Aşırı sıcaklar, küresel ısınma ve geleceğimiz
Doğan Barış ABBASOĞLU Haberleri —
- Küresel ısınma önümüzdeki en büyük tehdit. Ortadoğu’da yaşayan bir halkız. Üç derecelik bir ısınma artık kendi coğrafyamızda insan yaşamına uygun hiçbir yer kalmayacağı anlamına geliyor.
Dünyamız üzerinde 100 milyar insan yaşadı ve öldü. Bugün 8 milyarımız hayattayız. “Öfkeli bir yıldızın altında” gözlerimizi açtığımız Dünyamızda gideceğimiz, bizim yaşamımıza uygun başka hiçbir yerimiz olmadan varlığımızı sürdürüyoruz.
Güneş Sistemimiz içinde Dünyamızdaki yaşama ev sahipliği yapabilecek bir gezegen olmadığını biliyoruz. Bize en yakın yıldız olan Proxime Centauri çevresinde de bizim yaşamımıza uygun bir yer yok. Ama diyelim ki var. Oraya ulaşmamız saatte 56 bin kilometre hızla giden bir uzay aracıyla 81 bin yıl sürecek. Bir diğer deyişle bugün o yolculuğa çıksak bizim 2 bin 700 kuşak sonramızdaki torunlarımız yeni evimize vardığımızı görecek.
İnsanlık olarak birbirimizi boğazlamakla çok meşgul olduğumuz için evrensel gerçekleri unutma eğilimindeyiz. Dünyanın ne kadar özel bir yer olduğunu, ne kadar kırılgan olduğunu ve gezegenimizin dengesinde yaşanacak ufak değişimlerin dahi hayatlarımızda ne kadar dramatik değişiklikler yaratacağını görmemekte olan ısrarımız bizi nereye götürecek kestirmek zor.
Gazeteci Mark Lynas’ın “Altı Derece” adlı kitabında 2021 yılındaki küresel sıcaklıklar esas alınarak kademe kademe küresel ısınmanın nelere yol açabileceği inceleniyor. Ortaya çıkan sonuçlar ise insanın kanını donduracak cinsten.
1 derecelik artış
Eğer küresel sıcaklık 1 derece artacak olursa bu 6 bin sene kadar önce yaşadığımız Holosen İklim Optimumuna benzer bir etki yaratacak.
Bundan 9 bin 500 ile 5 bin 500 yılları arasında Dünyada küresel bir ısınma dönemi yaşandı. Bu dönemde küresel sıcaklık 8 bin yıl kadar önce en yüksek seviyesine ulaşırken bunu 0,3 derecelik bir soğuma dönemi takip etti. Bilim insanları bu dönemi Holosen İklim Optimumu olarak adlandırıyor.
Günümüzde, 9 bin 500 yıl öncesi gibi 1 dereceye yakın bir küresel ısınma Kuzey Kutbundaki buzulları eritecek. Bu nedenle okyanus suyu daha fazla ısı absorbe edip, küresel ısınmanın daha fazla artmasını sağlayacak.
1 derecelik artış Dünyadaki ekosistem için büyük önem taşıyan yağmur ormanlarını tehdit ederken ada ülkeleri ise yükselen deniz seviyesi nedeniyle yok olmakla karşı karşıya kalacak.
2 derecelik artış
Küresel sıcaklığın 2 derece artması durumunda ise karaların iç kesimlerinde şiddetli kuraklık ve su sıkıntısı baş gösterecek. Dünyadaki okyanuslarda karbondioksit birikmesi sonucu okyanus suları daha asidik hale gelip, birçok canlı türünün ölümüne neden olacak. Karbondioksit absorbe eden deniz canlılarının ölümü atmosferdeki karbondioksit oranının artmasıyla sonuçlanan bir süreci başlatacak. Yüzbinlerce tür bitki ve hayvanın soyunun bu süreçte tükeneceği öngörülüyor.
Bu düzeyde bir artışın, 2003 yılında yaşanan ve “bin yılda bir” görülecek düzeyde olduğu düşünülen sıcak hava dalgalarının yıllık olarak tecrübe edilen bir olay haline getireceği tahmin ediliyor.
3 derecelik artış
3 derecelik sıcaklık artışı insanlığı bugüne kadar hiç görmediği şiddette kasırgalarla tanıştıracak. Günümüzde belirli aralıklarla yaşanan “El Nino” artık yıllık bir meteoroloji olayı haline gelirken Asya’nın zirve noktalarındaki tüm buzullar eriyecek. Bugün soframızda olan birçok bitki ve meyve artık doğada yetiştirilemeyecek. Topraktaki ısınma nedeniyle bakteriler burada hapsolmuş karbonu, oksijenle bağlayarak karbondioksit olarak atmosfere gönderecek. Amazon ormanları yerini çimlik bir alana bırakacak. Kısa bir süre sonra ise çöllük bir alana dönüşecek.
4 derecelik artış
Ortalama küresel sıcaklığın 4 derece artması artık küresel felaket derecesinde sonuçlara neden olmaya başlayacak. Kuzey yarımkürede buzul hiçbir alan kalmayacak. Batı Antarktika’daki buz tabakası okyanusa karışarak deniz seviyesinin yaklaşık 4,6 metre yükselmesini sağlayacak. New York gibi deniz kıyısındaki büyük şehirler, Hollanda gibi birçok ülke artık yaşanamaz hale gelecek.
Küresel alanda tarım alanlarının bu süreçte çok daralacağı ve Dünyada büyük bir açlık felaketinin yaşanacağı düşünülüyor.
Sibirya, Alaska ve Kuzey Kanada’daki buzul alanlar, 3 derecelik artışla tamamen eriyecek ve burada milyonlarca yıldır hapsolmuş olan sera etkisi yapan gazlar atmosfere salınacak.
5 derecelik artış
Küresel sıcaklık ortalamasındaki 5 derecelik artış Dünyanın tüm yeraltı su kaynaklarının yok olmasına neden olabilecek kadar önemli bir gelişme. İnsanlığın yaşam alanları artık Kuzey ve Güney Yarımkürede kutuplara yakın noktalar olacak. Dünyanın nüfusunun bu durumda 1 milyarın altına düşebileceği düşünülüyor.
Bu durumda 55 milyon yıl önce atmosferdeki karbondioksit oranının yüksek seviyelere ulaşması sonucu deniz canlılarının çok büyük bir kısmının öldüğü metan patlamalarına benzer patlamalar yaşanacak.
Küresel felaket noktası: 6 derece
Bundan 250 milyon yıl önce, Permiyan döneminin sonunda Dünyamızdaki tüm yaşam yok olmakla karşı karşıya kaldı. Bilim insanları buna neyin yol açtığını bilmiyor ancak en güçlü varsayım küresel sıcaklığın bir nedenle 6 derece kadar atması. Bu düzeyde bir artışın okyanus zemininde hapsolmuş metanın yol açacağı süper patlamaları tetikleyeceği tahmin ediliyor. Bu patlamalar Dünyadaki tüm nükleer bombaların toplamının 10 bin katı kadar bir enerjinin ortaya çıkmasına neden olabilir.
Bu durum da insanlığın sonu demek.
Bilim insanlarına göre 3 derecelik bir küresel ısınmadan sonraki aşama artık dönüşü olmayan bir noktayı ifade ediyor. Eğer Dünya üç derece ısınırsa, 4, 5 ve 6 derecelik artışın önünü kesmek mümkün olmayacak.
Karbon meselesi
Dünya ve Venüs’te aynı oranda karbon bulunuyor. Dünyamızda karbonun çok büyük bir kısmı karada hapsolmuşken Venüs’te ise karbon atmosferde. Sonuç: Dünyamızdaki ortalama sıcaklık 15 derece civarındayken Venüs’te ise ortalama sıcaklık 463 derece. Yani evimizdeki ortalama bir fırının maksimum sıcaklığının yaklaşık iki katı.
Günümüzdeki küresel ısınmanın kaynağı
Dünyamızın tarihi boyunca küresel sıcaklıklardaki değişimin ana nedeni doğal iklim değişiklikleriydi. Son derece karmaşık dinamiklerin oluşturduğu bu değişimler temelde volkanik aktivite, güneş radyasyonu, yörünge farklılıkları gibi çok uzun bir zaman diliminde etkili olan faktörlerden kaynağını alıyordu. Bu doğal faktörler zaman içerisinde de ısınma ve soğuma dönemleri yaratıyordu.
Ancak günümüzde küresel ısınmaya insan faaliyetlerinin neden olduğu artık tartışma götürmez bir gerçek. Fosil yakıtların kullanımı, ormansızlaştırma gibi insan faaliyetlerinin Dünyamız üzerinde korkunç sonuçları olmakta.
Sadece son 100 yıl içinde Dünyadaki ormanların yüzde 35’ini yok ettik. Fosil kaynaklı yakıtlara dayanan dev ekonomiler kurduk ve artan oranda kullanmaya devam ediyoruz. Kapitalizmin hiçbir sınır tanımayan kar hırsı Dünya ile olan kırılgan ilişkimizi artık kopma noktasına getirmiş durumda.
Sadece Avrupa’da geçtiğimiz sene 60 bin insan aşırı sıcaklardan öldü.
2023 yılında da Kuzey Yarımküre yaz aylarına felaket bir giriş yapmış durumda. Bu sene küresel ısınma etkisi El Nino’yla birleşerek çok daha fazla ölüme yol açacak.
Son 50 yıl içerisinde ekstrem meteorolojik olaylarda ölenlerin sayısı 2 milyon olarak tahmin ediliyor.
Ve bütün bunlar son 150 yıl içinde küresel sıcaklığın 1,15 derece artmasıyla oldu. 2027 yılına kadar küresel ortalama sıcaklığın 1,8 derece kadar atması ihtimali oldukça yüksek.
Küresel ısınma önümüzdeki en büyük tehdit. Ortadoğu’da yaşayan bir halkız. Üç derecelik bir ısınma artık kendi coğrafyamızda insan yaşamına uygun hiçbir yer kalmayacağı anlamına geliyor. Bunu kafamıza iyice kazımamız gerekli.
Daha bugünden kuraklığın yarattığı sonuçların yıkıcı etkisini görmekteyiz. Bu yüzden gezegenimizin geleceği en çok da bizleri ilgilendiriyor.
*****
Küresel ısınma konusunda bazı veriler
2022'de ortalama küresel sıcaklık 1850-1900 ortalamasının yaklaşık 1,15°C üzerindeydi. Geçtiğimiz üç yılın büyük bölümünde La Niña koşullarının serinletici etkisi, uzun vadeli ısınma eğilimini geçici olarak dizginledi. Ancak La Niña Mart 2023'te sona erdi ve El Niño etkisini göstermeye başladı. Tipik olarak, El Niño geliştikten sonraki yıl küresel sıcaklıkları artırır - bu durumda bu 2024 olacak.
2023-2027 yılları arasındaki her yıl için yıllık ortalama küresel yakın yüzey sıcaklığının 1850-1900 ortalamasından 1,1°C ile 1,8°C arasında daha yüksek olacağı tahmin ediliyor.
Önümüzdeki beş yıl içinde en az bir tanesinin, olağanüstü güçlü bir El Niño'nun yaşandığı 2016 yılında kırılan sıcaklık rekorunu geçme ihtimali %98.
2023-2027 yılları arasındaki beş yıllık ortalamanın son beş yıldan daha yüksek olma ihtimali de %98.
Kuzey Kutbu'ndaki ısınma son derecede yüksek. 1991-2020 ortalamasıyla karşılaştırıldığında, önümüzdeki beş kuzey yarımküre uzun kışının ortalaması alındığında sıcaklık anomalisinin küresel ortalama anomalinin üç katından daha büyük olacağı tahmin ediliyor.
Mayıs-Eylül 2023-2027 ortalaması için öngörülen yağış modelleri, 1991-2020 ortalamasıyla karşılaştırıldığında, Batı Afrika, Kuzey Avrupa, Alaska ve kuzey Sibirya'da yağışların arttığını ve Amazon ve Avustralya'nın bazı bölgelerinde bu mevsim için yağışların azaldığını gösteriyor.