Meksika'dan Öcalan’a bakmak

Dosya Haberleri —

Meksika'dan Öcalan'a bakmak

Meksika'dan Öcalan'a bakmak

  • 12'sinde bir militan, 15'nde grevci, 18'ine geldiğinde artık devrimcidir; Kızılderili Halk Kongresi'nden Eden Alcibar ile katıldığı Kürt Halk Önderi Öcalan'ı sahiplenme eylemi sonrası konuştuk.
  • 2019 yılında EZLN öncülüğünde Uluslararası Kadın Kongresi toplandı. Çok büyük bir ilgi oldu ve 10 bine yakın kadın bu kongrede yer aldı. Kürt kadınları bu kongrede renkleriyle yer aldı. Tabi kongrede en büyük selam Kürt kadınlarına ve özellikle PKK’li kadın gerillalara gönderildi. En büyük alkışı da bu selamlama aldı.
  • Kürt mücadelesini diğer özgürlük mücadelelerinden farklı kılan en önemli özelliklerinden bir tanesi bireyin farklı kimliklerle kendini ifade edebilmesidir. Bu kadar çok farklılığı içinde barındıran Kürt Özgürlük Mücadelesi doğru şekilde anlatıldığında farklı coğrafyalarda da karşılık görecektir. Çok zor şartlar altında ve çok büyük bir düşmana karşı mücadele vermesine rağmen yok edilemeyen Kürt özgürlük mücadelesini selamlıyorum.
  • Çok farklı coğrafyalardan gelenlerin Kürt Özgürlük Mücadelesiyle, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için dayanışmada bulunduklarını gözlemledim ve Kürt mücadelesinin dünyanın genelinde nasıl bir taban bulduğunu gördüm. Bu kadar farklı coğrafyalardan gelen bireyler ve kurum temsilcilerinin Kürt mücadelesi ile dayanışması Kürt Özgürlük Mücadelesinin büyüklüğünü ortaya koyuyor.

ERKAN GÜLBAHÇE
Eden Alcibar (36) yerli Mıxteca halkının bir ferdi olarak Meksika’nın Güneyinde yer alan Oaxaca kentinde devrimci bir anne ve babadan olup büyümüş. Meksika’nın güneyindeki Oaxaca ülkenin en fakir bölgelerinden bir tanesidir. Genelde tarım ve hayvancılıkla uğraşan Mıxteca halkı yaşanan haksızlıklara karşı sürekli bir direniş halindedir. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan bir aileden gelen anne ve babası verdikleri büyük çaba sonucu öğretmen olmayı başarır. Anne ve babası öğretimlerinin ardından Meksika’nın güneyinde Guerrero, Oaxaca, Chiapas, Michoacan kentlerinde toplumsal direnişin öncülüğünü yapan ülkenin en aktif siyasi örgütlemesi olan Ulusal Eğitim Birliği Sendikası (CNTE) içerisinde faaliyet yürütmeye başlar. Alcibar, ailesi kendi yörelerinde çok yoksul ancak devrimci bir aile olarak tanındığını belirtiyor.
 
Meksika’daki yerli halkların büyük bölümü Oaxaca ve Chiapas’da yaşadığını söyleyen Eden Alcibar, bu iki eyalette yaşayan halk merkezi devletten ziyada kendi başlarına otonom bir hayat sürdürdüklerini belirtiyor. Burada yaşayan yerli halklar toprağa bağlı ve komünal bir hayat sürdürdüklerini belirten Alcibar, 1929 yılında kurulan, adı devrimci olan fakat devrimcilikle hiçbir alakası olmayan Partido Revolucionario Institucional / Kurumsal Devrimci Parti’nin (PRI) sömürgeciliğin temsilciliğini yaptığını belirtiyor.


 
Gerilla eğitimi aldı
1960- 1990 yılları arasında PRI’nin halka karşı uyguladığı zulüme karşı gençlerin örgütlenerek gerilla eğitimi aldığını ve bu gerillaların halkla bütünleştiğini belirtiyor. Bu yılları arasında sömürgeci rejime karşı çok ciddi bir gerilla savaşı yürütüldüğünü adeta gerillanın halk ile bütünleştiğini belirten Alcibar, direniş ve fakirliğin ortasında eğitimci bir ailenin çocuğu olarak doğup büyüdüğünü bunun hayatını şekillendirdiğini yineliyor. 
 
12 yaşında bir militan
Henüz 12-13 yaşlarında iken Zapatista Ulusal Kurtuluş Ordusu EZLN’nin yürüttüğü tartışmalar ve Zapatista başkaldırısının üzerinde çok büyük etki bıraktığını belirten Alcibar, “EZLN tartışmaları ve Zapatista başkaldırısı siyasi olarak fikirlerimin netleşmesine büyük katkı sağladı. Okula gittiğim için bu başkaldırıda bir militan olarak yer almadım ancak destekledim” diyor. Henüz 15 yaşındayken 1999 da Meksika genelinde 9 ay süren öğrenci grevine katılır. 1968’den beri Meksika’da gerçekleşen en büyük grev olma özelliği taşıyan öğrenci grevinde yer alır. 18 yaşından itibaren Troçkist ideolojiye sahip İnternasyonalist Marksist yolu (CMI) örgütün de profesyonel devrimcilik yapmaya başlar. 
 
Kızılderili Halk Kongresi
22 yaşındayken üniversiteye dönerek iki yıl ekonomi eğitimi alır. Örgütün isteği üzerine 24 yaşındayken üniversite eğitimine ara vererek profesyonel devrimcilik yapmaya başlar. 2017 yılına kadar CMI’de profesyonel devrim çalışmalarını yürütür. 2017 yılına kadar çalışma yürüttüğü CMI’de yaşanan çelişkiler üzerine tartışmalar yürütülür ve bu dönemde CMI kendini fes ederek dağılır. 2018 yılında birkaç arkadaşıyla birlikte Rebelion (İsyan) örgütünü kurar. O dönem tekrardan örgütlenmeye başlayan EZLN örgütü yerli halkı örgütlemek için kurulan “Yerli (Kızılderili) Halk Kongresi” içerisinde örgüt olarak yer aldıklarını ve günümüze dek çalışma yürüttüklerini belirtiyor. Eden Alcibar ile Politik çalışmaları, EZLN’nin mücadelesini, EZLN’nin Meksika siyasetine etkisini, Meksika’da yaşayan yerli halkın yaşamını, Kürt mücadelesini ve Kürt mücadelesine bakışı üzerine söyleştik.


 
1994 yılında EZLN öncülüğündeki Zapatista ayaklanması Meksika’da nasıl bir etki bıraktı? Şu anda nasıl bir konumda mücadelelerini sürdürüyorlar?
 
Zapatizm ideolojisi 1994-2002 yılları arasında bir halk hareketi olarak milyonlarca insanı etrafında topladı. Bu yıllarda sendikalar, solcu örgütler, siyasi kurumlar bir bütünen halkı temsil eden bütün kurumlar Zapatista mücadelesinin içerisinde yer bulabiliyordu. Yani bir anlamda bütün halkı kucaklıyordu. Bunu gören rejim bir oyun yaparak tüm partilere politikalarını değiştirerek daha liberal ve halkı kucaklayıcı bir politika yürütmeleri yönünde telkinde bulundu. Bunun sonucunda partilerin propagandası halkın kafasında soru işaretleri oluşmasına sebep oldu. Rejimin bu politikasına karşı 2006 yılında EZLN, ‘Lakandona Ormanı 6. deklarasyonu yayınladı. Yayınlanan 6. deklerasyondan sonra rejim EZLN’yi ezmek için uluslararası destekle çok sert saldırılar geliştirdi. 2006-2018 yılları arasında EZLN ulusal düzeyde eylem yapma gücünü kaybetti. Saldırıdan ziyade kendini savunma pozisyonuna geçti. 
EZLN 2006-2018 yılları arasında güney Meksika’da özellikle Chiapas eyaletinde komünler oluşturarak özerk bölgeler oluşturma çalışmaları yürüttü ve örgütlülüğünü geliştirmeye çalıştı. 2018 yılından itibaren yeni örgütlenmeye giden EZLN yerelden çıkarak tekrardan ulusal düzeyde mücadeleye başladı. Şu anda Meksika genelinde örgütlenmesini geliştirmiş durumda.
 
1996 yılında Zapatista Ulusal Kurtuluş Ordusu EZLN ve rejim arasında bir barış anlaşması imzalanmıştı. Bu anlaşma ne durumda ve Meksika genelinde nasıl bir siyasi atmosfer yaşanıyor?
 
Maalesef EZLN ile Meksika rejimi arasında herhangi bir iletişim yok. Şu anda Meksika’da sosyal demokratlar yani solcular iktidarda. Ancak 20 yıl boyunca sağcı hükümetlerin yapmadığı saldırıları ve zulmü şu anki sosyal demokrat iktidar yapmaktadır. Şu anda çok zorlu bir savaş yaşanmaktadır. Yaşanan şiddetli savaşa karşın halk yeniden EZLN etrafı da toparlanmaya başladı. 1996 yılındaki gibi bir kenetlenmeye doğru gidiliyor.
 
1996 barış anlaşmasının başarıya ulaşmamasının en büyük etkeni neydi?
 
Şüphesiz hükümet Zapatista başkaldırısına karşı direnemiyordu. Halk büyük oranda Zapatista direnişine destek veriyordu. Aynı zamanda bir barışın olmasını isteyen halkı gören Meksika rejimi bir oyun yaparak barış anlaşması adı altında EZLN’yi dağıtmak ve tüm direngen noktalarını yok etmek için barış tezgahını kurdu. Nitekim bunu başardı ve direnişe öncülük yapan tüm kadroları zamanla cezaevlerine atarak direnişi kırdı. Yani bir anlamda barıştan ziyade bir oyun yaparak Zapatista direnişini kırmak için barış anlaşması adı altında bir anlaşma yaptı.
 
Meksika’da, özellikle yerli halk arasında kadın nasıl bir konuma sahip?
 
Meksika’nın genelinde ve yaşadığı bölgede kadına çok ciddi bir önem verilmiyordu ve kadın ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyordu. 1960-1990 yılları arasında verilen gerilla savaşında kadınların pek yer almadı. EZLN’nin çıkışı ile birlikte kadının konumu tartışılmaya başlandı. 1992 yılında EZLN kadın özgürleşmediği sürece toplumun özgürleşmeyeceği fikrini ortaya attı. Kadının özgür olmadığı devrimin tam devrim olamayacağını gerçek anlamda bir devrimin yaşanmayacağını fikri üzerinde tartışmalar yürütüldü. Kadının erkekle eşit olduğu ve gerçekleşecek devrimde kendi renkleri ile yer alması gerektiği kararlaştırıldı. Zaten EZLN “her insan kendi rengi ve fikriyle var olmalıdır” şiarıyla ortaya çıkmıştı. Nitekim 1994’te başlattığı mücadelede kadınlar kendi özgürlükleri için mücadele ettiler. Bu anlamda 1994’te kadın ve erkek eşitliği ilk defa gündeme geldi. EZLN’nin bu hamlesi sadece Meksika için değil bütün Latin Amerika için çok büyük bir önem arz etmektedir. Çünkü ataerkil toplumun hakim sürdüğü bu topraklarda ilk defa bir örgüt kadın-erkek eşitliğinde bahsediyor ve kadının da özgün renklerle erkeklerin yanında savaşabileceğini ve eşit koşullarda yaşayabileceğini dile getiriyordu.


 
Şu anda EZLN içinde kadın nasıl bir konuma sahip?
 
EZLN içinde kadın merkezi bir rol üstleniyor. Kadınlar örgüt içinde çok güçlü bir konumda. Örgütün politikasına direk etki de bulunabiliyor. 2019 yılında EZLN öncülüğünde Uluslararası Kadın Kongresi toplandı. Hedef dünya genelinde üç ile 5 bin arasında kadının katılmasaydı. Çok büyük bir ilgi oldu ve 10 bine yakın kadın bu kongrede yer aldı. Kürt kadınları bu kongre de renkleriyle yer aldı. Tabi kongrede en büyük selam Kürt kadınlarına ve özellikle PKK’li kadın gerillalara gönderildi. En büyük alkışı da bu selamlama aldı.


 
Tam da Kürt kadınlarından bahsederken, siz Kürt mücadelesi ile nasıl ve ne zaman tanıştınız?
 
2012 yılında başlayan Rojava Devrimi ile birlikte Kürt mücadelesini tanımaya başladım. 2014 yılında Kobanê direnişi ile birlikte Kürt mücadelesini daha yakında tanıma ve ilgilenmeye başladım.
 
Kürtlerin verdiği mücadele Meksika’da yaşayan halklar tarafından biliniyor mu, özellikle Zapatista hareketi tarafından nasıl görülüyor?
 
Zapatista aktivistleri ve EZLN üyeleri Kürt ve Kürdistan mücadelesini iyi bilir. Takip ettiklerini söyleyebilirim. Kürtler nasıl bir hayat sürdürüyor nasıl bir mücadele veriyorlar konusunda bilgileri var. Ancak resmi anlamda bir ilişkinin ve dayanışmanın olduğunu söyleyemem. Zapatista tarafından düzenlenen kongre ve konferanslarda Kürtler ve Kürt sorunu hakkında tartışmalar yapılıyor. Verdikleri mücadeleler konuşuluyor. Kitap ve broşürlerde Kürt mücadelesi örnek olarak gösteriliyor. Yani kısaca Kürtler çok detaylı olmasa da biliniyor.
 
Gerek Latin Amerika’da ve gerekse Meksika’da yerli halklar özgürlükleri için mücadele ediyorlar. Aynı şekilde Kürt halkı da özgürlüğünü elde etmek için bir mücadele içerisinde. Yerli halkların verdiği mücadele ile Kürt halkının mücadele arasında güçlü bir bağın kurulması ve dayanışmanın güçlendirilmesi için ne yapıla bilinir?
 
Güzel ve zor bir soru. Kürt öncüleri ile Zapatista öncüleri arasında geniş bir ittifak kurma olanakları mevcut. İki hareket de düşünce olarak birbirine çok yakın. Genel anlamda aynı insani değerleri savunuyorlar. Zapatista ve Kürdistan mücadelesi devrimlerini başarıya ulaştırma noktasında birbirlerinden güç alıp birbirlerinin devrimlerine çok büyük katkı sunabilirler. Birbirlerini ve verdikleri mücadeleyi daha iyi tanıma noktasında bir çaba gösterip aralarında tartışma zemini yaratmalılar. Yapacakları bu tartışmalar iki hareketin gelişmesine ve başarıya ulaşmasına büyük katkı sunacaktır. 
Kürt mücadelesi Meksika’da üniversite okuyan gençlerle ilişki geliştirmeli. Çünkü üniversite okuyan gençler yeni düşüncelere açık ve doğru bildiklerini hayata geçirme noktasında çok istekliler. Ha keza Meksika’daki sendikalarla ilişkiler geliştirmeli. Özellikle Öğretmenler Sendikası ile geliştirecek ilişki iki mücadelenin dayanışması noktasında can alıcı bir rol oynayacaktır.
EZLN hem askeri hem de siyasi çalışma yürütüyor. Belki EZLN ile an itibariyle askeri bir dayanışma mümkün değil. Ancak siyasi ve ideolojik anlamda yapacakları tartışmalar iki tarafı da çok güçlü kılacaktır. Mutlak anlamda birbirlerinden öğrenecekleri ve deneyimlerinden faydalanacakları çok şey mevcuttur. EZLN dışarıya çok açık ve dünya devrimlerini tanıma noktasında çok istekli. Bu anlamda Kürt hareketinin yapacağı hamle EZLN’de çok çabuk karşılık bulacaktır.
 
6-11 Şubat tarihleri arasında Frankfurt’tan Saabrücken’e düzenlenen 6. Enternasyonalist Yürüyüşü'ne katıldın. Burada ilk defa Kürtleri yakından tanıma olanağı buldun. İlk defa yakında tanıma fırsatı bulduğun Kürtler hakkında neler söylemek ister?
 
Bu yürüyüşte Kürt halkının çok özel ve özgün özelliklerine tanıklık ettim. Kürt Özgürlük Hareketinin Kürt halkı ile özdeşleştiğini, tanıştığım her Kürdün özgürlük mücadelesiyle mutlak bir bağının olduğuna fark ettim. Kürt özgürlük mücadelesinin diğer özgürlük mücadelesinde olmayan özgün yönlerini gördüm. Latin Amerika ve Kürdistan arasında askeri ve siyasi tartışmalar noktasında özgün özelliklerin olduğunu net bir şekilde anladım.
Aynı zamanda çok farklı coğrafyalardan gelip Kürt Özgürlük Mücadelesiyle, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için dayanışmada bulunduklarını ve Kürt özgürlük mücadelesinin dünyanın genelinde nasıl bir taban bulduğunu gözlemledim. Bu kadar farklı coğrafyalardan gelen bireyler ve kurum temsilcilerinin Kürt mücadelesiyle dayanışması Kürt mücadelesinin büyüklüğünü ortaya koyuyor.
Kürt hareketinin özellikle PKK’yi bu kadar güçlü kılan en büyük sebep askeri eğitimin yanında siyasi ve politik eğitimin verilmesi. Felsefi ve ideolojik olarak çok ciddi eğitim verilen bu hareket dünyadaki diğer hareketlerden bir adım öne çıkmasını buna bağlıyorum. Bu anlamda da dünyada özgürlük mücadelesi veren hareketlerin Kürt Özgürlük Mücadelesinden öğrenecekleri çok şey var.
Kürt mücadelesini diğer özgürlük mücadelerinden farklı kılan en önemli özelliklerinden bir tanesi bireyin farklı kimliklerle kendini ifade edebilmesidir. Kadın, LGBT, farklı inançların ve farklı etnisitelerin vb. kendini bu kadar ifade edebildiği Kürt hareketi bu farklılığı daha dünyaya anlatmalıdır. Bu farklılıkları bu kadar içinde barındıran Kürt özgürlük mücadelesi anlatıldığında farklı coğrafyalarda da çok büyük bir karşılık görecektir. 
Son olarak çok zor şartlar altında ve büyük bir düşmana karşı mücadele vermesine rağmen yok edilemeyen Kürt özgürlük mücadelesini selamlıyorum.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.