• Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Müsteşarı İbrahim Kalın, son üç ayda ayrı ayrı ayrı gittikleri Bağdat'a bu kez birlikte çıkarma yaptı.

Medya Savunma Alanları’na yönelik yeni bir saldırı planı içerisinde olan Türkiye, bu planı hayata geçirmek için yoğun bir diplomasi trafiği yürütüyor. Türk devletinin diplomasi, istihbarat ve askeri kurmayları, son üç ay içerisinde Irak merkezi hükümeti yetkilileri, Federe Kurdistan Başkanı Neçirvan Barzani, Başbakanı Mesrur Barzani ve KDP Başkanı Mesûd Barzani'nin yanı sıra Şii, Sünni ve Türkmen gruplarla görüştü. Aynı amaçla defalarca ABD’nin de yolunu da tutan Türk kurmayları, 30-40 kilometrelik bir hattı işgal etmek için vize istiyor.

Bunun için Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Müsteşarı İbrahim Kalın, bu kez birlikte Irak’a gitti. Irak Dışişleri Bakanı KDP'li Fuad Hüseyin'in ev sahipliğinde yapılacak 'güvenlik zirvesi'nin gündeminde Medya Savunma Alanları’na yapılmak iistenen işgal saldırısıyla olduğu, Türk medyasınca geniş geniş servis ediliyor.

Türk tarafı, Bağdat'taki görüşmelerde yine enerji konularının masaya yatırılacağını; Irak'taki doğal gaz kaynaklarının geliştirilmesi ve uluslararası pazarlara sevk edilmesiyle Irak-Türkiye petrol hattının yeniden sevkiyata başlamasının değerlendirileceğini; ayrıca Irak'ın Basra Körfezi'nden doğrudan Türkiye'ye uzanan bir ticari yol oluşturulması planının masada  olacağını belirtiyor. AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da Nisan'da Irak'ı ziyaret etmesi bekleniyor.

 

* * *

Irak dayatmaları reddetmeli

Parlamento Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi Amir Fayiz ve Iraklı siyasi araştırmacı Mahir Cudah, Irak'ın dayatmaları reddetmesi gerektiğini söyledi. 

Parlamento Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi Amir Fayiz, Rojnews’e yaptığı açıklamada, “Türkiye’nin Irak’ı bombalaması göz ardı edilemez ve bu saldırıların devam etmesiyle işgalci Türk kuvvetlerinin Irak topraklarında bulunmasına da izin verilmemeli. Akdi durumda Türkiye, Irak’ın derinliklerine yönelik yeni bir kara operasyonu başlatır. Bu konunun kabul edilemez olduğu Hakan Fidan başkanlığındaki Türk heyetine açık ve kesin bir şekilde iletilmeli” dedi. Bu dönemdeki ziyaretin, Bağdat-Ankara ilişkilerinde su ve güvenlik dosyalarının çözülmesi açısından çok önemli olduğunu belirten Fayiz, “Türkiye, büyük ve tehlikeli bir kuraklık krizinden geçmesine rağmen halen Irak’ın kasıtlı olarak suyunu kesiyor. Su payını adil bir şekilde vermiyor. Bu da Türkiye’nin baskılarından biri. Türkiye’nin kendi gündemini Irak’a dayatması kabul edilemez” şeklinde konuştu. .

Iraklı siyasi araştırmacı Mahir Cudah da aynı konuya ilişkin Rojnews’e konuşarak şunları söyledi: “Elimizdeki veri ve bilgiler, Türk Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Bağdat ziyaretinin, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın beklenen ziyaretini bir ön hazırlığı amacıyla gerçekleştirildiğini gösteriyor. İki ziyaretin Irak’ın çıkarları doğrultusunda ve Irak’ı çeşitli düzeylerde tehdit eden sorunların çözülmesi için kullanılması gerekiyor. Fidan’ın Bağdat ziyaretinde, Bağdat’ın Paris kararı uyarınca aldığı mali tazminattan feragat etmesi bir kez daha talep edilecektir. Irak hükümetinin de bunu kamuoyuna açık bir şekilde reddettiğini duyurması gerekiyor. Türkiye, elbette Türk Dışişleri Bakanı’nın ziyareti ve Cumhurbaşkanı’nın ziyareti yoluyla kendi gündemini ve projelerini hayata geçirmek istiyor ve bu nedenle özellikle Türkiye’nin planına dikkat etmek gerekiyor. Bu plan, yayılmacıdır ve daha fazla Irak topraklarını işgal etmeyi amaçlamaktadır.”