Başûr halkını doğru tanımak

• Başûrê Kurdistan, kapitalist sistemin yaratmaya çalıştığı Kürt modelinin laboratuvarı yapılmak istendi. Bu nedenle zihniyet dünyasında ciddi hasarlar oluştu. Ama Başûr halkı yurtseverliğinden ve özgürlüğünden vazgeçmedi.

SERKEWT MISTAFA

Kurdistan’ın her parçası kendi özgünlüğü ve sömürge devletlerin karakterine göre kızıl ve beyaz soykırımlar yaşamıştır. Özellikle Başûr’un yaşadığı soykırımın özgünlüğü vardır. Lozan Antlaşması’yla birlikte diğer parçalar tamamıyla inkâr ve imhaya tabi tutulurken, Başûrê Kurdistan’a daha o dönem belli bir özerklik tanınmıştır. Yani tümden inkâr yoktur. Ama bu diğer parçaların özgürlük hareketlerinin Başûr üzerinde imhası karşılığında olmuştur. Diğer parçalardaki devrimci ve özgürlükçü hareketlerin Başûr’da imha edilmesi için öncelikle Başûr’daki yurtsever ve devrimci çizginin ve hareketlerin imhasını gerektiriyordu ve gerçekleştirildi. Buna karşı işbirlikçi, ihanetçi çizgi hâkim kılınmaya çalışıldı ve bu Barzaniler eliyle hakim kılındı.

Başûrê Kurdistan kapitalist sistemin yaratmaya çalıştığı Kürt modelinin laboratuvarı yapılmak istendi. Bu nedenle zihniyet dünyasında ciddi hasarlar oluştu. Ama Başûr halkı yurtseverliğinden ve özgürlüğünden vazgeçmedi. Her fırsat bulduğunda ayaklanıp işgalcileri söküp atttı, Kürt kimlik ve zihniyet dünyasında ısrar etti. Lozan’dan günümüze kadar diğer parçalara da ilham ve umut veren aralıksız bir mücadele yürütülmüş ve 1991’de bu işgalcilerin Başûr’dan sökülüp atılmasıyla sonuçlanmıştır.

Başûr’un talihsizliği; ulusal temeldeki mücadele zafer kazanırken, daha işin başında ideolojik mücadelede bir yenilginin olmasıdır. Bu da Kürt’ün eliyle Kürt’ü bitirme sürecinin başlangıcıydı. Yani, boş değirmen misali hareket ettikçe taşın aşınmasıdır. ‘Boş Değirmen’ (Kürtçe: Aş Batal) sözü Başûr halkının geliştirdiği bir deyimdir. Mevcut durumda Başûr’daki herkes temel ideolojinin para olduğunu söyler. Ama tüm bunlara rağmen halkta yurtseverlik duyguları ve bilinci güçlüdür. Başûr’daki sol-sosyalist ve demokratik hareketlerin hepsi Barzanilerin eliyle bir şekilde iktidara yedeklendiği için halka umut vermiyorlar Bu nedenle geçen yılki seçimlerde halkın %70’i sandığa gitmedi, sadece %30’u sandığa gidip oy kullandı. Bunların büyük çoğunluğu da peşmerge gücü ve memurlardı ve mecbur olduklarından dolayı oy kullandılar. Başûr’da konuştuğumuz, tartıştığımız siyasetçisinden tüccarına kadar halkın her kesiminden insanlar Başûr’un ve tüm Kurdistan’ın geleceğinde sadece Özgürlük Hareketi’nin olacağını belirtiyor ve buna umut bağlıyorlar. Daha yakın süreçte DAİŞ’e karşı gerillaların Rojava’dan Şengal’e, Mexmûr’dan Kerkük, Xaniqin’e kadar en ön cephede kendini nasıl siper ettiği ve ulusal ve insanlık onurunu nasıl koruduğu hafızalarda hala canlıdır.

Bu kısa özet anlatımdan sonra şu an yaşanan Türk işgaline karşı Başûr halkının tutumuna değinmek gerekiyor. 2008 Şubat ayında faşist Türk ordusunun Zap operasyonunda Habur kapısından tankları geçirip, Başûr topraklarını kullanarak gerillaları kuşatarak vurmasına KDP yol vermiş, Behdînan halkı ise o tankların Zap’a ulaşmaması için önüne yatmış, gerillaların kuşatılmasına izin vermemişti.

2008’deki Zap operasyonunda faşist Türk ordusunun tarihsel bir yenilgi almasında Başûr halkının bu tarihsel yurtsever tavrının payı vardır. 2019 Ocak ayında yine Şêladizê halkının, faşist Türk ordusunun karargahını basarak yakması “Şêladizê  Serhildanı” olarak Kurdistan tarihine gururla yazılmıştır.

En son bundan bir hafta önce gerillayı arkadan kuşatmak için işbirlikçi KDP eliyle Şêladizê ve Amediyê’ye getirilen işgalci Türk ordusunun yolu kesilmiş, cephaneyi taşıyan kamyonlar gençler tarafından ateşe verilmiştir.

Başûr’un işbirlikçi iktidarı halkı engellemese ve baskı, zulüm uygulamasa, halk tek bir işgalci askerin orada sağ çıkmasına izin vermez. Barzaniler işgalci ordunun yenilmesinin kendilerinin sonu olacağını bildiğinden tüm gücüyle halkı bastırarak, engelleyerek ve işgalci orduya her türlü desteği vererek gerillanın yenilmesini istiyor. Böyle davranmasının en önemli nedeni başta Behdînan halkı olmak üzere tüm Başûr halkının, bu işbirlikçi hain iktidar elitinden ilk fırsatta kurtulmak istemesidir.

İşgal edilen ve edilmek istenen coğrafyaya baktığımızda buradaki aşiretler ve halk yurtseverdir, tümden Barzanilere karşı olan kesimlerdir. Bu hain işbirlikçi Barzaniler, dört elle işgalcilere sarılarak iktidarlarını koruyor. Tarihsel siyasi gelenekleri gereği başka da çareleri yoktur! Demokratikleşmeleri ve ulusal birliğe gelmeleri işbirlikçi geleneklerine aykırıdır. Bunlardan bu tür yaklaşımlar beklemek gaflettir, kendini kandırmaktan öteye bir şey değildir.

En son Neçirwan’ın İran ziyareti, Mesrur’un Bağdat ve sonra da Mesut Barzani’nin Bağdat ziyareti Başûr’daki Türk işgalini meşrulaştırmak içindi. Barzaniler bu ziyaretlerle kendilerini Tahran’a ve Bağdat’a pazarladılar.

İşgale karşı YNK’nin belli bir tavrı ve tutumu olsa da bunun halk eylemlerine dönüşmesine cesaret edemiyorlar. 18 Eylül 2023’de Türk devletinin Süleymaniye’nin Arbat havaalanını bombalaması sonucunda 3 peşmergenin hayatını kaybetmesi Başûr halkında büyük öfkeye yol açtı. Tüm halk sokağa dökülmek için YNK’den direkt veya dolaylı tek bir işaret bekledi. Eğer YNK buna cesaret etseydi aynı gün Çemçemal’den Kerkük’e, Kelar’dan Ranya’ya, Xaniqin’den Süleymaniye’ye yüzbinlerce insan sokağa çıkardı.

Başûr’da bir taraftan işbirlikçi hain KDP gibi bir partinin varlığı, diğer taraftan diğer partilerinin cesaretsizliği halkın tepkilerinin eyleme dönüşmesinin önündeki en temel engeldir. Bu nedenle Başûr halkı Bağdat hükümetine ve Şia cephesine baskı uygulayarak işgale karşı bir tutum geliştirme çabası içindedir. Şayet buna dair tek bir pratik tutum gelişirse; bu halkın, bu işgalci orduyu ve işbirlikçilerini bu topraklardan söküp atması bir rüya, bir hayal değil, kısa sürede yaşanma olasılığı olan bir gerçekliktir.