Özgürlükte ısrarın destanı

Kültür/Sanat Haberleri —

Hozan Mizgin (Gurbet Aydın)

Hozan Mizgin (Gurbet Aydın)

  • Koma Berxwedan’ın kurucularından Hozan Mizgîn’in şehadetinin üzerinden 30 yıl geçti. Annesi Hasret Aydın ve ablası Şükran Akış, Mizgîn’i anlattı.  

Gurbet Aydın ya da bilinen ve ardıllarına ilham kaynağı olan adıyla Hozan Mizgîn… Devrimci sanatın önemli temsilcilerinden Hozan Mizgîn’in şehadetinin 30. yıl dönümü. 

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın “O, PKK'nin yarattığı bir kızdı. Küçük ve genç yaşta bize katılan bir arkadaşımızdı. PKK'ye layık olabilen bir kızımızdı. PKK çizgisine hiçbir zaman ters düşmeyen bir kızımızdı” diye tanımladığı Hozan Mizgîn, yarattığı devrimci sanat geleneği ile günümüzde hala sanatçılara ışık tutuyor. 

Avrupa’daki sanat çalışmalarının temelini attı

Mizgîn, 1962 yılında Batman’ın Bileyder köyünde dünyaya gelir. 12 Eylül darbesinden önce bir grup arkadaşı ile beraber PKK’ye katılır. Beka Vadisi’nde aldığı eğitim ardından sanatsal ve kültürel çalışmaların temellerini atmak için 1983 yılında Avrupa'ya gönderilir. Huner-Kom ve Koma Berxwedan ile Yurtsever Kürt Kadınlar Birliği (YJWK) kuruluşunda yer alır. Duruşu ve yürüttüğü çalışmalar ile birçok gencin PKK saflarına katılmasına vesile olur. 

Kadınlara ulaşmak için her yolu denedi

Mizgîn’in Avrupa’dan sonraki durağı Bitlis’in Tatvan ilçesi olur. Bölgenin feodal ve muhafazakar yapısından kaynaklı kimi zorlamalar yaşayan Mizgîn, mücadelesini daha çok sahiplenerek, kadınları örgütlemenin yollarını arar. Kadınlara ulaşmak için kimi zaman kara çarşaf giyerek mahallelerde örgütleme yapar. Çok sayıda kadının Kürt Özgürlük Mücadelesi içerisinde yer almasına vesile olur.

Kürt halkının yaşadığı acıları ve coşkuyu "Lo hevalno", "Çemê Hezîl", "Newroz" ve "Gundîno Hawar" şarkılarıyla seslendiren Mizgîn, 11 Mayıs 1992 yılında Tatvan’da kaldığı bir evde yaşanan çatışmada şehit düşer. 

Fotoğraf ve mektuplarına da el koydular

Mizgîn’in annesi Hasret Aydın ve ablası Şükran Akış JINNEWS’den Derya Ren’e konuştu. Sağlık sorunlarından kaynaklı birçok şeyi hatırlayamadığını belirten Hasret Aydın, kızının herkes tarafından çok sevildiğini belirtiyor. Şehadeti ardından cenazeyi Batman’a getirmek istediklerini daha sonra vazgeçtiklerini belirten Hasret Ana, “Kızımın cenazesini Tatvan’dan Batman’a getirmek istedim. Ancak halk Mizgîn’in mücadele verdiği yer olan Tatvan’da kalmasını istedi. Bu nedenle cenazeyi getirmedik” diye belirtiyor. Kızından geriye kalanlara da el konulduğunu aktaran Hasret Ana, “Kızımın fotoğrafları ve mektupları vardı, ancak eve yapılan baskınlar esnasında polisler aldı. Kızımdan geriye bana bir şey bırakmadılar” diyor. 

Hasret Aydın 

İlk kasetin yarattığı heyecan

Abla Şükran Akış ise Mizgîn’in çocukluktan itibaren sanata ilgili olduğunu belirterek şunları aktarıyor: “Mizgîn sürekli şiir yazıyordu, şarkı söylüyordu. Mahallelerde yapılan tüm düğünlere davet edilirdi, onun gitmediği düğünler düğün sayılmazdı. Sesi çok güzeldi, insanları cezbediyordu. Katılım yaptıktan sonra televizyonlarda çıkmaya başladı, bu durum bize büyük heyecan verdi. İlk kaseti geldiği zaman ne yapacağımı bilemedim. Mizgîn, yarattığı sanat ile birçok kişiye örnek oldu.”

Şükran Akış

Tatvan’da görüşmek istedik, olmadı

Mizgîn’in Tatvan’da çalışmalarda olduğu dönem annesini görmek istediğini ancak hastalığından kaynaklı gidemediğini aktaran Şükran, “Ben o süreçte 8 aylık hamileydim. Mizgîn, benim gideceğimi öğrenince reddetti. Yol esnasında kötü olacağımı düşünüyordu” diyerek, görüşememekten duyduğu üzüntüyü dile getiriyor. 

Mizgîn şarkılarıyla aramızda

Mizgîn için kurulan taziyeye halkın akın ettiğini anlatan Şükran “Bitlis halkı taziyeye o kadar çok ilgi göstermişti ki yer kalmıyordu” diyor. Mizgîn’in özgürlük mücadelesinde şehit düşen ilk kadınlardan olduğunu hatırlatan Şükran, “Hozan Mizgîn şehit düşen ve zindanda olan arkadaşları, Kürdistan için birçok şarkı seslendirdi. Örneğin ‘Lo hevalno’ şarkısını zindanda direnen arkadaşları için seslendirdi. Egid için seslendirdiği şarkı var. Sanatçılarımız ve halkımızdan tek isteğimiz Mizgîn’in unutulmamasıdır” diyor. 

 

TEV-ÇAND: Sanatıyla simge oldu

PKK Kültür ve Sanat Komitesi (TEV-ÇAND), Hozan Mizgîn’in şehadetinin 30. yıl dönümü vesilesiyle açıklama yaptı. Şehit Mizgîn'in yaşamı, mücadelesi ve direnişi ile özgür kültür ve sanat hareketi şehitlerinin simgesi olduğuna vurgu yapılan açıklamada Hozan Mizgîn, “özgür kadın, sanatçı ve devrimci kişiliğin temsilcisi” olarak tanımlandı. “Kahraman gerillalar, işgalcilere karşı fedakar bir ruhla savaşıyor ve düşmanın sistemini parçalıyor. Her sanatçının da bu devrimci ruhla hareket etmesi ve büyük bir mücadele geliştirmesi gerekiyor. Şehit Mizgîn bizim için en güçlü ve anlamlı örnektir” denilen açıklamada şu ifadelere yer verildi: “Heval Mizgîn, yaşamı ile, mücadelesi ile, direnişi ile özgür kültür ve sanat hareketi şehitlerinin simgesi olmuştur. Heval Mizgîn'in şehadet yıldönümü olan 11 Mayıs, kültür ve sanat hareketinin şehitler günü olarak kabul edilmiştir. Yoldaşları olarak şehit Mizgîn'i bir kez daha saygıyla anıyor, sanatçı, komutan ve özgür kadın çizgisinde mücadele edeceğimizin sözünü yineliyoruz."

HABER MERKEZİ 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.