Başûr’da seçim bitti, değişim umudu başka bahara

Rojbin EKİN yazdı —

  • Yeni Nesil Hareketi’nin diğer partilere oranla umut vadettiği için tercih edildiğini düşünmüyorum. KDP ve YNK’nin 33 yıllık siyasetinden, iktidar gerçeğinden hoşnutsuz ve tepki duyanların tokadı olarak okumak lazım. Sonuçta o da kurduğu ticari işletme, park ve eğlence mekanlarıyla halkın paralarıyla çarkını döndüren bir hareket. Halka ekonomik, siyasi vs. kazandıran değil, halktan kazanan bir hareket. Bir kene gibi...
  • 40 sandalyeli KDP gerçeği varolduğu sürece Başûr Kürdistan Parlamentosu demokratik değerlerin savunulduğu, daha da yükseltildiği bir rol oynayamayacak. Bunun olabilmesi için KDP’nin köklü bir ideolojik ve zihinsel değişim yaşaması lazım. Bu durum YNK için de geçerli.

Başûr Kürdistan’da seçim bitti. Kazananın kim olduğuna dair tek bir söz bile etmek istemiyorum. Çünkü bu seçimin kazananı yok. Mevcut iktidarın, statükocu gücün yalana, hileye bulanmış bir seçimle gideceğine ya da değişebileceğine kanaat getirenlerden de değilim. Tahakkümünü, egemenliğini, gücünü kurumsallaştırmış hangi otoritede seçimler bugüne kadar ne kadar rol oynayabildi ki?

Dolayısıyla ben bu seçimin de hile ve yalana dayanmadan yapılmadığına inanmıyorum. Özel oylamada bir Türkmen adaya Ranya’dan 300-400 oy çıkıyor. Oysa Ranya’da yaşayan tek bir Türkmen yokken... Bu ve buna benzer yığınla verilecek usulsuzluk ve hırsızlık örneği varken, birileri bu seçimi ‘demokrasi’ ile boyamaya çalışıyor.   

Bölge gerçeğinden bihaber olanlar, bu seçime ‘büyük bir demokrasi şöleni’ diyor. Hatta Ortadoğu’nun tüm ülkeleri için örnek teşkil ettiğini söyleyenler bile var. Aman ne demokrasi şöleni, ne büyük örnek!

Başûr Kürdistan genelinden yüzde 72 katılımla gerçekleşen parlamento seçimlerinde, yüzde otuzluk bir kesim sandığa gitmedi. Bu oran bile ülkenin içinde bulunduğu durumu anlatmaya yetiyor. Büyük bir demokrasi örneğiyse neden yüzde otuzluk kesim oy kullanmamayı tercih etti? Dört büyük kent içerisinde sandığa gitme oranının en düşük olduğu kent ise Süleymaniye. Tabii bunu sadece YNK’ye bir tepki olarak okumak ya da değerlendirmek objektif olmayacak.

Sandığa gitmeyenlerin ağırlıklı görüşü, 33 yıllık iktidarı oluşturan güç ve yapılanmaların hiçbir şekilde umut vermediği.

Tüm aile bireyleri YNK’li olan bir kadın gazeteci arkadaşım oy kullanmaya gitmediğini ve onun gibi düşünenlerin azımsanmayacak sayıda olduğunu söyledi. Neden böyle bir tercih yaptığını sorgularken bana, “Bu mevcut partilerle, zihniyetle bu ülkede değişimin gerçekleşebileceğine inanmıyorum. Bir kadın olarak, gazeteci olarak beni temsil edebilecek, savunacak, koruyacak herhangi bir güç yok bu ülkede.” Biz onunla bu durumu değerlendirirken henüz oylamanın bitmesine saatler vardı. Ve bana güç sıralamasına göre seçim sonuç tahminlerini de söyledi. Birinci partinin KDP, ikinci partinin YNK, üçüncü partinin de Yeni Nesil Hareketi olacağını ifade etti. Nihayetinde sonuç tam da belirttiği gibi oldu.

Yeni Nesil Hareketi özellikle Duhok ve Hewler’de, yine Süleymaniye’de tepki oylarını toplayan adres oldu. Ben diğer partilere oranla umut vadettiği için tercih edildiğini düşünmüyorum. KDP ve YNK’nin 33 yıllık siyasetinden, iktidar gerçeğinden hoşnutsuz ve tepki duyanların tokadı olarak okumak lazım. Sonuçta o da kurduğu ticari işletme, park ve eğlence mekanlarıyla halkın paralarıyla çarkını döndüren bir hareket. Halka ekonomik, siyasi vs. kazandıran değil, halktan kazanan bir hareket. Bir kene gibi...

Yeni Nesil Hareketi’nin aslında YNK’ye değil, KDP’ye kan kaybettirdiğini de bu gerçeği itiraf edemeyenlere de belirtmek lazım. Çünkü KDP’nin kendisine kale olarak inşa ettiği Duhok’ta 13 bin, Hewler’de ise 96 binin üzerinde oy aldı.

Şimdi seçim gecesi KDP, YNK ve Yeni Nesil Hareketi taraftarları, durumun kendileri açısından kutlanmaya değer olduğu sonucunu çıkarmış olmalılar ki kutlamalar yaptılar. Oysa ortada kutlanacak bir durum yok. Büyük bir zafer elde eden hiçbir güç de yok. 2018 seçimlerine göre 5 sandalye kaybeden KDP’nin bu duruma hele hele hiç sevinmemesi lazım.

Hükümeti kurmak için partiler arasında uzlaşma da olsa, kriz de olsa bölgenin geleceği açısından değişen bir durum olmayacak. Çünkü mevcut parlamentoda bir araya gelen partiler, hiçbir zaman gerçek anlamda halkın talepleri doğrultusunda hareket etmedi. Partisel çıkarlar gözetilerek atılan adımlar, ülke geleceğini kökünden baltayan darbelerden öte gitmedi.

40 sandalyeli KDP gerçeği varolduğu sürece Başûr Kürdistan Parlamentosu demokratik değerlerin savunulduğu, daha da yükseltildiği bir rol oynayamayacak. Bunun olabilmesi için KDP’nin köklü bir ideolojik ve zihinsel değişim yaşaması lazım. Bu durum YNK için de geçerli.

Uzun lafın kısası ve durumun özeti; “Barzani hep başbakan hep başbakan hep başbakan...” 

Kadın özgürlüğünü önceleyen, her anlamda toplumsal eşitliği, demokratik ilke ve ölçüleri benimseyerek hareket edilmediği sürece değişimin de mümkün olacağına ve bu ülke parçasının yaşadığı tüm sorunlara doğru çözüm yollarının da bulunacağına inanmıyorum.

Kürdistan’ın diğer parçalarındaki mücadelenin seyri, başarıları ve zaferi Başûr Kürdistan’ı da etkileyecek ve değiştirecektir. Benim tek umudum bu.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.