Semra Güzel’in fotoğrafı

• Devleti yönetenlerin, AKP’nin, CHP’nin, TBMM’nin ve sözde mahkemelerin bize söylediği açıkça şudur; "bizim mafya çetelerimiz, bizim milliyetçi Türkçü-islamcı katillerimiz iyi ve meşru; Kürt halkının özgürlüğü için mücadele eden gerillalar kötü ve gayrimeşrudur."

İçselleştirilmiş meşruiyet insanları da toplumları da güçlü kılan en değerli ve en önemli güçtür. Egemenler ve iktidar sahipleri öncelikle toplumun elindeki bu gücü çalmayı, bunu beceremezlerse kirleterek şüpheli hale getirmeye çalışırlar.

Basın-yayın,edebiyat, sinema, sendikalar, yazarlar, sanatçılar ve muhalifler de meşruiyeti kirletme işinde devletin/egemenlerin yanında durmaya başladıkları an, algı yaratmak ve toplumu yönlendirmek kolaylaşır.

Semra Güzel gerillaya katılan okul arkadaşı ile fotoğraf çektirmiş.

Devletin, MİT’in, polisin elindeki fotoğraf yıllar yılı bekletilmiş ve bugünlerde piyasaya sürülmüş.

Ardından jet hızıyla fezleke hazırlanıyor. Semra Güzel’in fezlekesi meclise gönderilince CHP, İYİ Parti ve mecliste temsili olmayan uyduruk partiler, dokunulmazlığın kaldırılması için peş peşe açıklamalar yapıyor.

Kıyasıya bir seçim yarışı içinde olan ve sabahtan akşama birbirlerine her türlü hakaretleri yağdıranlar, bir gün içinde bütün çelişki ve çatışmalarını unutuyor.

Çünkü Kürtlere ve Kürt halkının özgürlüğü için mücadele edenlere düşmanlık, Kürt halkının temsilcilerini terörizmle itham etmek, Türkiye’de hala prim yapan argümanlardır.

Öyle ki katiller, mafya çeteleri, eroin kaçakçıları, tecavüzcüler, hırsız ve dolandırıcılar da Kürt düşmanlıklarını ilan ettikleri gün bütün pisliklerinden "arınıyorlar."

Türkiye siyasetinin gelmiş geçmiş en kalitesiz şahsiyeti Devlet Bahçeli, mafya çetesi Alaattin Çakıcı’yı makamında ağırlıyor, ona övgüler diziyor ve birlikte fotoğraf çektiriyor. Türk parlamentosu, CHP, İYİ Parti, Kılıçdaroğlu ve Meral Akşener’in gıkı çıkmıyor.

CHP’li Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan Alaattin Çakıcı’ya "VİP konuk" muamelesi yapıyor, birlikte fotoğraf çektiriyor. Görüşmenin hatırına bir büyük Atatürk fotoğrafı hediye ediyor. Bu ziyaret ve ziyaretin fotoğrafı CHP yönetimi ve Kılıçdaroğlu için ciddi bir sorun teşkil etmiyor.

Türkiye’de ne kadar gangster, hırsız, mafya çetesi, eroin kaçakçısı varsa hepsiyle fotoğraf çektiren Süleyman Soylu’nun fotoğrafları da TBMM’de, basın-yayında ve kamuoyunda infial yaratmıyor.

Alaattin Çakıcı, Mehmet Ağar, Korkut Eken ve Engin Alan, Bodrum Yalıkavak Marina’da birlikte basına poz veriyorlar. Sonradan anlaşılıyor ki  bu ekip, bu marinaya çöken Mehmet Ağar ve oğluna destek için bu fotoğrafı çektirmiş. Devlet-ordu-mafya koalisyonu olduğu açık olan bu fotoğraf Türkiye’yi rahatsız etmiyor.

Sadece son bir yılda basına yansıyan bu fotoğraflar, Kürt düşmanlığı yapanların fotoğrafları. Sadece parlamentoda değil, toplumda da zımni bir "çektirmişlerse böyle bir resim bir bildikleri vardır" huzuru ve rahatlığı hakim.

Devleti yönetenlerin, içişleri bakanının, belediye başkanlarının katillerle fotoğraf çekmesi normal ve olağan ama Semra Güzel’in gerilla arkadaşı ile fotoğraf çekmesi suç öyle mi?

"Evet öyle" diyen ve bu büyük tezatı görmek istemeyen her insan alçak ve haysiyetsizdir!

Bu fotoğraf karşılaştırmasını yapmayan, yapmak istemeyen "ama bu kadar da olmaz, bir parlamenter de gerilla ile fotoğraf çektirirse her şeye müstehaktır" diyen Kürt daha da haysiyetsizdir!

Devleti yönetenlerin, AKP’nin, CHP’nin, TBMM’nin ve sözde mahkemelerin bize söylediği açıkça şudur; "bizim mafya çetelerimiz, bizim milliyetçi Türkçü-islamcı katillerimiz iyi ve meşru; Kürt halkının özgürlüğü için mücadele eden gerillalar kötü ve gayrimeşrudur."

Bu durum sadece bir fotoğraf kıyaslaması değil, meşru ile gayrimeşrunun kıyasıya mücadelesidir.

Parmakla tek tek de sayılsa, referandum da yapılsa Kürt halkının ezici çoğunluğu, PKK’yi kendisi için mücadele eden özgürlük hareketi olarak görüyor. Kürt Halk Önderi Öcalan’ı bu mücadelenin kurucusu, örgütleyeni, dolayısıyla da kendisinin meşru önderi görüyor. Gerillayı kendi savunma gücü ve koruyucusu görüyor.

TBMM, AKP, CHP, TC.Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, üniversiteler, camiler, kışlalar, basın yayın organları bu gerçeği ne değiştirebilir ne de bu gerçeğin yerine sahte ve yapay oluşumlar ikame edebilir.

Türkiye’yi destekleyen uluslararası güçlerin  "terör” ve “terör listeleri" de bu hakikati değiştiremez.

PKK gerillaları sadece Türkiye’de değil, Kürdistan’ın dört parçasında tüm Kürtlerin onur ve gurur kaynağıdır. Türkiye halkının gerillalara bakışı ile Kürt halkının bakışı arasında hiçbir benzerlik ve yakınlık söz konusu değildir.

O nedenle Kürt gerillalarla görüşebilmek, onlarla aynı ortamda bulunmak; gerilla ile birlikte yemek yemek, sohbet etmek tüm Kürtlerin hayalini ve özlemini duyacağı bir karşılaşmadır.

Semra Güzel’in yıllar sonra gerilla ortamında karşılaştığı okul arkadaşı ile fotoğraf çektirmesi ne utanılacak ne saklanılacak ne de sakınılması gereken bir durumdur. Bu buluşma kadar bunu ölümsüzleştirmek de harika bir olaydır.

Erdoğan-Sedat Peker, Bahçeli-Çakıcı fotoğraflarını; Alaattin Çakıcı ile CHP’li Edirne Belediye Başkanı’nın fotoğrafını; Süleyman Soylu’nun katil, gangster, eroin kaçakçısı ve hırsızlarla çektirdiği onlarca fotoğrafı meşru ve normal görüp de, Semra Güzel’in gerilla ile çektirdiği fotoğrafı gayrimeşru ve çirkin gören insan zaten insanlıktan çıkmış demektir.

Semra Güzel için fezleke hazırlayanlar, fezlekeye el kaldırmak için heyecanla bekleyen faşist güruh, bu fotoğrafı bir suç materyali gibi servis eden Hakan Fidan’ın personeli ve "maaşı şerefinden yüksek gazeteciler" zerre kadar kuşku duymasın...

Kürt halkı, gerillaları da gerilla ile fotoğraf çekenleri de yüreklerinin en müstesna yerinde, onur ve gururla ağırlamaya devam edecektir.