Bahçeli, Erdoğan'da ısrarlı
- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Anayasa değişikliğiyle Erdoğan'ın tekrar aday olacağını, zaten tek seçenek olduğunu söyledi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, son üç konuşmasının seyrini izlediği dünkü Grup Toplantısı'nda Kürt Halk Önderi'nin PKK'yi lağvetmesi ve kürtlerin tüm haklarından feragat etmesi halinde Meclis'te konuşabileceğini, umut hakkından yararalanabileceğini söyledi. Kürtler bir alt kimlik olarak Türklük çatısı altına sığındıkları ve Türk milletinin bir parçası oldukları zaman her şeyin yoluna gireceğini söyleyen Bahçeli, kayyum atamalarının da çok sorun olmadığını, zaten yargı sürecinin devam ettiğini söyledi. Tehdit, şantaj ve hakaretlerini de eksik etmeyen Bahçeli, CHP'yi de Ahmet Türk üzerinden DEM Parti ile İmralı arasına çomak sokmakla eleştirdi.
Bahçeli, Erdoğan'ın yeniden adaylığı ve yeni anayasa konusunda da yeni bir çıkış yaparak, şunları söyledi:"Diyorlar ki sayın cumhurbaşkanımızı seçtirmek için yol arıyormuşuz... Eğer terör hayatımızdan sökülüp atılırsa, eğer enflasyon canavarına darbe indirilirse, Türkiye siyasi ve ekonomik istikrarın zirvesine çıkarsa cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın bir kez daha seçilmesi doğal ve doğru bir tercih değil midir?
Ne yapacağız CHP'nin içinde 4 yıl kala aday mı arayacağız? Bu kapsamda lazım gelen anayasal düzenlemeyi yapmak önümüzdeki görevler arasında olmayacak mıdır? Devlette devamlılık, siyasette istikrar, Türkiye Yüzyılı'nın inşası için sayın Recep Tayyip Erdoğan güvencedir, milletin sevdalısıdır, tecrübesiyle, birikimiyle bize göre tek seçenektir."
Kürt sorunu yok, post sorunu vardır
Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olarak yola devam etmesini savunan Bahçeli'ye, dünkü Grup Toplantısı'nda yanıt veren CHP Genel Başkanı Özgür Özel, şu ifadeleri kullandı: "Şimdi bütün Türkiye duysun ki neymiş yaptıkları? Bir kere söyledikleri şuymuş: Kürt sorunu yoktur. Kürk sorunu vardır. Recep Tayyip Erdoğan'ın Kürk sorunu. Kürk sorunu vardır. Ne Türk ne Kürt ne Alevi ne Sünni, bunların dost kaygısı yoktur, dostluk projesi yoktur. Bunlarca dostluk sorunu, dost sorunu yoktur. Recep Tayyip Erdoğan'ın post sorunu vardır. Postunu bırakmak istememektedir... Erdoğan bir kez daha aday olabilsin, bir kez daha seçilsin diye anayasa değiştirmekten, bunun için de gerekirse Abdullah Öcalan'ı bile Meclis'e getirmekten bahsetmektedir. Partimizin Kürt sorununun var olduğunu, çözüm adresinin Meclis olduğunu ancak toplumsal mutabakatla bunun sağlanabileceğini hiçbir partiyi, hiçbir grubu dışlamadan ve olmazsa olmaz altın standardımdır, kırmızı çizgimdir. Şehit ailelerinin, evlatlarının, eşlerinin ve gazilerimizin yüzüne bakamayacağımız hiçbir şey yapmadan bu sorunu çözeceğiz. Tabii bu sürecin, bu sürecin tuzaklarla dolu bir süreç olduğunu bilelim."
Bir elde sopayla diyalog kuramayız
Yerine kayyum atanan Mêrdîn Belediyesi Eşbaşkanı Ahmet Türk de Bahçeli’nin Meclis Grup Toplantısı’ndaki “Sağlık sorunları olan, Kürt ağası Sayın Ahmet Türk'ün istismar edilmesi, İmralı ile DEM Parti arasına çomak sokma sinsilikleri, CHP'nin başını çektiği kara kampanyanın dış bağlantılı mahsulüdür” şeklinde yaptığı konuşmayı değerlendirdi. Tek hayalinin bir gün barışı sağlamak olduğunu hatırlatan Türk, şunları söyledi: “Onurlu bir yaşamı sağlamak istiyoruz. Yıllardan beri de bunun için mücadele veriyoruz. Bizim için önemli olan bir diyalog ortamını oluşturmak. Eğer bunun imkanı varsa biz Türkiye’deki bütün siyasi partilerle görüşmek, konuşmak, sorunun çözümüne katkı sunacak bir formül oluşturmak için varız. Yarın pratikleri ile gerçekten sorunun çözümü, demokratik bir gelecek için bir çalışmaları varsa Sayın Bahçeli ile de görüşürüz. O nedenle kimse bizi istismar edecek durumda da değil. Kürtler bugün politize olmuş bir halk. Kürtler ne istediğini biliyor. Kürtler hangi projenin demokratik bir proje olduğunu veyahut gerçekten demokratik olmayan bir proje olduğunu fark edecek bilinçte ve güçtedir. Bu nedenle bir istismar söz konusu değil.
Her zaman elimizi uzattık ama bir elde sopa, diğer eli de uzatarak sorun çözülmez. Söylemek istediğimiz budur. Sopayı ellerinden bıraksınlar, ellerini uzatsınlar. Bizler de bu eli tutmaya hazırız. Diyalog oluşturmaya hazırız. Bu bakımdan hiçbir partinin etkisinde değil, halkımızın talebi doğrultusunda siyaset yapıyoruz. Halkımızın taleplerini yerine getirmek için mücadele ediyoruz. Bizim amacımız hiçbir zaman kürsü ya da bakanlık değildir. Bizim amacımız halkımızın onurlu bir barışa kavuşmasıdır. Bunun mücadelesini yürütüyoruz ve bunu yürütmeye devam edeceğiz.
Kürt halkının iradesini kırmaya çalışan anlayışı kabullenmeyiz. Genel olarak Kürtleri susturmaya, sindirmeye çalışan bir siyaset izliyorlar. Biz umudumuzu hiçbir zaman kaybetmeyeceğiz. Umudumuzu besleyeceğiz ve büyütmeye çalışacağız." ANKARA/MÊRDÎN