Kürdistan’da en eski yönetim kurumu
Toplum/Yaşam Haberleri —
- Glasgow Üniversitesi öncülüğünde Kürdistan’da keşfedilen 5 bin yıllık çanak çömlek ve diğer kalıntılar, dünyanın ilk merkezi yönetim kurumlarından birinin kökenine dair ipuçları sunuyor.
Güney Kürdistan’ın Kalar kasabasında yapılan arkeolojik kazılarda ortaya çıkarılan 5 bin yıllık kalıntılar, dünyanın ilk merkezi yönetimlerinden birinin gizemli çöküşüne dair yeni ipuçları sunuyor. Çanak çömleklerden yönetim sistemlerine uzanan keşif, antik Mezopotamya toplumlarının iş gücü organizasyonu ve kaynak yönetimi konusundaki yenilikçi yaklaşımlarını da gözler önüne seriyor.
Mezopotamya menüsü
Glasgow Üniversitesi’nden arkeolog Dr. Claudia Glatz liderliğindeki araştırma ekibi Süleymaniye’ye bağlı Kalar kasabasının Şahî Kora arkeolojik alanında yürüttükleri kazılarda ortaya çıkan kaselerin erken dönem devlet benzeri kurumların varlığına işaret ettiğini düşünüyor.
Kaselerin içinde yapılan kalıntı analizleri, bunların çoğunlukla et bazlı yemekler, muhtemelen et suyu veya yahni servis etmek için kullanıldığını ortaya koydu. Bulgular sayesinde antik yerleşimde büyük koyun ve keçi sürülerinin ne amaçla tutulduğu da ortay çıkıyor.
Kentleşme, ticaret…
Antiquity dergisinde önceki gün yayınlanan araştırmaya göre uerleşim yerinde bulunan kurumsal yapıların güney Mezopotamya tarzı sütunlar ve gelişmiş drenaj sistemleri içermesi, Uruk genişlemesi olarak bilinen dönemin izlerini taşıyor. O dönemde kentleşme, bölgelerarası ticaret ve erken yazı sistemlerinin uzak bölgelere yayıldığı bir süreç yaşanmıştı.
Merkezi otorite
Dr. Glatz’a göre, insanlar “kurumsal haneler” için çalışmak üzere Şahî Kora’ya geliyor ve karşılığında bu kaselerle yemek alıyorlardı. Sistem erken dönem merkezi otoritenin bir göstergesi olarak kabul ediliyor.
Glatz, “Şahî Kora’daki kazılarımız, merkezi ve belki de devlet benzeri kurumlarla ilgili en erken deneylerden bazılarının gelişimine ve nihayetinde reddedilmesine dair benzersiz, yeni bir bölgesel pencere sunuyor" dedi.
Berlin Özgür Üniversitesi’nden arkeolog Dr. Susan Pollock ise herhangi bir zamanda “yüzlerce” insanın çalışmak için Şahî Kora’da toplandığını tahmin ediyor.
Otoriteye isyan
Ancak en dikkat çekici bulgu yerleşimin MÖ 4. binyılın sonlarında herhangi bir şiddet veya çevresel baskı olmaksızın terk edilmiş olması. Araştırmacılar en olası tahmin olarak yerel halkın merkezi otorite fikrini reddederek aile çiftliklerine geri döndüğünü düşünüyor. Böylece hiyerarşik yönetim biçimlerinin erken karmaşık toplumların gelişiminde de kaçınılmaz olmadığı ortaya çıkıyor.
Johns Hopkins Üniversitesi’nden arkeolog Dr. Glenn Schwartz ise “beveled-rim” kaselerin “Uruk döneminin köpük bardakları” olarak nitelendirilebileceğini belirtiyor. Kaselerin içeriğinde et kalıntılarının bulunması ise araştırmacılar için heyecan verici bir sonuç olarak değerlendiriliyor.
Garmiyan Eski Eserler ve Miras Dairesi Müdürü Salah Mohammed Sameenise “Kürdistan’da devam eden kazıların sonuçlarının bu önemli dönemi daha iyi anlamamızı sağlayacak önemli yeni veriler sağlıyor” diye konuştu.
Alternatif yaşam biçimleri
Yeni bulgular özellikle erken Mezopotamya toplumlarının merkezi yönetim deneyimleri ve bunlara karşı geliştirilen direniş biçimleri hakkında daha fazla bilgi sunması açısından önem taşıyor. Yerel toplulukların merkezi güce karşı direnç gösterip alternatif yaşam biçimlerini tercih edebildiklerini ve ayrıca antik dönem sosyal organizasyonlarının sanılandan daha karmaşık olduğu anlaşılıyor. HABER MERKEZİ