Yaşamı ilmek ilmek dokuyan ilkler..
Forum Haberleri —
- Kürt halkının, yüreği buz kesilmiş insanlığın o mezalim duruşuna inat, özgürlük coşkusuyla zalimlerin zulmüne karşı yükselttiği o görkemli direnişinin sesi, nefesi özgür medyasıydı MED Tv ve bir ilkti...
Elif Akgül ATEŞ
ilkler hep keşfedilmenin arafesinde büyük coşku ve heyecan dolu gizemli dünyalarıyla büyülemiştir insanları.
Yanıbaşındaki kuru bir derenin yaz ortasında durup dururken taşıp köpürmesi gibidir, kimi zaman ilklere tanıklık etmek.
Bir mucize yaşanmıştır; çölde peydahlanan bir vahaya susuzluktan çatlamış dudaklarının değmesi misali...
İnsanı büyük coşku ve heyecanla büyülerken, ilk anda bir şok etkisi de yaratabilirler. Dünyaya sırtını dönmüş uyurken, biri dürtmüş de uyandırılmış gibi salınırlar şaşkın ve ürkek; hayalle gerçek arasında bir sarkaç misali devinirler zaman ve mekan diliminde…
Tıpkı bir bilim insanının, evrende varlıkla yokluk arasında mekik dokuyan atomaltı parçacıklarının devinim şifrelerinin keşfedilmesinin heyecanı misali, fırtınaların o dizginsiz sürükleyişiyle sürüklenir yaşamını anlamlandıran parçacıkların keşfiyle büyülü mekanlara…
Sonra volkan misali yüreğinde, ruhunda kabaran duygu selinin gümbürtüsünde desen desen nakşeder yaşam coğrafyasını...
Dağların, ormanların, nehirlerin büyüleyici güzelliğinin
ilk keşfine dalar; o heybetli dağların doruğunda başkadır acı ve öfkeyle yoğrulmuş stranların ezgisi, başkadır dağları gerdan misali sarmalayan ormanların, çavkanilerin arasından coşkuyla akan şelalerin çığlıkları…
Yağmurun çisentisi, düştüğü yerin toprak kokusu, ormanların uğultusu, kuşların şakımaları başkadır bir sanat eseri tadında.
Değil mi ki, dünya devrimlerinin ruhunda ilk filizlenen direniş sarmalı, sanatsal bir dokumayla varlık kazanırdı.
İşte bir sabah güne gözlerini açtığında; karanlıklar dünyasını yararak güzlerini kamaştıran güneş ışığının aydınlattığı
böylesi sihirli bir dünyanın koynunda buldu kendini; bir serap misali duruyordu gözlerinin önünde ve o ana kadar hayalinde bile canlandıramadığı bir gerçeklikti bu…
Varolma kavgasının dalgalarında, kulaç atışının verdiği o betimsiz coşkunun iliklerine dokunuşu, güneşin sıcaklığında evreni sarmalayan ışık huzmelerinin o göz kamaştırıcı büyüleci sıcaklığı nasıl da sarmalayacaktı benliğini bir meltem rüzgarı misali...
Evrenin şifreleni çözerek aydınlıklar dünyasına ilk pencere açışını, yeni doğmuş bir canlı yavrusunun, anasına yaşattığı o betimsiz duygu fırtınasını yaşıyordu şimdi…
Kalp atışlarını, nefes alışını hissediyordu; dilinin ruhuna, yüreğine dokunuşunu…
Aşkların, destanların, stranların duygu sarmalında sanatsal büyüyle tuvale taşıyışını…
Etrafı zembereğinden çıkmış, zulüm çemberleriyle örülmüş, Tarihin karanlık dehlizlerine gömülerek varlığı yeryüzünden silinmeye çalışılan halkının makus tarihinin sahnelenişini
hiç böylesi görmemiş izlememişti…
Bir halkın kendi küllerinden yeniden doğuş mücadelesi ve direnişlerin dört parça Kürdistan’ı dalga dalga sarmalayışının yarattığı o betimsiz duygu seli hiç böylesi iliklerine işlememişti;
gözlerinin önündeydi her şey şimdi, her şey bir gerçeklikti…
Kürt halkının insanlığın kör vicdanlarına haykırışının tuvale yansıyışını görüyordu şimdi; özgürlüklere yelken açarken ki o tek vücut yürek atışlarını hissediyordu…
Yeniden dirilişin, var oluşun o betimsiz coşkusu renk cümbüşü içinde dalga dalga yayılıyordu yeryüzünün en ücra köşelerine; bir ışık huzmesinin evrenin sonsuzluğunu sarmalayışı misali
özgürlükler nehrine coşkulu akışın verdiği o betimsiz heyecanı hissediyordu…
İşte kürt halkının, yüreği buz kesilmiş insanlığın o mezalim duruşuna inat, özgürlük coşkusuyla zalimlerin zulmüne karşı yükselttiği o görkemli direnişinin sesi, nefesi özgür medyasıydı MED tv ve bir ilkti...
Nice ilklere…