İkinci turda değişim mümkün
- AKP’nin devlet gücü ve manipülasyonlara rağmen ilk turda istediği sonucu alamadığını belirten Yeşil Sol Parti Antalya Milletvekili Saruhan Oluç, ikinci turda değişimin mümkün olduğunu söyledi.
Yeşil Sol Parti Antalya Milletvekili Saruhan Oluç, ciddi baskı ve kuşatmaya rağmen çalışmalarını sürdürüpbir sonuç aldıklarını belirterek, "Bütün kuşatmaya rağmen kendimize yol açabildik" dedi.
İktidarını savaş konsepti üzerine kuran AKP iktidarı, 14 Mayıs’a giderken seçim kampanyasını da Kürt karşıtlığı üzerine yürüttü. Kürtleri ve muhalefeti hedef alan söylemleri seçim sloganı haline getiren AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, şaibeli olan 14 Mayıs seçimleri için “Demokrasi şöleni” açıklaması yaptı. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi’nden (Yeşil Sol Parti) Antalya Milletvekili seçilen Saruhan Oluç, seçimlerin eşit ve adil koşullarda olmadığını belirterek, bu nedenle “Demokrasi şöleni” olarak tarif edilemeyeceğini söyledi. Seçimlere gidilen süreçte iktidarın baskı ve zor aygıtına dayalı politikalarına değinen Oluç, tüm bunlara rağmen seçmenin sesini ve sözünü sandığa taşıdığını kaydetti.
MA'ya konuşan Oluç, Halkların Demokratik Partisi’ne dönük kapatma davası nedeniyle Yeşil Sol Parti ile seçimlere girdiklerini, ancak bunun erken seçim kararının açıklanmasının ardından kesinleştiğini hatırlatarak, Yeşil Sol Parti’yi tanıtmak ve seçmeni ikna etmek konusundaki handikapa dikka çekti.
Kuşatmaya rağmen kendimize yol açabildik
Seçim sürecinde eksikliklerinin olduğunu, tüm bunları kapsamlı olarak değerlendireceklerini ifade eden Oluç, 28 Mayıs seçimlerinin ardından halkla, il-ilçe örgütleri, Parti Meclisi ve Merkez Yürütme Kurulu’nun yürüteceği tartışmalar sonucunda özeleştirel bir yaklaşım içinde olacaklarını belirtti. Oluç, “Bu zor şartlarda, çok olumsuz şartlarda hazırlandığımız bir seçimdi. Ciddi bir baskı ve kuşatma vardı. Buna rağmen çalışmalarımızı sürdürdük ve bir sonuç da aldık. Aldığımız sonuç daha iyi olabilirdi, koyduğumuz hedefler daha yüksekti. Hedeflerimize ulaşamadık ve kaybımız var. Bu kaybı neden yaşadık, bunları değerlendirmemiz gerekiyor. Özeleştirel bir süreç yaşamamız gerekiyor. Bütün kuşatmaya rağmen kendimize yol açabildik” dedi.
Fren yapılmasını sağladık
Seçimlerin ikinci tura kalmasıyla sürecin devam devam ettiğini söyleyen Oluç, temel gündemlerinin 28 Mayıs seçimleri olduğunu ifade etti. Seçimlerin ilk turunda “tek adam” yönetiminin devamını sağlayacak bir sonucun çıkmasını engellediklerini vurgulayan Oluç, şöyl edevam etti: “Faşizmin kurumsallaşmasına fren yapılmasını sağladık. Meclis'in üçüncü partisi olmamız elbette önemli ama sadece bununla yetinemeyiz. Daha iyisi olması gerekiyordu. Az bir zaman kaldı. Bu zaman zarfında iyi bir hazırlık yapılırsa, ikinci turda sağlam bir sonuç elde edilirse tek adam yönetiminin değişmesi, demokratik bir değişimin yaşanması için bir adım atılmış olur. Bunu önemsiyoruz. İkinci turda da aynı kararlılıkla, enerjimizi arttırarak, sandıklara gidilmesini sağlayarak, iyi bir sonucu elde etmemiz gerekiyor. Onun için mücadele edeceğiz. Bu önemli bir dönem. Bir hesaplaşmayı tamamlamak açısından 28 Mayıs’taki sonucun istediğimiz yönde alınması gerekiyor.”
İyi bir sonuç mümkün
Bunun için seçimlerin ikinci turunda sandıklara katılımın önemli olduğunun altını çizen Oluç, “Eğer sandıklara birinci turdaki gibi ciddi bir katılımla gidilmesini sağlarsak, geçersiz oyların en aza inmesini sağlarsak, sandığa gitmemiş olan insanların, seçmenlerin sandığa gitmesini sağlayabilirsek, iyi bir sonuç almak mümkün. Biz de bunun için mücadele edeceğiz. Yerimizde oturup beklemek olmaz, mutlaka bu mücadeleyi sürdürmemiz, büyütmemiz gerekiyor. Umudu büyütmemiz gerekiyor. Bunlar yapılabilirse istediğimiz sonuç elde edilebilir” şeklinde konuştu.
Katılmamış olanlar da katılmalı
AKP’nin 14 Mayıs’ta ciddi bir oy kaybı yaşadığına dikkat çeken Oluç, şşunları söyledi: “29 milletvekili kaybettiler. Oylarında da bir düşüş yaşandı. Bunun görülmesi gerekiyor. Umudu kaybedecek bir ortam yok. Muhalefetin eksiklikleri yok mudur? Seçime katılma konusunda, oranın yüksek olması ama bazı yerlerde düşük gerçekleşmiş olması, muhalefetin eksikliğinden kaynaklanan bir durum. Demek ki oralarda bu ülkede demokratik bir değişim yaratacağına dair yeterli güveni veremedi. O zaman eksikliğin giderilmesi gerekiyor. Seçimlere katılmamış insanların da seçime katılması, iradelerini ortaya koyması gerekiyor. Bunu iyi anlatabilirsek olabilecek şey. Bizim seçmenlerimiz hem Kurdistan coğrafyasında hem batıda bu konuda önemli bir sınav verdi. Seçime güçlü bir şekilde katılarak iradelerini gösterdiler. Şimdi aynı tutumu sürdürmeleri gerekiyor. Hatta seçime katılmamış olanların da katılması gerekiyor.”
Mücadeleye sarılmak gerekir
İktidarın devlet gücü ve manipülasyonlara rağmen ilk turda istediği sonucu elde edemediğini belirten Oluç, şöyle konuştu: “Elinde devletin her türlü imkanı olarak çalışmış bir iktidardan söz ediyoruz. Hem maddi hem manevi anlamda, hem personel olarak hem ekipman olarak her türlü imkanı kullanmış olan bir iktidar var. Buna rağmen yenilmiş. O zaman tam tersine, umutlu şekilde bu mücadeleye sarılmak gerekiyor. Biz daha önce bu tür değişimleri gerçekleştiren bir partiyiz. Hem mücadele geleneğimiz açısından hem de yaşanmış olanlara baktığımızda, bunu görmek mümkün. Eğer iyi bir çalışma olursa, herkesin moral olarak da güçlü olması durumunda elde edilecek sonuç, iyi bir sonuç olacaktır. Bunun için de herkes adım atmalıdır, kararlı durmalıdır. Mutlaka seçime güçlü katılımın sağlanmalıdır.”
Katılım oranı yükseltilmeli
14 Mayıs seçimlerine katılım oranını 28 Mayıs seçimlerinde yükseltmek gerektiğini söyleyen Oluç, “Etrafımızda, çevremizde, mahallemizde, iş yerimizde kim olursa olsun, seçime gidip oy vermemiş olanlar varsa, onların oy kullanmalarının ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlatmamız gerekiyor. 14 Mayıs’ta olduğu gibi, 28 Mayıs’ta da sandıkların korunması gerekiyor. Bu açıdan seçim ve sandık güvenliğinin önemini bir kez daha vurgulamak istiyorum. Bizim seçmenlerimiz, arkadaşlarımız müşahitlik görevlerini en güçlü şekilde sürdürmelidirler. Bu konuda özel çabaya ihtiyaç var. Bunu yerine getirebilirsek ve geçersiz oyların aza inmesini sağlarsak o zaman iyi bir sonuç elde etmemiz mümkün” dedi.
İktidar daha fazlasını yapar
28 Mayıs seçimlerinin demokratik bir değişimi sağlama çabası olduğunu dile getiren Oluç, şunları ekledi: “Aynı zamanda hesap sorma çabasıdır. Gerçekten yakın tarihimize baktığımızda, Cumhur İttifakı Meclis’te yakaladığı çoğunluk, kadın düşmanıdır, emek düşmanıdır, elbette Kürt düşmanlığıdır. Böyle bir çoğunluğu sağlamış olan Cumhur İttifakı karşısında bizim emek dostu ve Kürt dostu, kadın dostu bir zihniyetin güçlenmesini mutlaka sağlamamız gerekiyor. O nedenle seçime gitmek, oy vermek, demokratik bir değişimi sağlamak büyük bir önem taşıyor. Aksi taktirde bu iktidar bugüne kadar olumsuz olarak yaptıklarından çok daha fazlasını yapmaya hazır olan bir iktidardır. Kadroları aracılığıyla da zihniyeti aracılığıyla da. Bunu daha fazla taşımanın bir anlamı yok. Halkın yaklaşımı bu konuda çok önemli olacaktır.” ANKARA
*****
16 siyasi parti Meclis'te
Yeni dönemde Meclis’te 16 siyasi parti temsil edilecek. Cumhur İttifakı bünyesindeki 5 siyasi parti; AKP, MHP, DSP, Yeniden Refah ve Hüda-Par. Millet İttifakı bünyesindeki 6 siyasi parti;CHP, İYİ Parti, DEVA, Saadet Partisi, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti. CHP listelerinden seçime giren Mustafa Sarıgül liderliğindeki Türkiye Değişim Hareketi’ni temsil ediyor. Emek ve Özgürlük İttifakı bünyesindeki dört siyasi parti ise şunlar: Yeşil Sol Parti, TİP, TÖP, EMEP. Yeni dönemde AKP, CHP, Yeşil Sol Parti, MHP ve İYİ Parti grup kurmaya hak kazandı. CHP listelerinden Meclis’e girerek toplamda 37 sandalye kazanan DEVA, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin bir çatı parti altında birleşerek grup kurabilecekleri iddia ediliyor.
*****
En sağcı Meclis
Meclis’teki sandalye dağılımı, ideolojik dengesinin sağ partiler ve bu partilerin milletvekillerinin lehine şekillendiği görülüyor. Duvar'dan Ceren Bayar'ın haberine göre; kendisini “milliyetçi”, “muhafazakar” ya da “milliyetçi-muhafazakar” olarak tanımlayan en az 404 milletvekilinin Meclis’e girmiş olması, tarihin “en sağcı”, “en milliyetçi”, “en muhafazakâr” meclisinin oluştuğu yorumlarını beraberinde getiriyor.
600 milletvekili arasında kabineden 15 bakan bulunuyor. Süleyman Soylu, Hulusi Akar, Murat Kurum, Bekir Bozdağ, Mevlüt Çavuşoğlu, Derya Yanık, Vedat Bilgin, Fatih Dönmez, Mehmet Kasapoğlu, Nurettin Nebati, Mahmut Özer, Mustafa Varank, Mehmet Muş, Adil Karaismailoğlu ve Vahit Kirişçi’nin yanı sıra Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay da yürütmeden yasamaya geçen isimler arasında.
En yaşlısı Bahçeli
30 yaş altında 5 milletvekilinin yer alacağı Meclis’te en genç milletvekili 25 yaşındaki AKP'li Zehranur Aydemir oldu. En yaşlı üye ise geçen dönem olduğu gibi bu dönem de MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli.
Meslek gruplarına göre incelendiğindeyse Meclis’te avukatların dikkat çeken üstünlüğü var. 5 milletvekilinden biri hukukçu.