Döne döne geldikleri yer İmralı kapısı
Forum Haberleri —
- PKK ve gerillayı yenip Kürt halkının direnişini kırsaydınız İmralı’yı gündeme getirmez, orayı unutturur ve bütün suçlarınızı, kirli arşivlerinizi eskide yaptığınız gibi saklayarak üstünü örterdiniz. İmralı’ya gitmeye niyeti olanlar daha iyi hazırlanmak ve ciddi olmak zorundalar. İmralı’nın bu konuda hazır olduğunu en iyi sizler bilirsiniz.
ZEKİ AKIL
AKP-MHP hükümeti Önder Apo’yu dünyadan tecrit etmek için bütün insani ve hukuki kuralları çiğnedi. Onu unutturmak ve etkisini kırmak için devletin bütün olanaklarını seferber ettiler. Muazzam bir psikolojik savaş yürütüldü. D. Bahçeli ondan hep "İmralı canisi vb’’ diye söz etti. Basın sınırsız biçimde Önder Apo’yu ve hareketini karaladı, dışladı. Hep bir biçimde Kürtleri tartıştılar ama onları dışlayarak. HDP ve DEM gibi partiler hep gündemlerindeydi. Bu partiler hakkında tartışanlar onlardan birisini getirip bir söz hakkı bile vermiyordu.
TRT devletin resmi televizyonu. Halktan toplanan vergilerle finanse ediliyor. Doğal olarak bütün vatandaşların ve partilerin hakkını gözetmesi gerekir. Taraf olsa da en azından düşmanlık yapmamalıydı. HDP ve DEM gibi partilere milyonlarca insan oy verdi. Devlet onlardan da vergi topluyor. Halkın parasıyla yayın yapan bu kuruluş neden bu partileri dışlıyor ve düşmanlık yapıyor? Bütün bu hukuk dışılıkların ve ucubeliklerin temelinde Kürt inkârı var. Gerçekleri başka biçimde açıklamanın ve muğlaklaştırmanın anlamı yoktur. İşin iyi tarafı Kürt halkı gerçekleri anlamış, aydınlanmış ve bir bilince, olgunluğa erişmiştir.
Psikolojik savaş, baskı ve terör, hukuk dışılıklar tabii ki, Kürtlerle sınırlı kalmadı. Bütün Türkiye bundan payını aldı. Irkçılık ve milliyetçilikle toplumun kafası yıkanmaya çalışıldı. Etkisiz ve tepkisiz bir toplum yaratmak istediler. Bu yönetim ve politikaların bedeli de ağır bir ekonomik yıkım, çökmüş bir hukuk sistemi ve nefessiz bırakılan, yozlaştırılan bir toplum ve katledilen demokrasi oldu.
MHP gibi marjinal ve ırkçı bir parti Türkiye’yi yönetir duruma geldi. Bahçeli Erdoğan’a atanan kayyım oldu. Hapishaneler aydınlar, basın çalışanları ve Kürtlerle dolduruldu. Türk ordusu içeride Kürtlere saldırıp dört bin köyü ve ona yakın şehri yıkmakla kalmadı. Saldırı alanı genişletildi. Şimdi Suriye’nin ve Irak’ın önemli bir bölümü işgal edilmiş durumda. Saldırılar artmış, işgali yayma çalışmaları genişletiliyor.
Valiler sıkıyönetim komutanları gibi yasaklı bölgeler ilan ediyor. Kürdistan’ın kuzeyi boydan boya saldırı altında. Valiler anayasal bir hak olan gösterileri ve yürüyüşleri yasaklıyorlar. Bu yasaklar periyodik bir hal almış. Sıkıyönetim fiilen uygulanıyor.
Kürtlere karşı tam bir toplum kırım yapılıyor. Kadın cinayetleri, taciz ve tecavüzler, uyuşturucunun yaygınlaştırılması, fuhuş ve ajanlaştırma çalışmaları dur durak bilmiyor. Yoksulluk, göçe zorlama ve aşağılama, linç girişimleri olağanlaştırıldı. Yapılan bombardımanlarla yalnız insanlar katledilmedi. Bir bütün olarak Kürdistan coğrafyası, doğası katlediliyor.
Önder Apo, PKK, Kürt halkının hak arayışı ve direnişi tasfiye edilmek istendi. Çöktürme Planı’nın eksiklikleri tamamlanarak, güncellenerek uygulama alanı genişletilerek yürütülüyor. Binlerce insan yaşamını yitirdi. Bütün bunlara ve beyin yıkama operasyonlarına rağmen Bahçeli ve devleti yönetenler yine İmralı’ya yüzlerini dönmek zorunda kaldılar. Bu onlar için ağır bir durum. Egoları çok şişik, sömürgeci bakış açıları var. Kürtlere hep üstten bakmaya alışmışlar. Bir daha önder Apo ve PKK muhatap alınmayacak diyorlardı. Onları yenmek, tasfiye etmek için yasaklıları dahil kullanmadıkları silah ve yapmadıkları ittifaklar kalmadı. Ama yine döne döne geldikleri yer İmralı kapısı oldu. Tabii ki bu onlar için ağrı bir durum.
Bahçeli, Önder Apo’ya emrivaki bir şekilde "Silah bırakma çağrısı yapsın’’ diyor. Eğer Önder Apo Bahçeli’ye göre hareket etseydi o zaman gerilla ve Kürt halkı teslim olur, savaş olmaz ve onlar bu kadar yıkıma ve ölüme imza atmazdı. Ve siz de ne kadar çok Kürt öldürdüğünüzü sürekli basına açıklayarak övünmek ve başarılı olduğunuzu söylemek durumunda kalmazdınız. İnsanları öldürmek konusunda başarısız olduğunuz söylenemez. İnsan öldürmeyi iyi biliyorsunuz ve her türlü silahı, tekniği kullanmayı denediniz. Hala da daha etkili silahlar peşindesiniz.
Bütün oyun, katliam ve yok etme çabanız gelip Kürt halkının direnişine çarptı. Önder Apo’daki iradeyi ve devrimci duruşu iyi hesaplamadığınız anlaşılıyor. O çözüm konusunda olağanüstü çaba harcadı, esnek davrandı. Ama siz hep onu iktidarınız için araç olarak kullanmaya kalktınız. Sonunda önder Apo, "Gidin savaşın, birbirinizi hal edin. Kendimi kullandırtmam’’ dedi. Yine İmralı’yı kullanalım, yeni oyunlara başvuralım, muhalefeti etkisiz hale getirelim, kafaları karıştıralım hesaplarınızın olduğunu Kürt halkı iyi biliyor. Bu halk artık şerbetlidir.
PKK ve gerillayı yenip Kürt halkının direnişini kırsaydınız İmralı’yı gündeme getirmez, orayı unutturur ve bütün suçlarınızı, kirli arşivlerinizi eskide yaptığınız gibi saklayarak üstünü örterdiniz. İmralı’ya gitmeye niyeti olanlar daha iyi hazırlanmak ve ciddi olmak zorundalar. İmralı’nın bu konuda hazır olduğunu en iyi sizler bilirsiniz.