İnsanlar ölürken garajda 15 kepçe vardı
Toplum/Yaşam Haberleri —
- “Her enkazda canlı insanlar vardı. Bir çekicimiz olsa belki daha fazla insan kurtarabilirdik. Belediye garajında 15 kepçe vardı. Neden bekletiliyor diye sorduk, ‘şoför yok’ dediler. ‘Anahtarı verin, kullanabilen arkadaşlarımız var' dedik. Bu kez, 'anahtar yok’ dediler.
YILMAZ KAYA/ADIYAMAN
Adıyaman'da yaşanan depremden bir saat sonra örgütlenen gönüllü gençlerden Mehmet Uluca, gönüllülerle birlikte enkaz altından yüzlerce ölü ve yaralı çıkardıklarını söyledi. Uluca, “insanlar bağıra bağıra öldüler” dedi.
Adıyaman'da Emek ve Demokrasi Platformu'nun Kriz Masası bilgi işlem sorumlusu Mehmet Uluca, Adıyaman depreminde yaşadıkları ve tanıklıklarını gazetemize anlattı.
Deprem esnasında engelli annesini evden çıkardıktan sonra abisinin evine gittiğini, enkazdan iki yeğenini çıkardığını kaydeden Uluca, "Her taraftan bağırışlar geliyordu. Kimisi ağlıyor, kimisi dua ediyordu. Her enkazın altında insanlar vardı. Ulaşabildiklerimizi çıkarıyorduk" şeklinde konuştu.
Hiçbir aletimiz yoktu
Enkazda sağ olanları kurtarmaya çalıştıklarını kaydeden Uluca şöyle konuştu: “Hava soğuk ve yağışlıydı. Girdiğimiz enkazlarda kolu ya da bacağı ezilmiş, cansız insanları görüyorduk. Önceliğimiz cenaze çıkarmak değil, yaralıları kurtarmaktı. Ölen insanları binanın önüne ya da kaldırıma bırakıyorduk. Ambulanslar, ölüleri almıyordu: 'Biz yaralılar için geldik' diyorlardı. Biz de ölülerin üzerini örtüp, birisini başında bekletiyorduk. Hiçbir aletimiz yoktu. Bir çekicimiz olsa belki daha fazla insan kurtarabilirdik.
Gönüllüler akın etti
Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri üzerinden, sosyal medyadan yardım acil çağrılarımız anında karşılık buldu. Van, Diyarbakır, Ağrı, Mardin, ve Batman, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Zonguldak, Ordu gibi illerden gönüllü gençler ikinci gün geldi. Gönüllüler geldikten sonra Adıyaman bambaşka oldu. Her yıkım, insan kurtarma, hayat kurtarma alanı oldu. Yurttaşlar hiçbir araç olmadan, kendi başlarına enkazlarda elleriyle kurtarmaya çalışıyordu. Çünkü her enkazda canlı insanlar vardı."
Sadece çekiç vardı
Herhangi bir araç-gereç olmadığı için enkaz kaldırma çalışmalarında zorluk yaşadıklarını kaydeden Mehmet Uluca, “Gelen gönüllülerde hilti, balyoz, jeneratör yoktu. İlk gün sadece çekiç vardı. Daha sonra kazma-kürek ayarlayabildik. Gelen arkadaşlarımız canlarını hiçe sayarak enkaz altına girip ölü ve yaralı çıkarıyordu. İkinci gün çıkardığımız cesetlerin ölüm sebebinin daha çok hipodermi nedeniyle olduğuna tanık olduk. Cenazeleri battaniyeye sarıyorduk kimse görmesin diye” şeklinde konuştu.
Belediye garajında 15 kepçe
Ağır blokların kaldırılması için kepçe gerektiğini belirten Uluca, "Bir arkadaşımız belediye garajında 15 kadar kepçe olduğunu söyledi. Oraya gittik; kepçeler park halinde duruyordu. Biz iki gündür ölüm kalım mücadelesi veriyoruz. Ama kepçeler burada bekletiliyor. Oradaki görevliye neden kepçelerin burada bekletildiğini sorduk, ‘şoför yok’ dedi. İçimizde kepçe kullanmasını bilen arkadaşlar vardı. 'O zaman anahtarları verin, kullanabilen arkadaşlarımız var' dedik. Bu kez, 'anahtarın nerede bilmiyorum' cevabı ile karşılaştık” diyerek yaşadıkları çaresizliği anlattı.
Umudumuz kırılıyordu
Uluca, enkaza girdiklerinde hiçbir şey düşünmediklerini ve hayat kurtarmak için her şeyi göze aldıklarını ifade etti ve ekledi: "Tek bir bloktan 17 cenaze çıkardık. Her girdiğimiz enkazda canlı insanlar vardı, ancak ulaşamıyorduk. Umudumuz kırılıyordu. İnsanlar bağıra bağıra öldüler. Hatırlıyorum, bir binada bebeğin ağlama sesi geliyordu.”
Adıyaman'a gelmediler
Zonguldak'tan maden işçileri ile Ordu Belediyesi'nden itfaiyecilerin gönüllü geldiğini kaydeden Uluca şöyle dedi: “Buradaki yıkımı görünce, 'Bize, Adıyaman'da fazla yıkım yok demişlerdi' dediler. Yardım etmek için iletişime geçenler Hatay'a, Maraş'a gideceklerini söyleyince; 'Neden Adıyaman'a da gelmiyorsunuz' dedik. Onlar da, 'Adıyaman'da fazla bir şey yok' dediler. 'Gelin görün o zaman' dedik. Gelenler manzarayı görünce şoka girdiler. Çünkü Adıyaman'daki yıkım medyaya yansıtılmadı. Buraya ilk günler pek fazla gazeteci de gelmedi.”
Önce AKP’lileri kurtardılar
Adıyaman'da bulunan AFAD ekiplerinin depremin ikinci gününde AKP Adıyaman Milletvekili Yakup Taş ile bürokratların bulunduğu bina enkazlarında çalıştığını vurgulayan Uluca, “Üç gün boyunca yoksulların olduğu semtlere girmediler. Biz gönüllüler, kurtardığımız kişilerin AKP'li, CHP'li, HDP'li MHP'li mi diye bakmıyorduk. Mardin'den 30 kadar kepçe gönderdiler; ancak Kürt ve Alevi mahallelerine değil, başka yerlere yönlendirdiler” dedi.
Önce zenginler gitti
Uluca, depremin birinci gününden itibaren kentten yoğun bir göç yaşandığını belirtti ve ekledi: “Önce zenginler, sonra il dışında yakını olanlar terk etti. Yoksul insanlar ise burada kaldı. Valiliğin belirlediği Antalya ve Aydın'a giden aileler oldu. Eşlerini ve çocuklarını orada güvenli bir yere yerleştirdikten sonra geri gelerek bizimle birlikte arama-kurtarma ve yardım dağıtma çalışmalarına katıldılar. Hala da yardım çalışmalarını sürdürüyorlar."