Filistinliler Efrîn’e yerleştirildi

Dosya Haberleri —

Efrîn işgal

Efrîn işgal

Efrîn’de Apartheid ve Filistinli yerleşimci - I -

  • Türk devleti ve çeteleri tarafından işgal edilen Efrîn’de yerleşimci politikası derinleştirilirken, bir yandan da işgal bölgelerinde huzursuzluk patlak verdi. Efrîn adeta bir yerleşimci laboratuvarı olarak kurgulanmış durumda. Yerleşimci politikası nedeniyle Filistin'i terk edip gelenlerin Kürt kenti Efrîn'de yerleşimci olması düşürülmenin trajik bir yansıması.
  • Birleşmiş Milletler dünya üzerine yayılmış 6 milyondan fazla kayıtlı Filistinli mülteci olduğunu ve 1967’den beri düzenli yardım aldıklarını aktarıyor. Bunlardan 560 bini Suriye’nin Arap ağırlıklı bölgelerinde kalıyordu. Şimdi akın akın Türk işgali altındaki Efrîn’e yerleşiyorlar.
  • Filistin’in Gazze, Batı Şeria ve Kudüs çevresinden İslami yardım ve cami derneklerinin topladığı paralar, Katar, Kuveyt ve  Türkiye’nin yapı ve finans desteği ile Filistin’deki yer isimleri ile adlandırılan yerleşimlere dönüştü. Filistin devleti ve Hamas yetkilileri reddetse de Filistinli yerleşimlerinin açılışları yapılıyor.

EMRULLAH BOZTAŞ

Türk devleti ve çeteleri tarafından işgal edilen Efrîn’de yerleşimci politikası derinleştirilirken, bir yandan da işgal bölgelerinde huzursuzluk patlak verdi. Türk bayraklarının indirildiği protestolar Efrîn’e de sıçradı. İşgal edilen bölgelerin içinde en ağır tahribatın verildiği Efrîn adeta bir yerleşimci laboratuvarı olarak kurgulanmış durumda. Suriye'nin farklı bölgelerinde çete ailelerinin yerleştirildiği Efrîn'de Filistinli yerleşimciler de dikkat çekiyor. Yerleşimci politikası nedeniyle Filistin'i terk edip gelenlerin Kürt kenti Efrîn'de yerleşimci olması düşürülmenin trajik bir yansıması. Efrîn'de Filistinli yerleşimcileri mercek altına aldık.

Yerinden edilmiş Filistinli nüfusa hizmet vermek üzere oluşturulan BM ajansı (UNRWA) verilerine göre 5,9 milyon Filistinli Ürdün, Suriye, Lübnan, Mısır ve Irak gibi Arap ülkeleri başta olmak üzere dünyanın birçok yerinde mülteci statüsü ile yaşıyor. Bu veri Gazze’de devam eden İsrail-Hamas savaşı öncesine ait. Birleşmiş Milletler’in (BM) 9 Haziran tarihli son açıklamalarında Gazze’de yaşanan savaşta 1 milyon 700 bin Filistinlinin yaşadıkları evleri terk etmek zorunda kaldığı belirtiliyor. Uluslararası Af Örgütü'nün verilerine göre 560 bin Filistinli mülteci statüsü ile Suriye sınırları içinde yaşıyor. Bunlardan 120 bini yakın zamanda Avrupa’ya geçti. BM-UNRWA Suriye’de 480 bin Filistinliye maddi ve gıda yardımı yapmayı sürdürüyor. Efrîn’deki yerel kaynaklar Türk işgalinin başladığı 2018’den beri 100 binden fazlasının bölgeye akın ettiğini raporladı. BM yetkilileri burada işgalci pozisyonuna gelen Filistinli mültecilere yeni yerler yapılması, sağlık ve eğitim için para aktarmaya devam ediyor.

 

 

Silahlı yerleşimciler!

BM fonları 1948’den beri İsrail’i güvenli tutmak adına Filistinlilere akıyor. Üzerinden geçen 78 yıl geçmesine rağmen sorun ne çözüldü ne de insani bir rotaya kavuşmadı. Bir dönem sosyalistlerin destek verdiği Filistin, Yaser Arafat ile başlayan bir süreçte milliyetçi ve sağ bir ideolojiye kaydı. Gazze’de ise yaşananlar Müslüman Kardeşler örgütünün yüklenmesi ile Hamas adında bir selefi yapının doğması ile sonuçlandı. Parası petrol zengini Arap ülkelerinden gelen her iki yapı da zaman içerisinde pragmatistleşerek çıkarlarını insanlık değerlerinin önüne koymakta bir mahsur görmedi.

İsrail Gazze savaşı öncesi şeridin içine kıstırdığı ve bir hapis hayatına mahkum ettiği Selefi Hamas kontrolündeki bölgeyi 7 aylık savaş ile harabeye dönüştürdü. Batı Şeria’da ise Filistin devletinin yasal temsilcileri bulunuyor. FKÖ’nin bir devamı olan bu yönetimin en büyük sorunu yasadışı İsrailli yerleşimciler. Uygulanan Apartheid rejimi altında İsrailli sivil olduğu söylenen ancak silahlı yerleşimcilerin yarattığı terör zamana yayılmış bir işgal ve göçertme ile sonuçlanıyor.

Kendilerine yapılanı Kürt’e yapıyorlar

Batı Şeria ve Gazze’de yaşanan yıkım Türk devletinin teşviki ve Katar ve Kuveyt’in fiili desteği ile Kurdistan’da demografik müdahaleye dönüşmüş durumda. Batı Şeria ve Gazze’de yerleşik Filistinlilerden toplanan paralar ve gönüllü katkı ile 2018 yılında Türk devleti ve selefi cihadist çetelerce işgal edilen Rojava Kurdistan’ının Efrîn kenti ve çevresinde yerden biter gibi Filistinli yerleşimler kuruluyor. Bu işgalci Filistinliler köylerinin ve yaşadıkları bölgelerin isimlerini yeni kurdukları Apartheid köylerine veriyor. Hawar Haber Ajansı bölgedeki demografiye müdahalenin korkunç boyutlarda oluğunu göçertilen 350 bin Kürt’ün yerine Filistinli ve cihadist Araplardan oluşan 500 bin yerleşimcinin Ocak 2023 itibarı ile yerleşik hale geldiğini duyurdu.

 

 

‘İslami yardım kuruluşları’ seferber!

Cami dernekleri, İslami yardım kuruluşları ve Filistinli mültecilere yardım iddiası ile kurulan onlarca dernek ve vakıf Kurdistan’ı istila için el birliği ile çalışıyor. BM fonları ve Türk devletinin içindeki İHH türü yapıların da aktif katkısı ile kurulan yerleşim birimleri geneli Suriye’deki iç savaşta cihadistlerle bir olan kesimlerden oluşuyor. Bu silahlı kişilerin oluşturduğu Filistinli yerleşim terörü yüz yıllık zeytin ağaçlarını söküyor, tarla sahiplerini ya türlü bahanelerle Türkiye’deki zindanlara gönderip topraklarına el koyuyor. Yağma, talan, öldürme, tecavüz ve fidye karşılığı insan kaçırma olayları Suriye İnsan Hakları Gözlemevi’nin (SOHR) raporladığı şekli ile soykırım düzeyine ulaştı. Bu insanlık düşmanı fiillerin kaçta kaçı Filistinli yerleşimciler tarafından yapıldığı bilinmese de sonuçlarından açıkça yararlanıyorlar. İslami fikirle bunun bir ganimet olduğunu var saydıkları açık.

Cindires, Şera, Ezaz her yerdeler

İşgal altındaki Efrîn, Filistinli isimleri taşıyan yerleşimci köyleri ile doldu. 2018’te işgal öncesi nüfusunun neredeyse tamamı Kürt olan Efrîn’de Kürt nüfus yüzde 30’ların altına düştü. Yalnıca Cinderes ilçesinin yakın çevresinde 15 Filistinli yerleşimci köyü var. Bilbil, Mabeta, Şera, Şiyê, Raco ve Ezaz terör kuluçka makinasına dönen yerleşim yerleri ile doldu. Türkiye, Katar, Kuveyt ve BM el birliği ile Kurdistan’da halkı kine ve nefrete sürükleyen kanser gibi yayılan Filistinli yerleşimci iskanına hız verdi. Housing Land and Property Right’a göre (HLPR) 2018 yılından 2023 yılının son aylarına kadar Türk devletinin işgal ettiği Efrîn’de Kürt nüfus zorla göç ettirildi. Barınma, arazi ve mülkiyet haklarına ilişkin birçok ihlal yaşandığını Şam, Humus ve Halep’ten getirilen 100 binden fazla kişinin Kürtlerin evlerinde yaşadığını yazdı.

Filistin yönetimi reddediyor

Efrîn’de her yerleşimci birimin açılması ardından alevlenen Apartheid ve Filistinli yerleşimcilerden kaynaklanan terör için hem Hamas hem de Filistin devlet yetkilileri, “bize ait değiller, hiçbir şartta desteklemiyoruz ve bizle bir ilgisi yok” açıklamaları yapsalar da veriler, Filistinli işgalinin büyük bölümünün Filistin’den finanse edildiğini ve desteklendiğini gösteriyor.

Filistin Dışişleri ve Muhacirler Bakanı Dr. Riyad Al-Malki, 2022’de Federe Kurdistan Bölgesinin Başkenti Hewlêr’de, Büyükelçi Nazmi Hazori üzerinden Efrîn zorla göç ettirilmiş ailelerin başvurusu üzerinden yapılan Filistinli yerleşimi de yapanları da reddetti. Filistin devleti adına açıklama yapan bakan Kürt halkını Filistin mücadelesi için şehitler verdiğini hatırlatarak: Suriye'nin Efrîn kentinde Filistinlilerin barınması için bir topluluk inşası ile ilgili haber ve bilgilerde aktarılanlar ve söylenenlere göre, Filistin adını taşıyan derneklerin yaptığı bireysel bir çalışmadır. Bunlar Filistin Devletini temsil etmeyen derneklerdir. Filistin Kurtuluş Örgütü ve onun temsil ettiği değerler halkımızın geri dönüş hakkını savunuyor ve tüm yerleşim projelerini reddediyoruz.

Özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi veren, özellikle Filistinli olan her birey veya grup başkalarının topraklarına, mülklerine tecavüz etme eylemlerine ortak olamaz. Bu doğrultuda, herhangi bir Filistinlinin herhangi bir isim altında Kürt veya Kürt olmayan topraklara yerleşmesini reddediyor. Efrîn ve Suriye'nin kuzeyindeki diğer Kürt bölgelerindeki Kürt ailelerin haklarına ve mülklerine yönelik herhangi bir ihlali kabul etmeyeceğiz.

Filistinli bakan 11 Ocak 2023’de yine bir Filistin destekli ve Filistinlilerin yerleştirildiği kompleksin açılışı sonrası yükselen itirazlar karşısında benzer bir açıklama yaptı. Hewlêr’deki Filistin konsolosu da; “Biz Filistinliler olarak Suriye'de misafiriz ve Suriye hükümetiyle mutabakata varılan kamplarda yaşıyoruz, burada daimi ikamet veya yerleşim durumunda değiliz” dedi.

 

 

Hamas temsilcisi de reddediyor

Bir Kürt yayın kuruluşuna konuşan ve Eski Filistin sağlık bakanı ve Hamas politbüro üyesi Basim Naim’de Katar Kızılayı ve Türk AFAT’ının ortak çalışması ve Filistinli derneklerin katılımı ile kurulan “Önce İnsanlık” adlı Filistinli yerleşiminin açılışının kendileri ile bir bağı olmadığını söyledi. Filistinlilerin Kürt kenti Efrîn'de yerleşim inşa etmek için Gazzeliler tarafından gönderilen fonlar için de Naim, "Haklarımızı, evlerimizi ve özgürlüğümüzü başka herhangi bir insanın acıları pahasına inşa edemeyiz, kabul edemeyiz" dedi.

Açıklamalar böyle uzayıp gidiyor. Sokaklarda Gazze savaşının durdurulması, İsrail’in Apartheid rejiminin son bulması ve Batı Şeria ile Ramallah’ta Yahudi yerleşimlerinin yapılmaması için gösteri düzenlemeye devam ede durulsun. Filistinliler Rojava Kurdistan’ının işgal altındaki Efrîn kenti ve sınır boylarına yerleşmeye devam ediyor.

 

* * *

Bardağı taşıran Katar

Açıklamalar işgali ve yerleşimciliği reddediyor ama şimdi de gerçeklere bir bakalım. Kürt kamuoyu 28 Haziran’da siyah gözlükler takmış Türk Kızılayı ve AFAT temsilcilerinin Katar Kızılayı Derneği (QRCS) Yardım ve Uluslararası Programlar Bölümü Direktörü Dr. Mohamed Salah İbrahim’in Filistinli 7 bin yerleşimci için yapılan 1136 daireli işgal köyünün açılış haberi karşılaştı. İsim oldukça ironik zorla yerinden edilen ve bir kısmı öldürülen Kürtlerin arazileri üzerine yapılan işgal köyüne “Önce İnsanlık” yerleşimi adı verilmiş.

Katar Kızılay’ı resmi sitesinde geçtiği haberinde dairelerin tam donanımlı, alt yapının ve tüm hizmetlerin eksiksiz olduğunu anlatıyor. Açılış törenine, Antep Vali Yardımcısı Sedat Sezik; Türkiye Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) Antep Direktörü Mahmut Çoşkun; QRCS'nin Türkiye temsilciliği, Türk Kızılayı, Katar Vakfı temsilcileri ve Filistinli faydalanıcılar katıldı.

Katar Kızılayı (QRCS) tarafından 2015 yılında planladıkları köyün yerleşimcilerine umut olduğunu söyleyen Dr. Mohamed Salah İbrahim, 2018 işgalinin hangi tarihlerden beri planlandığını da ağzından kaçırmış oldu. İbrahim; “Yurt sakinleri için daha iyi bir yaşam sağlamak amacıyla vizyonumuz barınakların ötesine geçerek camiler, okullar, sağlık ocakları, yeşil alanlar, çocuk oyun alanları, yürüyüş yolları, yollar, su/elektrik temini ve benzeri temel tesis ve hizmetlere uzanıyor” diyen yetkili projenin hayata geçirilmesine katkı sunan Türk devleti ve kurumlarına da teşekkür etmeyi ihmal etmiyor.

Suriye'deki ortaklar

İşte Katar’ın işgal evleri için Suriye’de ortaklık yaptıklarının listesi:

  • Katar Kalkınma Fonu (QFFD)
  • Dünya Sağlık Örgütü (WHO)
  • Katar Kızılayı Derneği (OCHA)
  • Birleşmiş Milletler Uluslararası Çocuklara Acil Yardım Fonu (UNICEF)
  • Türk Kızılayı
  • İHH
  • Urfa Belediyesi (Türkiye)
  • Kilis Belediyesi (Türkiye)
  • Antep Belediyesi (Türkiye)
  • Türkiye Sağlık Bakanlığı (SB)
  • Ataa Yardım ve Kalkınma Vakfı
  • Hayrat Vakfı
  • Şafak Organizasyonu
  • AFAD
  • Suriyeli Gurbetçi Tabipler Birliği (SEMA)
  • Katar Vakıflar ve İslami İşler Bakanlığı (Zekat Fonu)

 

* * *

22 bin kişi daha yolda

Kurdistan’ın işgali ve Kürt düşmanlığına dair bolca bilgi bulmak mümkün. QRCS, 2015 yılından bu yana toplam 3 bin 672 daire ve su temini, elektrik, kanalizasyon, yollar, bahçeler, cami, okul, klinik ve mağazalar gibi entegre altyapıya sahip 13 yerleşim köyünü tamamladı. 2023 yılında 4 yerleşim köyü ailelere teslim edilirken, bu yıl 30 hanelik Katara Konut Köyü tamamlandı. Şu anda, 22 binden fazla yerleşimcinin beklendiği, 600 dairelik iki yeni köy inşaatı projesi devam ediyor.

Yarın: Türkiye'nin Erfîn'deki kapsamlı planı!

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.