Kaderi, özgürlük adına sarsmak istiyorum
Kadın Haberleri —

Werîşe Muradî
- KJAR üyesi Werîşe Muradî: 26 Ocak, Kobanê’nin DAİŞ’ten özgürleştirilmesinin yıl dönümüydü. Kobanê zaferi kutlandıkça, bu zaferin getirdiği heyecan ve gurur kararlılığımı iki katına çıkarıyor. Ben, insanlığı kurtaranların yol arkadaşı oldum.
- Ferzad, Şirîn, Ferhat, Soran gibi biz de özgürlüğe giden yolda her adımın bir sınav olabileceğine ve bu sınavı özgürlükle kazanabileceğimize inanıyoruz. Hayatın trajik oyunlarında her zaman tekrarlanan kaderi özgürlük adına sarsmak istiyorum.
İran başkenti Tahran’daki Evin Cezaevi’nde rehin alınan Rojhilatê Kurdistan Özgür Kadınlar Topluluğu (KJAR) üyesi Werîşe Muradî, kendisi ve Pexşan Ezîzî’ye verilen idam cezasına ilişkin bir mektup kaleme aldı.
“Güvenlik aygıtlarının asılsız dayatma ve suçlamalarına boyun eğmedik, direndik” diyen Werîşe Mûradî’nin mektubundan bazı bölümler şöyle:
“İran İslam Cumhuriyeti toplum üzerinde korku yaratmak ve baskı oluşturmak için hakkımızda idam kararları veriyor. İdam cezasının iptali konusunda yerli ve yabancı destekler geliştirildi ve bu bizim için çok büyük bir destek. Güvenlik aygıtlarının asılsız dayatma ve suçlamalarına boyun eğmedik, direndik. Toplum da bizi destekliyor ve bu dayanışma, İran'da devlet kurumlarının baskısına karşı sivil mücadelenin sürdürülmesinin önemli bir tezahürüdür.
İran cezaevlerinde yaşanan hukuksuzluklara ve insan hakları ihlallerine karşı eşi benzeri olmayan bir direniş yaşandı. Biz kadınların bu direnişi üstlenmemiz, bir yandan mevcut ataerkil ve kadın düşmanı sistemin çifte baskısından, diğer yandan da kadınların özgürlüğe kavuşma konusundaki kararlılığından kaynaklanmaktadır.
İnsanlık ve toplum için
İran’ın farklı cezaevlerinde her Salı günü temel ve insani yönümüzü öne çıkaran birleştirici bir eylem olan ‘İdama hayır’ kampanyası sürüyor. Bu İran'da yaşam hakkının vurgulanması ve idam cezasının kaldırılması yönünde kamuya açık bir talep. Mücadelemiz tüm insanlık adına, tüm toplum adına ve toplumsallığa destek adına bir mücadeledir.
‘Jin, Jiyan, Azadî’ artık küreseldir
Sloganımız ‘Jin, Jiyan, Azadî’ dünyadaki çoğu insanın özgür ve demokratik bir yaşam arzusunu ifade ediyor. Bu aynı zamanda kadın mahkûmlara yönelik küresel desteğin de sırrıdır. Evrensel değerler uğruna verdiğimiz mücadeleyi gören dünya da bizi destekliyor. Halen bu yönde ilerlemeye devam ediyoruz. Bizim meselemiz kişisel bir mesele değildir, cezaevinde olmak ve idamla karşı karşıya kalmak siyasi-toplumsal mücadele yolundadır ve buna bağlı olarak toplumsal-siyasi sorunların çözümü için düşüncelerimiz ve eylemlerimiz aynı çerçevededir.
Kobanê dönüm noktasıydı
26 Ocak, Kobanê’nin DAİŞ’ten özgürleştirilmesinin yıl dönümüydü. Herkes bunu ‘DAİŞ’in sonunun başlangıcı’ olarak kabul ediyor. Bu tarihte bir dönüm noktası yaşandı, bir aydınlanma başladı. Kürt kadınları, dünyanın her yerinde bu savaşa aktif bir şekilde katıldılar, patriyarkal paradigmaları sorguladılar ve pek çok adım attılar, savaşın öncüleri oldular. Hem ışık ve aydınlık olarak hem de zalimlik ve zorbalığa karşı bir direniş göstererek, ‘kadın meselesi’ni bir yüzyılın sorunu olarak güçlü bir şekilde gündeme getirdiler.
Kobanê savaşına katıldım; bazı acılarım öyle derinleşti ki bugün bile tekrar eder gibi oluyor. Bu acı, insanlık adına bana verilen bir ödül gibi, her zaman aklımda. Belki de vicdanım, bu acıyı biraz hafifletmiştir. Ancak insanlığa karşı olan borcumun farkında olarak, son bir nefes alana kadar mücadele ettim. Hayatım boyunca bu mücadeleyi verdim ve şehadet noktasına geldiğimde, ‘Türbeme, halkıma borcumu ödemeden bu dünyadan göçtüm’ yazılsın istedim. Ben, ‘Bu kültürü onlardan öğrendik; hakikat ve insanlık için mücadele, herkesin sorumluluğudur’ diyenlerin yol arkadaşıyım.
Her kutlama kararlılığımı arttırıyor
Kobanê zaferi kutlandıkça, bu zaferin getirdiği heyecan ve gurur kararlılığımı iki katına çıkarıyor. Ben, insanlığı kurtaranların yol arkadaşı oldum. Bu patriyarkal sistem, hiçbir şekilde kadınların direnişini kabul etmiyor, özellikle de kadınların karanlık bir güce karşı kazandıkları zaferin gözler önüne serilmesini istemiyor.
Farzad, Şirîn, Ferhat, Soran
Sorgulamada aynı sorgucu ‘Ferzad Kamanger 15 yıl karşımda oturuyordu ama bir şey yapamadı, kendi ölümünü hazırladı’ dedi. Ben de, ‘Eğer bugün burada oturuyorsam bu, Ferzad’ın mücadelesinin sonucudur’ dedim. Ferzad, bize anlamlı yaşamın yolunu çizdi ve yeniden hayat verdi. Onu idama gönderdiğiniz ancak yüzlercesi yolunu takip etti. Ferzad, Şirîn, Ferhat, Soran gibi biz de özgürlüğe giden yolda her adımın bir sınav olabileceğine ve bu sınavı özgürlükle kazanabileceğimize inanıyoruz.
Bu sefer kader yenilecek
Hakkımda verilen idam kararını düşünmekten çok mücadelemizi, halkımı, bölgemizi bekleyen günleri düşünüyorum. Mücadele bizim temel görevimizdir ve hakkımızdaki idam kararı da bunun bir parçasıdır. Bize destek olmak ve idam kararına karşı çıkmak, doğru ve özgür bir yaşam yolunda verilen değerli mücadelenin bir parçasıdır.
Böylelikle mücadelemin ana teması şudur; hayatın trajik oyunlarında her zaman tekrarlanan kaderi özgürlük adına sarsmak istiyorum. Başlığı hakikat olan ve ancak mücadele ederek ulaşılabilecek bu oyunda bu sefer kader yenilecek." TAHRAN