Artık sadece QSD savaşmayacak
- Kuzey-Doğu Suriye’nin siyasi ve askeri iradesinin tecrübe ve hazırlıklarına dayanarak, olası bir saldırıya karşı halkla birlikte direneceğini belirten Kuzey-Doğu Suriye Özerk Yönetimi Yürütme Meclisi Eşbaşkan Yardımcısı Emîne Osê, Türk devletinin bu kez karşısında sadece QSD’yi görmeyeceğini ifade etti.
ANF'den Hîvda Hebûn'a konuşan Emîne Osê, Rojava Devrimi'nin, sürekli bir değişim ve dönüşüm içinde olduğunu belirterek, "Özerk Yönetim Kobanê’den başladı, Cizîrê ve Efrîn’de gelişti ve Girê Spî, Minbic, Tebqa, Reqa ve Dêrazor’a kadar ulaştı. Siyasi, toplumsal ve askeri olarak herkes devreye girerek bu projenin gelişmesine engel olmaya çalıştı" dedi. Saldırıların sadece askeri ve işgal odaklı olmadığını kaydeden Osê, "Bununla birlikte siyasi baskılarla, bölgede ekonomik krizin oluşması ve halkın buna karşı tepki göstermesi için ellerinden geleni yaptılar. Sınırlar, ticaret kapıları kapatıldı, ekonomik ambargolar uygulandı ve tüm bunlar, Özerk Yönetim’e karşı ayaklandırma çabalarıydı. Çeteler aracılığıyla bölgedeki istikrarı bozmak ve halka bu yönetimin savunamadığını ve idare edemeyeceğini söylemek içindi. Türk devleti sürekli olarak siyasi, diplomatik, tüm girişimlerle Rojava’nın statü kazanmasının önünde engel oluşturmak için çalıştı. Siyasi, diplomatik, askeri ve toplumsal her türlü saldırıya maruz kaldık" şeklinde konuştu.
Tehditleri ciddiye alıyoruz
Tüm baskı ve işgal saldırılarına rağmen 10 yıl içinde devrim içinde devrimler yapıldığını kaydeden Osê, şunları söyledi: "19 Temmuz’la başlayan devrimin kendi içinde kadın devrimi, kültür devrimi olarak da giderek gelişmesi, tekçi sistemler için bir tehdit oluşturdu. Bu sistemin Kuzey-Doğu Suriye’de, Ortadoğu’da yayılmasını, kendi sistemlerinin sonu olarak gördüler ve bu nedenle 10 yıldır Rojava’ya saldırılar durmadı. Bu sistemi tasfiye etmek için tüm imkanlarını seferber ettiler. Erdoğan bu sistemi tasfiye etmek için bir dakika bile durmuyor. Rojava Devrimi’nin tasfiyesi için 24 saat kendine ortaklar arıyor. Özellikle bu son dönemde kendi varlıklarını Özerk Yönetim’in tasfiyesinde görüyorlar. Tehditleri ciddi görüyoruz. Erdoğan, kendi geleceğini ve varlığını bu saldırılara bağlamış. Bu şekilde ancak Türk kamuoyunu ikna edebileceğini ve 2013 seçimlerini kazanacağını hesaplıyor."
Halk hazırlığın bilincinde
Artık hiçbir şekilde geri çekilme gibi bir durumun olmayacağının altını çizen Osê, şunları ekledi: "Toplumsal, siyasi ve askeri olarak gelecek her türlü saldırıya karşı hazırlıklı olmak ve güçlü cevap vermek için büyük bir tecrübe edinildi. Kuzey-Doğu Suriye halkı da hazırlama gerektiğinin bilincindedir. Türk devleti, artık sadece QSD ile savaşa girmeyecek. Türk devleti bu sefer Kuzey-Doğu Suriye halkının büyük direnişiyle yüz yüze kalacak. Elbette biz savaş taraftarı değiliz, olmaması için girişimler var, ancak saldırı olduğu zaman da sadece askeri güçle değil, tüm Kuzey-Doğu Suriye halkı bir direniş içinde olacaktır."