Tecridi aşan bir durum var

ibrahim bilmez

ibrahim bilmez

  • Avukat İbrahim Bilmez, “İmralı'da tecridi aşan bir durum var. 43 aydır hiçbir iletişim yok. Hukuk, yasa, meşruiyet, vicdan, hepsi askıda. Geldiğimiz nokta, İmralı tarihinin en kötü noktası” dedi.

ANF'nin sorularını yanıtlayan Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından İbrahim Bilmez, 2019'da açlık grevleri sürerken Adalet Bakanlığının, İmralı'ya gidiş önünde herhangi bir hukuki engel olmadığın açıkladığını; Bursa İnfaz Hakimi'nin 6 ayda bir verdiği yürürlükteki avukat yasağı kararının geri alınıp 2019'da 5 avukat görüşmesi gerçekleştiğini hatırlattı. Bilmez, "7 Ağustos 2019'daki sonucusundan sonra tekrar görüşmeler kesildi. Bursa İnfaz Hakimliği yeniden avukat yasağı kararı almaya başladı. Şimdiye kadar böyle devam ediyor. Hukuki, yasal ve meşru değil, aslından yok hükmünde" dedi.

6 ay süreyle sürekli uzatılan yasak kararının hukukun genel ilkelerine aykırı olduğunu kaydeden Bilmez, "Prensipte zaten siz insanların avukatla görüşme hakkını kısıtlayacak düzenleme yapamazsınız. Türkiye bunu yaptı. İkincisi de kendi yasalarındaki düzenlemeye de uymuyorlar. Önce bir görüşme, sonra bu görüşmede bir suç şüphesi olacak. O hapishane idarecileri, tutanakla bunu hakimliğe gönderecek. İnfaz hakimliği ciddiye alıp bir karar verecek. Burada durum farklı. Ortada ne bir avukat görüşü, ne suç şüphesi ne de tutanak var. Hiçbir şey yok. Öylece 6 ayda bir sadece avukat yasağı var, deniliyor. Dolayısıyla bize tebliğ de edilmiyor, bizden kaçırılıyor. Kararı bize gönderin, itiraz edelim diye başvuruyoruz. Onu da göndermiyorlar. UYAP'tan eklemiyorlar. Söz konusu Sayın Öcalan ve Kürtler olunca ne yazık ki bunların hepsi oluyor. Biz yine de sürelerini hesaplayıp itiraz ediyoruz" şeklinde konuştu.

İmralı tarihinin en kötü noktası

İmralı'da bugün tecridi aşan durumun varlığına işaret eden Bilmez, şunları söyledi: "Dört müvekkilimiz bir adadaki hapishanede ve 43 aydır hiçbir iletişim yok, haber alamıyoruz. Hukuk, yasa, meşruiyet, vicdan, hepsi askıda. Geldiğimiz nokta, İmralı tarihinin en kötü noktası. Bunların hepsi CPT'nin bilgisi dahilindedir. CPT hiçbir şey yapmıyor. Hala bir önceki ziyarete ilişkin rapor bile yayınlanmış değil. Artık yeni bir ziyaret yapması gerekiyor. En azından CPT'nin gidip görüşüp kamuoyuna bilgi ulaştırması lazım."

Türkiye bir yıl daha kazandı!

Bilmez, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin AİHM'in 'umut hakkı' kararını uygulamayan Türkiye’ye 10 yıl sonra yine bir yıl süre vermesiyle ilgili şöyle konuştu: "AİHM, 2014’teki kararında AİHS’nin 3. maddesine aykırı olduğunu vurguladı. Ölünceye kadar hapsin uygulanamayacağına karar verdi. Türk hükümeti, 10 yıldır bu kararın gereğini yerine getirmedi. Bakanlar Komitesi de getirtemedi. İşte bu son toplantıda da Türkiye'nin bu ve benzeri konularda uyguladığı politikalara aslında zemin sunmuş oldu. Türkiye, hep oyalayıcı, zamana yayıcı bir taktik uyguluyor. Bakanlar Komitesi de bir yıllık süre vermiş oldu. Bu da Türkiye'nin canına minnet! Bir yıl daha kazanmış oldu. Bakanlar Komitesi en azından bu kez Türkiye'nin adım atmayacağını anlamış olacak ki sekreteryasına bir yıllık süreç içerisinde karar tasarısı hazırlama yetkisi de verdi. Diğer oturuma göre olumlu bir gelişme. Sonuç itibarıyla şimdiye kadar Bakanlar Komitesi de rolünü ne yazık ki tam oynamıyor." İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.