İnsanlığın yarısı miyop olacak

• Uzmanlar, 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yarısının miyop olacağını öngörüyor. Bu ciddi görme bozukluğunun artışının ardındaki en büyük nedenler ise ekran başında geçen sürenin artışı ve açık hava etkinliklerinin azalması.

Miyopi, dünya genelinde hızla artan bir göz sağlığı sorunu. Ekranların aşırı kullanımı ve açık hava etkinliklerinin azalması gibi çevresel faktörler bu artışta büyük rol oynuyor. Genetik yatkınlık ve yaşam tarzı değişiklikleri de miyopinin artışını tetikliyor.

Çocuklarda erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleri ile miyopinin ilerlemesi yavaşlatılabilir. Ancak, bu küresel sağlık sorununun önlenmesi için daha fazla açık hava etkinliği ve dijital cihaz kullanımının sınırlandırılması gerekmektedir.

Uzmanlar, 2050 yılına kadar dünya nüfusunun yarısının miyop olacağını öngörüyor. Bu ciddi görme bozukluğunun artışının ardındaki en büyük nedenler ise ekran (bilgisayar, telefon vd.) başında geçen sürenin artışı ve açık hava etkinliklerinin azalması. Tedavi edilmezse, miyopi, zamanla körlük riskini artıran diğer göz hastalıklarına yol açabiliyor.

Miyopi nedir?

Miyopi, gözün normalden daha büyük olması nedeniyle odaklanma bozukluğu yaşanması durumudur. Normal bir gözde eksenel uzunluk, yani kornea ile retina arasındaki mesafe, yaklaşık 23 milimetre iken, miyop bir gözde bu mesafe 30-35 milimetreye kadar çıkabilir. Bu durum, ışık ışınlarının retinanın önüne düşmesine ve uzak nesnelerin bulanık görünmesine neden olur.

Çocuklarda miyopi artışı

Özellikle Çin, Güney Kore, Japonya ve Singapur gibi ülkelerde çocuklar arasında miyopi oranı oldukça yüksek. Bu ülkelerde ortaokulu bitiren çocukların %80'i miyop ve bunların %10-20'si ciddi derecede miyop. Ancak bu sorun sadece Asya ile sınırlı değil; dünya genelinde bir artış gözlemleniyor. 2016 yılında yapılan bir araştırma, 21. yüzyılın başında 1,4 milyar insanın miyop olduğunu ve bu sayının 2050’de 4,7 milyara çıkacağını öngörüyor.

Çevresel ve genetik faktörler

Miyopinin artışına birden fazla şey sebep oluyor. Genetik, çevresel faktörler ve ırk, miyopi riskini etkileyen faktörler. Örneğin, Asyalılar daha yüksek risk altında. Aynı şekilde, miyop ebeveynlerin çocukları da daha yüksek miyopi riski taşıyor. Ancak, ekran başında geçen sürenin aşırı artışı ve açık hava etkinliklerinin azalması da büyük bir rol oynuyor. Uzmanlar, çocukların açık havada daha az vakit geçirmesi ve daha fazla dijital cihaz kullanmasının miyopi artışına katkıda bulunduğunu belirtiyorlar.

Eğitim sistemi ve yaşam tarzı

Özellikle Singapur, Kore, Tayvan ve Çin gibi ülkelerdeki yüksek bir baskının söz konusu olduğu eğitim sistemleri ve yoğun ders çalışmanın erken yaşta başlaması da miyopinin artmasında belirleyici. Bunun yanı sıra, ekranların ve dijital cihazların aşırı kullanımı da bu durumu tetikliyor. Çocukların açık hava aktivitelerinden uzak kalması, göz sağlığını olumsuz etkileyen önemli bir faktör olarak gösteriliyor.

Miyopinin önlenmesi ve tedavisi

Miyopi genellikle çocukluk döneminde tespit edilir ve yaklaşık 22 yaşına kadar artmaya devam eder. Bu süreçte, miyopinin ilerlemesini yavaşlatmak için çeşitli yöntemler kullanılabilir. Özel gözlük camları, kontakt lensler ve atropin damlaları gibi tedavi yöntemleri, miyopinin ilerlemesini yavaşlatmada etkili olabilir.

Özel gözlükler ve kontakt lensler

Özel tasarlanmış gözlük camları, gözün çevresel alanını bulanıklaştırarak miyopinin ilerlemesini yavaşlatabilir. Aynı şekilde, korneayı sıkıştırarak gözü kısaltan kontakt lensler de etkili bir yöntem. Ancak bu yöntemler miyopiyi tamamen tedavi etmiyor, sadece ilerlemesini yavaşlatıyor.

Atropin damlaları

Düşük konsantrasyonlarda kullanılan atropin damlaları, retinadaki belirli bölgeler üzerinde etkili olarak miyopinin ilerlemesini yavaşlatır. Ancak bu damlalar, şu anda sadece eczanelerde reçeteyle hazırlanan magistral formüller olarak bulunabiliyor.

Çocuklar için öneriler

Çocuklarda miyopinin önlenmesi için uzmanlar, daha fazla açık hava etkinliği ve daha az ekran kullanımı öneriyorlar. Göz sağlığını korumak için çocukların günde en az iki saat dışarıda vakit geçirmesi ve dijital cihaz kullanımını sınırlamaları gerektiği belirtiliyor. Ayrıca, "20-20-20 kuralı"nı uygulamak da önemli: Her 20 dakikada bir, 20 saniye boyunca 20 metre uzağa bakmak. HABER MERKEZİ