevgera Azadî’nin halkın desteği ve üyelerinin aidatları dışında hiçbir kurum ve partiden para ve ekonomik destek alınmadığını vurgulayarak, şunları söyledi: “Halkla dayanışma adına bir yıl boyunca aidatları durdurduk. Tevgera Azadî, gelir ve ekonomisi en şeffaf ve açık olan partidir. Bu karar, partimizin prensiplerine aykırıdır. Kurdistan’ı işgal edenlerin yanında duranların yargılanması gerekmektedir. Irak Cumhurbaşkanı ve Başbakanı’ndan, Tevgera Azadî’nin yasa dışı bir şey yaptığını kanıtlamalarını istiyoruz. Tüm suçlamalara karşı kendimizi savunmaya hazırız. Herkesi bu süreci ve davayı yakından takip etmeye ve kararlı bir duruş sergilemeye davet ediyoruz. Bu siyasi bir karardır ve arkasında dış devletler ve ihanetin eli vardır.”

KNK: Kararınızdan vazgeçin

KNK Yürütme Konseyi de yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada kararın siyasi bir karar olduğu ve Türk devletinin baskıları sonucu alındığı belirtildi. Açıklamada, "Erdoğan’ın ziyaretinin ardından Irak hükümeti PKK’yi 'yasaklı örgüt' olarak tanımladı ve bu karardan hemen sonra Kürt halkına karşı harekete geçti. Şimdi de Kürt partileri hakkında kapatma kararı aldı" denildi. Bu kararın, sadece bazı Kürt partilerine karşı değil, tüm Kürt halkına karşı alındığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Irak hükümeti, aldığı bu kararlarla yavaş yavaş BAAS zihniyeti ve çizgisine giriyor. Eğer bu siyasetin önü alınmazsa Kurdistan Bölgesi’nin statüsü de dahil Kürtlerin tüm kazanımları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır. Tüm Kurdistani güçler, ülkesini seven Iraklılar ve demokrasi yanlıları bu tehlikeyi görüp buna karşı ciddi bir tutum göstermelidir. KNK, Irak Yüksek Yargı Konseyi’nin kararını siyasi bir karar olarak görüp reddediyor ve kınıyor. KNK olarak Irak hükümetine çağrıda bulunarak, tuttukları yolun yanlış bir yol olduğunu ve bir an önce tutumlarını değiştirip bu karardan dönmeleri gerektiğini belirtiyoruz.”

KCK şiddetle kınadı

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı da dün yaptığı yazılı açıklamada, Irak hükümetinin, KDP ve Türk devletinin istemi ve dayatması sonucu hukukla ilişkisi olmayan bu siyasi kararı aldığını belirterek, şiddetle kınadı. Irak hükümetinin, KDP ve Türk devletinin dayatmalarına boyun eğerek Irak devletini ve toplumunu ağır bir töhmet altında bıraktığı belirtilen açıklamada, bu anti demokratik kararın, Irak devleti ve toplumu adına kara bir leke olarak tarihe geçtuğu vurgulandı.

Irak tehlikeye sürükleniyor

Bu partilerin KCK ile ilişkili oldmakla suçlanması ve bunun kapatılma gerekçesi yapılmasının, tamamen temelsiz ve tutarsız bir yaklaşım olduğu belirtilen açıklamada, şunlar ifade edildi: "Hareketimizin Ortadoğu'da en çok ilişki geliştirdiği güçlerin başında ise Irak devleti gelmektedir. Irak hükümetinin istemi ve daveti çerçevesinde güçlerimiz DAİŞ'in girdiği yerlere gitmiş ve DAİŞ'le çarpışarak bu yerleri DAİŞ'ten kurtarmıştır. O dönemki Irak hükümeti, yönetimimiz ile görüşmeler yapmış, kamuoyu önünde şükranlarını belirtmiştir. Ne yazık ki şu anki Irak hükümeti tersi bir yaklaşım içerisindedir. DAİŞ zihniyetine sahip güçlerle hemhal olurken bize karşı tutum almaktadır. Bu açıkça gerçeği tersyüz etmek, inkar etmektir. Tayyip Erdoğan ile yürümekle DAİŞ ile yürümek arasında hiçbir fark yoktur. Bir kez daha vurguluyoruz ki; Tayyip Erdoğan'ın peşine takılmakla Irak devleti ve toplumu büyük bir tehlikeye doğru sürükleniyor. Bir kez daha Iraklı siyasi güçleri, Iraklı partileri, aydınları, sorumlu hareket etmeye, Irak devletini ve toplumunu tehlikelere sürükleyen bu gidişata karşı net ve kararlı bir tutum almaları çağrısında bulunuyoruz. PADÊ'nin kapılması, tamamen Türk devleti ve KDP'nin planıdır. Türk devleti ve KDP'nin Şengal üzerinde planları vardır ve bu planlarını gerçekleştirmek için Şengal'de sorunların çözümsüz kalması, derinleşip sürmesi için çalışmaktadır. PADÊ'nin kapatılması böyle niyetin ve amacın sonucudur. Irak hükümetinin bu son derece yanlış, tehlikeli ve anti demokratik kararını bir kez daha kınıyoruz. Mevcut gidişat konusunda bir kez daha ilgili herkesin dikkatini çekiyoruz. Bizim sadece hükümeti değil, sorumluluğu olan herkesi bu gidişattan sorumlu gördüğümüz bilinmelidir. Bu açıdan bir kez daha Iraklı güçleri sorumluluğa davet ediyoruz. Öte yandan bütün Başûrê Kurdistan ve Iraklı demokrasi güçleri, aydınlar ve sivil toplum kuruluşları Irak yargısı eliyle alınan bu haksız ve anti demokratik karara karşı tutum sahibi olmalı ve Başûr, Irak ve Şengal halkının yanında yer almalıdır." SÜLEYMANİYE

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.