Güncel

Bahçeli'den yeni yol haritası

Devlet Bahçeli

Devlet Bahçeli

  • MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ilkini Ekim'de yaptığı ve devam eden açıklamalarının çerçevesine uygun bir beyanname yayımladı. 

Yeni bir demokratik anayasadan siyasi partiler yasasına, Türkiye vatandaşlığından sağlam güçler ayrılığına kadar idarî, hukukî ve siyasî tüm reformları kapsayan bir sürece girilmesi gerektiğini söyleyen Bahçeli, Kürt Halk Önderi'nin tarihi bir dönüm noktası olan çağrısına uygun bir yol haritasının, hukuk, adalet ve demokratik siyaset çerçevesinde belirlenip uygulanmasını istedi. 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 5 Şubat'ta geçirdiği kalp kapakçığı ameliyatı sonrası dinlendiği evinde Türkgün gazetesine, yeni süreçle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Bazı bölümleri şöyle:

Tarihi bir dönüm noktası

İmralı’nın 27 Şubat'ta DEM Parti heyeti aracılığı ile yaptığı PKK’ya tüm bileşenleriyle silah bırakma ve kendisini feshetme çağrısı tarihi bir dönüm noktasıdır. Milletimiz umutlu bir bekleyiş içerisindedir. Bu beklentiyi hüsrana değil sevince dönüştürmek elimizdedir.

Hukuk, ahlak ve demokratik siyaset

Neyi nasıl yaparsak milletimizin hayrına olur düşüncesiyle hareket etmek durumundayız. Yol haritamızı bu doğrultuda hukuk, ahlak ve demokratik siyaset çerçevesinde belirleyip iyi niyetle uygulamalıyız. O takdirde yeni bir Türkiye’yle, güvenlikli, huzurlu yeni bir hayatla buluşmamız mümkün olabilecektir. Barış ve huzurun inşasında herkese sorumluluk düşmektedir.

Gecikmemek, geciktirmemek

Bu kapsamda gecikmemek, geciktirmemek ve sahip çıkmak öncelikli meseledir. Başarmak için dezenformasyonlara, tahriklere, yalan ve iftiralara kulak asmadan kararlı bir tavır gösterilmesi şarttır.

Toplumsal barışın güçlendirilmesi ve kutuplaşmanın azaltılması için siyasi aktörlerin kapsayıcı bir dil kullanmasına ihtiyaç vardır. İhtiyacımız; çatışmacı değil uzlaşmacı, ayrıştırıcı değil bütünleştirici, kavgacı değil barışçı, ötekileştirici değil kucaklayıcı, bölen değil birleştiren, kaostan değil huzurdan beslenen bir anlayışa, Türkiye’yi ve Türk milletini geleceğe birlikte taşıma iradesinedir.  

Takdirle ifade etmek gerekir ki TBMM’de temsil edilen siyasi partilerin ve siyasetin büyük bir ekseriyeti toplumsal uzlaşmaya dönük mutabakattan yanadır.

Terörsüz Türkiye, Türkiye’nin barış içerisinde yeni bir siyasi ve sosyal yaşama kavuşmasına, böylesi bir sorunu çözdüğü için demokratik siyaset kurumuna toplumun duyduğu itimadın artmasına vesile olacaktır. 

Kapsamlı reformlar

Türkiye için tarihi bir fırsat olan PKK’nın silah bırakması ve fesih sürecinin uzun vadeli beklenen başarıya ulaşması için siyasi, ekonomik ve toplumsal açıdan yeni atılımlar ve kapsamlı reformlarla milli birliğimiz daha da güçlendirilmeli, toplumsal uzlaşı, adalet ve eşitlik esas olmalıdır.  Bunu mümkün kılacak siyasi ve sosyal şartlar mevcuttur.

Uzlaşma zemini

Yeni bir toplumsal sürece girdiğimiz dönemde, demokratik olgunluk ve uzlaşı kültürünün egemen olduğu, dışlayıcı ve ötekileştirici söylem ve üslubun törpülendiği, Türkiye’nin millî ve manevî değerlerinin ortak payda olarak kabul edildiği bir siyaset anlayışının hâkim kılınmasını önemli bulmaktayız.

Önümüzdeki dönemde Türkiye’yi daha demokratik, ekonomik ve sosyal olarak gelişmiş, dünya liginde üst sıralarda olan bir ülke yapmak temel hedefimizdir. Bu amaçla Türkiye’nin önündeki engelleri aşması ve hasımlarına karşı güç birliği yapabilmesi millî mutabakatla hareket etmekten, iç cephemizi güçlendirmekten geçmektedir. Önümüzdeki süreçte siyasi, sosyal ve ekonomik hayata yönelik bir uzlaşma zemini oluşturulabilecek, birlikte yaşama iradesini güçlendirilebilecek aynı zamanda da gelişmiş bir ülke hedefine odaklanılabilecektir.

Bu zemin çerçevesi; demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğüne, millî birlik ve kardeşlikte uzlaşmaya açılan bir siyasetin şekillenmesidir.

* Demokratik standartları yükseltmek, temel insan hak ve hürriyetlerini teminat altına almaktır.

* Uzlaşma kültürünü geliştirerek toplumsal dayanışmayı güçlendirmek ve kardeşliği pekiştirmektir. 

* Hukukun üstünlüğünü ve adaleti her alanda hâkim kılmak, güçlünün değil haklının yanında olan adil bir sistem oluşturmaktır. 

* Milletin değerlerini temsil eden, milletin hizmetinde, güçlü, adil, müşfik ve insanî bir devlet anlayışını hâkim ve sürdürülebilir kılmaktır. 

* Devlet tarafından sunulan hizmetlerin vatandaşlarımız için ülkemizin her yerinde ve çağdaş standartlarda erişilebilirliğini temin etmektir.

* Ahlakî kirlilik ve yolsuzluklarla kararlı ve etkin mücadele suretiyle temiz siyaset, temiz yönetim, temiz toplumu tesis etmektir.

* Özel sektörün dinamizmini ve teşebbüs gücünü desteklemektir.

* Ekonomik ve sosyal politikaları dar ve sabit gelirlileri gözetecek şekilde ahenk içinde uygulamaktır.

* Adil bir gelir dağılımı sağlamak, işsizlik ve yoksullukla mücadele etmektir. 

* Sosyal koruma programları ile yardıma muhtaç, yoksul ve kimsesiz vatandaşları aç ve açıkta bırakmamaktır.

* Herkesin eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik gibi temel ihtiyaçlarının eksiksiz olarak karşılandığı, insan onur ve haysiyetine yakışır sosyal düzen oluşturmaktır.

* İstihdam edilebilirliği yüksek, eğitimli, sağlıklı, vasıflı, yüksek ahlak ve seciye sahibi, Türk kültür ve değerlerini özümsemiş, evrensel düzeyde iddia sahibi bir gençlik yetiştirmektir. 

* Çevre şartlarını sürekli iyileştirerek yaşanabilir hale getirmektir.

* Türkiye’nin jeostratejik konumunu dikkate alan, dünya ölçeğinde siyasî, sosyal ve ekonomik politikaların oluşturulmasında söz sahibi olan, gelişme ve sorunları gerçekçi ve millî bir strateji çerçevesinde değerlendiren, Türkiye merkezli ve çok yönlü bir dış politika yürütmektir.

* Türkiye’nin tarihine, kültürüne, yeraltı ve yerüstü zenginliklerine; beşerî, askerî ve iktisadî kapasitesi ile jeopolitik avantajlarına uygun bölgesel ve küresel işbirliği programları geliştirmektir. 

* Türkiye’yi “kudretli bir devlet” haline getirecek idarî, hukukî ve siyasî tüm reformları hayata geçirmek; insan hak ve hürriyetlerini mümkün olan en geniş boyutta temin etmektir. 

Demokratik yeni anayasa

* Bu kapsamda; devletimizin kuruluş ilkelerini, Cumhuriyetin temel niteliklerini koruyan, çatısının başkanlık sisteminin ana ilkelerince örüldüğü, milli ve katılımcı, kapsayıcı demokratik yeni bir anayasa ile darbe kalıntıları tamamen temizlenebilecektir.

* Siyasi partiler ve seçim kanunlarında siyaset alanını genişletecek, katılımı artıracak, parti içi demokrasiyi güçlendirecek, parti üyeliğini sağlam teminatlara bağlayacak, siyasette etik ve ilkeyi hâkim kılacak değişiklikler hayata geçirilebilecektir.

* Toplumsal temsili her alanda yaygınlaştıracak, yasama yürütme ilişkisini güçlendirecek, denge ve denetimi daha da etkinleştirecek düzenlemeler yapılabilecektir.

* Önemli olan toplumun her kesiminin, milletimizin her ferdinin kendisini içinde bulacağına inandığı bir yapı inşa etmektir.

* Türk milletinin her ferdinin kendisini ifade edebileceği, ayrıştırmak yerine birleşmeyi, dağılmak yerine toplanmayı, kavga yerine barış ve huzuru arayacağı, hep birlikte Türkiye anlayışıyla geleceğin güçlü Türkiye’sinin inşasına odaklanacağı bir zeminde buluşmaktır.

* Bu kapsamda yasama yürütme ilişkilerine, yürütmenin kapsayıcılığına, yargının bağımsız ve tarafsızlığına, katılımcılığa ve temsil adaletine, aynı zamanda da yönetim istikrarına uygun düzenlemeler yapılabilecektir.

* TBMM İçtüzüğünde yasama kalitesini artıracak, yasa yapımında katılımcılığı sağlayacak, etkin işleyen bir yasama faaliyetine imkan veren değişiklikler hayata geçirilebilecektir.

* Sağlam teminatlara bağlanmış bir yargı bağımsızlığı demokratik rejim için hayati önemdedir. Bu kapsamda insan odaklı hizmet, hak ve özgürlüklerin daha etkin korunması, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının geliştirilmesi, hukuk güvenliğinin güçlendirilmesi, adalete erişimin kolaylaştırılması, makul sürede yargılanma hakkının gözetilmesi ve yargıya güvenin arttırılmasını sağlayacak adımlar süreklilik içinde atılabilecektir.

Etnik değil, insani düzlem

* Demokratikleşmeye dönük adımlara, milletimizi çağdaş medeniyetler seviyesine ulaştırma gayesi olarak bakılarak, etnik siyasetin taleplerini aşan bir siyaset tarzıyla bakılabilecektir.

* İmralı çağrısında yer alan  “kültüralist politikalar dahil hiçbir talep söz konusu değildir” söylemi çerçevesinde devletin atacağı adımlar etnik değil insani düzlemde ve herkese göre olmalıdır.

* Milliyetçi Hareket Partisi siyaseti, milletin huzur ve refahının teminine yönelik politikaların geliştirilmesinin yolu olarak görmektedir.

Eşit hak ve yükümlülükler

* Tüm vatandaşlarımızı “Her şeyden önce Türkiye” ve “Herkes eşittir Türkiye” anlayışı ile “millî birlik ve kardeşlikte buluşmaya, Türkiye’nin kutlu geleceğini hep birlikte inşa etmeye” çağırıyoruz.

* Bireysel özgürlüklerin geliştirilmesini, herkesin istediği gibi yaşama hakkının temin edilmesini, toplumsal duyarlılıklara sahip olma anlayışıyla tasada ve kıvançta bir olabilmeyi arzu ediyoruz.

* Vatandaş olmanın imkânlarından yararlanmanın, yükümlülüklerini yerine getirmenin, ülkemizin zenginliklerinden istifade etmenin erdemine sahip etnik kökeni, dini ve mezhebi, ideolojik aidiyeti, siyasi görüşü ne olursa olsun “bu vatan benim, bu bayrak hepimizin, bu devlet benim” diyen ve bu değerlere yan gözle bakanlara tavır alabilen herkes baş tacıdır, can beraberimizdir.

* Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes, eşit hak ve yükümlülüklere sahiptir."

paylaş

   

Güncel

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.