Kendini ele verdi

• 40 aydır Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve diğer tutsaklarla irtibatın olmadığı İmralı’ya dönük, ”izolasyon, avukat ve aile görüşmelerinin uzun süreli engellenmesi kabul edilemez” diyen CPT, 2025 yılı ajandasına Türkiye’yi dahil etmedi.
• Avukat Raziye Öztürk, işkencenin de ötesinde olan mevcut duruma karşı Komite’nin harekete geçmediğini belirterek, “CPT bir prosedür başlatabilir. Ancak bunu yapmaktan imtina ediyor. Ve kendini ele vermiş oluyor” dedi.

İmralı’ya gitme yetkisi bulunan tek kurum olan Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi-CPT, ANF’ye yaptığı açıklamada izolasyon ve görüş yasağının kabul edilemez buldu. ANF muhabirinin sorularına CPT Yürütme Sekreteri Hugh Chetwynd adına verilen yazılı cevapta şunları söylemişti:

“CPT, 2019 ziyaret raporunda, tutuklu tüm kişilerin çoğu zaman izolasyonda tutulduğuna dikkat çekmiştir. CPT'ye göre böyle bir durum kabul edilemez.

…İmralı Cezaevi'nde tutulan kişilerin dış dünya ile temasları konusu CPT ile Türk yetkililer arasında her zaman yoğun ve uzun süreli bir diyalog konusu olmuştur. CPT, avukatların ve aile üyelerinin ziyaretlerinin sürekli olarak engellenmesinin kabul edilemez olduğunu ve yürürlükteki çeşitli uluslararası insan hakları sözleşmelerine ve standartlarına açıkça aykırı olduğunu yetkililerle diyaloğunda defalarca vurgulamıştır.”

CPT’nin “izolasyon kabul edilemez” açıklamasını değerlendiren avukat Raziye Öztürk, “CPT bir prosedür başlatabilir. Ancak bunu yapmaktan imtina ediyor, ajandasında İmralı’yı öteliyor” dedi.

Neden prosedür başlatılmıyor?

CPT’nin bu aşamaya gelmesinin “Abdullah Öcalan’a özgürlük” hamlesi eylemlerinin bir sonucu olarak gördüğünü belirten Öztürk, aynı açıklamada “İmralı’da kötü muamele yok” ifadesinin çelişkili olduğunun altını çizdi. “Müvekkillerimizden 40 ayı aşkın bir süredir haber alınamıyor. Onlardan haber alınamaması dahi insanlık dışı bir durumdur” dedi.

İmralı’daki uygulamaların ağırlaştırılmış infaz rejiminden bile daha ağır olduğunu kaydeden Öztürk, “buradaki durumun sadece kötü muamele değil işkence olduğu açık. Daha önce Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. Maddesine aykırı diye belirtmişlerdi. Burada onun çok daha ötesinde bir durum var” diye konuştu.

CPT’nin 2019 raporundaki avukat görüşmelerinin düzenli olmamasına dönük tespitini hatırlatan Raziye Öztürk, 40 aydır müvekkillerinden hiçbir haber alamadıklarına dikkat çekerek şunları söyledi: “Daha da derinleşen ve kötüleşen bir durum var. Dolayısıyla Türkiye hükümetinin tavsiyelere uymama durumu karşısında CPT bir prosedür başlatabilir. Ancak bunu yapmaktan imtina ediyor. Azerbaycan kararı bize bir kez daha CPT’nin çifte standartlı yaklaşımını ortaya koymuş oluyor ve kendini ele vermiş oluyor.”

 

 

 

2025’te Türkiye’ye gitmeyecek

CPT açıklamasında dikkat çeken bir husus da 40 aydır Öcalan ve diğer tutsaklardan haber alınamasına rağmen komitenin yeni bir ziyareti “gerekli görürse” yapacağını söylemesiydi.

Raziye Öztürk, 2025 yılı içerİsinde CPT’nin ziyaret edeceği ülkeler içerisinde Türkiye’nin bulunmadığına da işaret ederek, “Maalesef tüm kötü uygulamalara rağmen CPT’nin kendi ajandasında İmralı’nın ötelenmeye çalışıldığını görüyoruz” dedi.

6’şar aylık 13 görüş yasağı

Asrın Hukuk Bürosu avukatları Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile İmralı’daki diğer tutsaklar Ömer Hayri Konar, Hamili Yıldırım ve Veysi Aktaş’la görüşmek için yeni bir başvuruda daha bulundu. Avukatların yaptıkları görüşme başvurularının çoğuna yanıt verilmezken görüşmeler, Bursa İnfaz Hakimliği tarafından "disiplin cezaları" gerekçe gösterilerek 6 aylık periyotlarla "avukat görüş yasağı" kararları ile engelleniyor. Son yasak kararı 3 Mayıs 2024 tarihinde verildi. Bu kararla son 8 yılda en az 13 kez 6 aylık avukat görüş yasağı verilmiş oldu. 

4 Temmuz’da bir yasak daha

Sadece avukat görüşü değil aile görüşleri de aynı gerekçeyle engelleniyor. Avukatların aile görüş başvurusuna yanıt veren Bursa İnfaz Hakimliği, 4 Temmuz’da Disiplin Kurulu Başkanlığı tarafından verilen yeni bir “disiplin cezası” olduğunu açıklamıştı. Aile görüş yasağını da sistematik hale getiren Türk devleti, 3’er aylık kararlarla yasağı yineliyor.  ANF/İSTANBUL