Artık cepheler netleşiyor
- Kürt Halk Önderi'nin Suriye’de kaldığı 1982-83 yıllarında temas kurduğu kişilerden birisi olan PYD'li Salih Muslim, "9 Ekim 1998’de başlatılan 3. Dünya Savaşı günümüzde en vahşi şekilde sürüyor. Artık cepheler netleşiyor. Bir cephenin başını İsrail çekiyor. Diğer cephenin başını İran çekiyor. Şu an kendimizi korumak için örgütleniyoruz. Öz savunmamızı buna göre yapıyoruz" dedi.
Kürt Halk Önderi'ne dönük Uluslararası Komplo'nun startının verildiği Suriye'de, 2011'de iç savaş patlak verdi. Kürtler ve dostları, iç savaşın başlamasıyla birlikte ülkenin kuzey kısımlarında özerk bir yapının inşasına başladı. Kuzey ve Doğu Suriye'de inşa edilen yeni yaşama kaynaklık eden ise Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın ortaya koyduğu fikirler oldu. Kürtler ve dostları, örgütlendikleri topraklarda, tüm insanlığı tehdit eden DAİŞ'e karşı zafer elde etti. Öcalan’ın Suriye’de kaldığı 1982-83 yıllarında temas kurduğu kişilerden birisi olan Salih Muslim, MA'ya konuştu. Komplonun, 3. Dünya Savaşı'nın başlangıcı olduğunu belirten Muslim, "26 yıl geçti ve biz bunu daha açık görüyoruz. 9 Ekim 1998’de başlatılan 3. Dünya Savaşı günümüzde en vahşi şekilde sürüyor. 1. Dünya Savaşı'nda imparatorluklar yıkıldı, yerine ulus devletler inşa edildi. 2. Dünya Savaşı'nda yeni bir dünya sistemi kuruldu. Sosyalist, kapitalist, NATO… bunlar da çözüm olmadı. 1990’lı yıllarda bu sistemler de çöktü. Bunların çöküşü sonrası yeni bir dünya savaşını 1998’de başlattılar. Artık cepheler netleşiyor. Bir cephenin başını İsrail çekiyor. Diğer cephenin başını İran çekiyor. 3. Dünya Savaşı'nın sonunda ne olacak ve ne kadar sürecek bilmiyoruz. Bildiğimiz bir şey var; bir güç bu kaostan ancak kendisini örgütlenerek çıkabilir. Örgütlülüğün güçlü ise çıkarsın. Şuan biz de kendimizi korumak için örgütleniyoruz. Öz savunmamızı buna göre yapıyoruz. Yeni bir sistem kurulduğundan biz de kendi paradigmamız ile var olmak istiyoruz" dedi.
Kürt düşmanlığında birleşiyorlar
Türkiye ile komplonun startının verildiği Suriye'nin ortaklaştığı noktanın Kürt düşmanlığı olduğunu kaydeden Muslim, şunları söyledi: "İkisinin ortak düşmanı Kürtlerdir. Söz konusu Kürtlerin hakları olunca iki tarihi düşman aynı paydada bir araya gelebiliyor. ‘Kürt annesini görmesin’ politikası. Rusya da çıkarları doğrultusunda Suriye ve Türkiye’yi yan yana getirmek istiyor. Komplodan 8 gün sonra zorla imzalattırılan Adana Mutabakatı’nı (20 Ekim 1998'de Kürt kazanımlarına karşı Türkiye ve Suriye arasında imzalandı) genişletmek istiyorlar. Adana Mutabakatı teslimiyet belgesi, bu teslimiyeti genişletmek istenmesini kimse kabul etmez. Rejim kabul ederse bile Suriye halkları kabul etmez. Bu yan yana gelmenin bir geleceği olduğunu düşünmüyoruz."
Bir güce dönüştüren Öcalan'dır
Abdullah Öcalan'ın Suriye'de bıraktığı etkiye işaret eden Muslim, "Bugün Rojava Devrimi'ne öncülük eden, siyaset yapan herkes Sayın Öcalan’ın öğrencisidir. Siyaseti ondan öğrendiler. Bunlardan biri de benim. Sayın Öcalan, halkı bir güce dönüştürdü. Yan yana getirmeyi başardı. Düşmanın eline tutsak düştüğünde bile halkı yalnız bırakmadı. Savunmaları başlı başına bir okuldur. Sadece bizler için değil, dünya halkları için bir fırsat. 43 aydır haber alınamıyor ama hala halklara öncülük ediyor. İşkence, Sayın Öcalan’ı unutturamadı ve unutturamayacak" dedi.
Bitmedi, amacına da ulaşamadı
Uluslararası Komplo'nun bitmediğini ama amacına da ulaşmadığını belirten Muslim, şöyle konuştu: "43 yıldır haber alınamması kararı, sadece Türkiye’nin aldığı bir karar değil, uluslararası güçlerin kararıdır. Nelson Mandela’nın avukatı bize, ‘Birgün mücadeleyi gevşetirseniz o gün önderinizi size unuttururlar. Her zaman mücadeleyi büyütmeniz gerek’ demişti. Bunun için her zaman mücadeleyi büyütmemiz, bir an olsun durmamamız gerek.”