15 günde 5 sayısı toplatıldı
Toplum/Yaşam Haberleri —
- Yeni Yaşam gazetesinin iki hafta içinde 5 sayısı toplatıldı. Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ali Çelebi, “Korkunç bir tablo ile karşılaşıyoruz. Bu çürümenin kaynağını yazan özgür basın kurumları susturulmak isteniyor” diyerek, dayanışmanın önemine vurgu yaptı.
ERDOĞAN ALAYUMAT/İSTANBUL
Yayın hayatına Mayıs 2018’de başlayan Yeni Yaşam gazetesi, kurulduğu günden bu yana birçok defa sansür ve yargı baskısıyla karşı karşıya kaldı. Haberlerinin yasaklanması, sitelerinin erişime engellenmesi, çalışanlarının gözaltına alınması ve gazete çıkan haberlerden kaynaklı soruşturmalar açılması rutin bir hal alırken, kurulduğu günden bu yana ilk defa basılı sayıları hakkında toplatma kararları da verildi.
İlk olarak gazetenin 1 Ekim’de çıkan sayısı hakkında Dersim Sulh Ceza Hakimliği “Örgüt propagandası” iddiasıyla toplatma kararı verdi. O kararı 7 Ekim’de İstanbul 1’inci Sulh Ceza Hakimliği takip etti. 11 Ekim tarihinde çıkan sayı hakkında ise bu kez Batman 2’nci Sulh Ceza Mahkemesi, “Örgütü övücü yazılar çıktığı”,“Gazetenin tüm içeriğine bakıldığında örgüt propagandası yapma suçunu oluşturduğu” gerekçesiyle toplatma kararı verdi. Son olarak gazetenin 13 ve 14 Ekim tarihlerinde çıkan sayıları yine aynı gerekçeler ile İstanbul 9’uncu Sulh Ceza Hakimliği tarafından toplatıldı.
15 gün içerisinde gazetenin 5 sayısı hakkında verilen toplatma kararlarları “Kürt’ün hayali Öcalan’a kavuşmak" manşeti, yazar Fırat Can’ın “3. Dünya Savaşı, Ortadoğu’da kaos ve çıkış yolu” başlıklı yazısı gibi Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın tecridine dikkat çeken yazılar ve haberlerden oluşuyor.
Karalara karşı itirazlar yapıldı
Gazetenin avukatları toplatma kararlarına karşı ayrı ayrı itirazlarda bulundu. Hazırlanan itiraz dilekçelerinde, haber ve yazıların hangisinin suç unsuru içerdiğinin açık ve net biçimde belirtilmediği ve kararın bu yönüyle Anayasa’ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) aykırı olduğu belirtiliyor. İtirazda, toplatma kararlarının hukuki ve maddi açıdan telafisi mümkün olmayacak zararlara yol açabileceği, kararın hukuki ve maddi gerekçesi olmadığı ve “sansür” niteliği taşıdığı vurgulanıyor.
Savunma şansı dahi bırakılmadı
Yasaklama kararı sürecinde, Cumhuriyet Savcılığı tarafından gazetenin yayımcısına herhangi bir bildirim yapılmadığı belirtilen itiraz dilekçesinde şu ifadelere yer verildi: “Yasaklama talebiyle ilgili olarak, savunma ve delil sunma olanağı tanınmamıştır. Mahkeme, önüne gelen iddialara ve taleplere ilişkin olarak, ilgili kişilerin savunmalarına ve maddi delillere göre yapılacak değerlendirme sonucu bir karar vermek zorundadır. Olayımızda ise, hiçbir hukuki yasal inceleme, araştırma, savunma alma ve bulgulama işlemi yapılmaksızın, kolluk ve savcılığın hukuki ve yasal dayanaktan açıkça yoksun argümanlarına dayalı talebi, kararın gerekçesine dayanak yapılmıştır.”
Türkiye’de Kürt gazeteci olmak
Yeni Yaşam gazetesi hakkında verilen toplatma kararlarına ilişkin konuşan Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ali Çelebi, iktidarların gerçekleri gizlemek için özgür basın kurumlarına saldırdığına dikkat çekerek, “Otoriteler basına yöneliyorsa bunun arkasında gizlemek istedikleri yolsuzluk, talan, yağma, ekolojik yıkım, ana dilini konuştuğu için vurulanlar, Roboskî gibi katliamlar vardır” dedi.
Türkiye’de Kürt gazeteci olarak çalışmanın zorlukları ikiye katlandığına işaret eden Çelebi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kürt bir gazeteciyseniz, eşitlikçi, özgürlükçü, sömürüsüz bir dünya yaratmak istiyorsanız baskı daha da katmerleşiyor. Gazetecilik dediğiniz aslında fırtınalı ve meşakkatli bir iştir. Hele özgür basın gibi ateşin içinde çalışıyorsanız bu daha da katmerleşir; baskı, sömürü artar. Özgür basın içerisinde habercilik yapmak istiyorsanız ölümün gölgesini, sesini yanınızda taşımak zorundasınız. Bunu tarihte defalarca gördük.”
Yeni yöntem erişim engeli
Özgür basın kurumlarının sık sık sansür, erişim engeli ve yasaklamalar ile karşı karşıya kaldığını söyleyen Çelebi, basına dönük baskıların son örneklerini şöyle dile getirdi: “Son yıllarda başvurulan yöntemlerden biri de haberlere erişim engeli getirmek. Yüzlerce haber ve haber sitesine erişim engeli getirildi ve hala da getirilmeye devam ediyor. Açık Radyo, RTÜK eliyle kapatıldı. Yeni Yaşam gazetesinin 5 sayısı hakkında toplatma kararı verildi. Toplumsal alanda meşruiyet krizi yaşayan iktidar bu krizi gizlemek için basın üzerinde baskı üzerine baskı kuruyor.”
Baskılara karşı dayanışma
Son yıllarda Türkiye’de ciddi boyutlarda bir toplumsal çürümeye tanık olduklarını dile getiren Çelebi, konuşmasını şöyle noktaladı: “Tüm bu yaşananları ve çürümüşlüğü bir araya getirdiğimizde korkunç bir tablo ile karşılaşıyoruz. Bu çürümenin kaynağını yazan biz özgür basın kurumları susturulmak isteniyor. Özgür Basın habercileri ‘Jin Jîyan Azadî’ felsefesiyle özgürlükçü bir dünya istiyor. Bu yönde habercilik yapıyoruz. Bu da ırkçı, ezberci bir tarih perspektifiyle bakan sistemin zoruna gidiyor. Baskılara karşı basın örgütlerinin dayanışma içinde olması gerekiyor. Siyasi partiler ve demokratik kamuoyu basın üzerindeki baskılara karşı tutum almalı ve karşı duruş sergilemeli.”