Munzur yeniden öze dönüyor

• Munzur Kültür ve Doğa Festivali’nin bu yıl 22’ncisi düzenleniyor. 25 Temmuz’da başlayacak festivalin Tertip Komitesi’nde yer alan Hasan Ali Kılıç, “Kültürel asimilasyona karşı mücadele yıllardır süregeliyor. Burada asıl amaç geri dönüşü ve inancı diri tutmak” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU/DERSİM

22. Munzur Kültür ve Doğa Festivali, “Doğamızın ve İrademizin Gaspına İzin Vermeyeceğiz!” şiarı ile yapılacak. 25 Temmuz’da başlayıp 28 Temmuz’da sona erecek festivalin  programı yaklaşık 40 kurumun ortaklığı ile hazırlandı. Dört gün boyunca panel, inanç merkezi ziyareti, konser, şiir dinletisi, yürüyüş vb. birçok etkinlik ve eylem düzenlenecek.

2000 yılından bu yana kutlanan festival, Dersim kimliğini, ortak hafızayı yaşatan, barajlara ve HES’lere karşı verilen toplumsal mücadeleyi yeniden üreten ve ortak bir mücadelede buluşturan bir ruhla düzenleniyor. Siyasetten doğaya, kültüre ve anadile kadar pek çok farklılığı da birleştiren festival, Kurdistan halkı için de bir mücadele alanı olarak yerini tutuyor.

Kayyumun atanması ardından 2016 yılından sonra asimilasyon politikalarının gölge düşürdüğü festivale geçtiğimiz yıllarda bir de valiliğin sansürleri eklenmişti. Bu yıl yeniden öze dönüşün yakalanacağının altını çizen İzmir Dersim Kültür ve Dayanışma Derneği Eşbaşkanı Hasan Ali Kılıç, bu seneki festivalin hem ana temasının hem de içeriğinin yıllardır devam eden mücadele kültürüne uygun olacağını belirtti.

İnsansızlaştırmaya yanıt

Dersim’de 1937-38 yılları ve 1994 yılında zorunlu göçün dayatıldığı ve kentin insansızlaştırıldığına işaret eden Hasan Ali Kılıç, festivalin buna bir yanıt olarak ortaya çıktığını hatırlattı: “Devletin resmi kayıtlarına göre 11 bin 300 insan katledildi. Sürgün edilen insan sayısı da 20 binin üzerinde. Aradan geçen 50 yılın ardından 1994 yılında Dersim’in tekrardan insansızlaştırılması için düğmeye basıldı. Köyler zorla boşaltıldı ve yakıldı. Dersim bir yanıyla insansızlaştırıldı. Yaşam alanları insanlara daraltıldı, geçim kaynakları ortadan kaldırıldı. Bu nedenle başka şehirlerdeki Dersim dernekleri insansızlaştırılmak istenen kenti harekete geçirmek üzere festival yapma kararı aldılar.”

Festivalle halkın Dersim’e dönüşünün amaçlandığını vurgulayan Hasan Ali Kılıç, “İlk iki üç yıl Dersim halkı bu festivalle yeniden buraya dönerek topraklarıyla bağ kurdu. Sonrasındaki yıllarda festival biraz amacından uzaklaştırıldı. Bu festivalin asıl amacı doğa ve kültür kırımına karşı direnmek. Dersim asimilasyonu ve kırımı yaşayan bir kent. Geldiğimiz noktada 22 yıldır yapılan festival, köyleri yeniden inşa etme temelinde önüne bir hedef de koydu. O bilinç yayıldı ve köyler tekrar yaşam alanına dönüştü” dedi.

Dersim Colemêrg’in yanında

Bu yıl festivalde ana temanın irade gaspı ve doğa talanına karşı direniş olduğunu kaydeden Kılıç şöyle devam etti: “Dersim doğası yok edilmek isteniyor. Buradaki nehirlerde onlarca baraj yapmak istediler. Buradaki insanların karşı duruşu ile 3 baraj dışında baraj yapımı engellendi. Madenlerle ilgili bugün kentte ciddi bir maden çalışması var. 56 maden ruhsatının alındığını söyleniyor. Festivalin bir amacı da dağlarımızda maden aramalarının durdurulması için bir bilinç geliştirmek. Her yıl onlarca defa ormanlarımız bilinçli bir şekilde yakılıyor. Ormanlarımızın korunması, nehir yataklarımızın korunması için de doğa bilinci geliştirilmeye çalışılıyoruz.”

Festivalde kayyum politikalarına karşı da ses çıkaracaklarını aktaran Kılıç, “Devlet kayyum atayarak halkın iradesini hiçe sayamaz. Dersim halkı Colemêrg halkının yanında, festivalde buna karşı da ses çıkaracağız. Bu festivalde öne çıkan başlıklardan biri de bu olacaktır. Festivali sahiplenip, talana karşı sözümüzü kuralım” çağrısında bulundu.